Göklerde Yükselen Savaş Hükümdarı [2] (Yarım Bırakıldı)

Bölüm 238: Kimliğin Açığa Çıkması

Su Mo'nun vücudu şaşkınlıkla önündeki sahneye bakarken kasıldı ve tamamen şaşkına döndü.

Hayatını kaybeden Zhu Klanı üyeleri arasında yer alan Zhu Klanının Büyük Kıdemlisi, Gelişen Ruh Aşamasının üçüncü seviyesindeki bir varlıktı.

Ancak herkes gibi o da vurulmadan önce hâlâ tepki veremiyordu.

Şüphesiz öldü!

Menekşe rengi giysili genç adama kaygısız bir ifadeyle bakarken bakışları biraz karmaşık bir parlaklıkla titreşti ve kalbi titredi. "Görünüşe göre boşuna endişelenmişim. Aslında bu çocukların yanında çok korkunç bir güç var.”

Su Mo ile hemen hemen aynı anda koşarak gelen karı koca çifti anında donup kaldı.

"Yan, Duan Ling Tian'ın yanındaki kişi..." vakur ve zarif güzel kadın dedi ve başından beri kaygısız bir ifadeye sahip olan güzel yüzünde bir şaşkınlık izi vardı.

"Yu, ben ondan çok daha aşağıdayım." Güzel kadının yanındaki orta yaşlı adam, iç çekerken karmaşık bir ifadeye sahipti.

Güzel kadının söylediklerini duyduğunda gözleri kısıldı ve soğukkanlılığını tamamen kaybetti.

Kocasının Yarım Adım Hiçlik Aşamasında bir varlık olduğu konusunda son derece açıktı….

Kocasının bile kendisini aşağılık hissettiği birinin Hiçlik Meraklı Sahne'de şüphesiz var olacağını biliyordu!

Hiclik Meraklı Aşaması!

Restoranın odasında, Swallow Mountain Bölgesi İlçe Valisi Pei Yuan'ın gözbebekleri daraldı ve çok kuvvetli tuttuğu için elindeki çay bardağı yere saçılan bir parça yığınına dönüştü. Ancak o bunu en ufak bir şekilde fark etmemiş gibi görünüyordu.

"Bu menekşe rengi giysili genç adam da kim?" Pei Yuan'ın kalbi titredi ve ayağa kalkıp gitti.

Menekşe rengi giysili genç adam kim olursa olsun, Hiçlik Meraklı Aşaması güç merkezinin ortaya çıkışı, Swallow Mountain İlçesi İlçe Valisi'nin kişisel olarak ortaya çıkmasına zaten layıktı.

Duan Ling Tian adım adım Zhu Liang'a doğru yürüdü.

Attığı her adım, Zhu Liang'ın göğsüne şiddetli bir şekilde çarpan ve Zhu Liang'ın yüzünün kızarmasına neden olan devasa bir çekice dönüşüyor gibiydi....

Önündeki mor giysili genç adama bakarken Zhu Liang'ın kalbinde son derece derin bir umutsuzluk yükseldi.

Bu mor giysili genç adamın yanındaki astın bu kadar korkutucu olacağını hiç düşünmemişti. Göz açıp kapayıncaya kadar, daha tepki bile veremeden, genç adamın astı orada bulunan Zhu Klanı üyelerinden oluşan grubun tamamını öldürmüştü.

Aralarında ondan daha güçlü varlıkların eksikliği yoktu.

“Sen….Onları neden öldürdün?” Zhu Liang'ın sesi hafifçe titredi ve öfkeli bir ifadeyle Duan Ling Tian'a baktı.

“Onları neden öldürdüm?” Duan Ling Tian gülmeden edemedi, sonra sakin bir ifadeyle Zhu Liang'a baktı. "Sana daha önce bir şans verdim değil mi? Sizin tarafınızdan suça bulaştırıldıkları için öldüler…”

Zhu Liang'ın vücudu titredi. Menekşe rengi giysili bu genç adamın daha önce söylediği net sözleri ancak şimdi fark etti: “Sözünüzden dönmek istediğinizden emin misiniz? Sırf kendi hayatın uğruna tüm Zhu Klanı'nı da yanında getirmek istediğinden emin misin? Sana bir şans vereceğim, hemen canını al; aksi takdirde Zhu Klanınızı yok edeceğim!”