Bölüm 16

19.3K 1K 23
                                    

Multimedyaya Halil Kurt'un "Ben Seninle" adli cok güzel bir sarkisi ekledim. Sarkinin bizim ciftimize uydugunu düsünüyorum. Umarim sizde begenirsiniz ve keyifle okuyacaginiz bir bölüm olur...

'' Öyle bir sevmek ki bu, ne nefesin yeter ne de ömrün anlamana...

Sen kendini yanlızca bana bırak sevgilim...

Ben seni ikimizin yerinede severim...

Hatta ben seni. Senden daha çok severim...''

alıntıdır

************************************************

Duyduğum, bu üç kelimelik cümle bir çoğu için basit olsada benim için değildi. Bu cümle bana kendi ailemi kurma umudunu veriyordu. Biran olduğum mekandan soyutlandım. Sadece ikimizin olduğu bir yerde, ikimizin nefesini duyuyor gibiydim. Gözlerimi kapattığımda kendimi onun karısı olarak hayal edebiliyordum. İki saniye sonra hayatta olacağımızın garantisi yokken aylar hatta yıllar sonrasının hayalini kurmak tuhaf değilmiydi? Ama ben kurabiliyordum işte. Kalbimin sevgisizliğini en karanlık kuyulara atmış olan ben, hayal kurabiliyordum. İçim acıyla kavrulurken bile gülebilen ben,  kendi kurduğum hayallerimin başrolünü üstlenebiliyordum. Ailemin boşandıkdan sonra kendi yeni hayatlarını yaşayabilmek adına, vebalıymışım gibi beni birbirlerinin başına atma çabaları, uzun yıllar güvensizlik yaşamama sebep olmuştu. Bu zamanın sonunda güvendiğim ilk kişi Ayaz'dı. O babasının soğuk birisi olmasına rağmen annesi tarafından her zaman sıcaklıkla davranılan bir yaşam sürmüştü. Ondan hep sevgi ve güven gördüm. Sonra Toprak geldi. Oda benım gibi aile güvensizliği yaşamış biriydi. Birbirimize aile olmuştuk ama bu başka birşeydi işte. Bu benim ailem diyebileceğim bir şeydi. Olamaz mıydı? Biz birbirimizi severken neden olmasın ki?

İçine düştüğüm hayallerden boynuma değen sıcak dudaklar sayesinde çıkmak zorunda kaldım.

„Neden bu kadar düşünüyorsun? Söylediklerim konusunda benim hiç şüphem yok menekşem. Eğer bir gün baba olacaksam, o çocuğun annesi sadece sen olabilirsin." Duyduğum bu cümle cennetin en güzel köşesinden benim için, bana özel olarak gelmiş gibiydi. Kendimi onunla evli hayal etmekde zorlanmıyordum bile. Ne cevap verecektim şimdi ona? İçimden geçenleri söylesem fazla mı olurdu? Ama onun söyledikleri, benim düşüncelerimden çok daha fazla değilmiydi? Kendimi evlilik budalası gibi göstermek istemiyordum. Hem erkekler evlilikden korkar teorisine ne olmuştu? Bu adam korkmuyordu evlilikden. Belkide benimle evlenmekden korkmuyordu. Bende korkmuyorum.... Ama evlenmek demedi zaten değilmi, 'çocuğumun annesi senden başkası" olamaz dedi. Tabiki olamaz! delirtmekmi istiyorsun sen beni? Ben senin yanında dişi sinek görmeye dayanamıyorum birde başka bir kadın.... Bu işin sonu ancak o kadın mezara ben hapishaye, şeklinde biter. Olmayan kadının düşüncesi bile beni bu kadar sinirlendiriyorken birde yanında birini görürsem katliam çıkartırım Emre!

„ Kaşlarını çatmana sebep olacak kadar kötü ne geçiyor aklından? „

„Bir çocuğun olacaksa heralde annesi ben olacağım. Başka bir kadın yanında görürsem eğer katliam çıkartırım Emre haberin olsun." Derken içimdeki hisler dışarıya kaçmıştı. Yüzünde beliren memnuniyet ifadesi o çapkın gülümsemesi aldığı tepkiden memnun kaldığının canlı göstergesiydi.

„Normal insanlar öldürürüm falan derler ama sen direk katliam çıkarırım diyorsun. Hmm sevdim bunu Hırçın kadınım. O halde en kısa zamanda bende baba olmak istiyorum."

„Saçmalama Emre bunun için bizim..." konu ne zaman buraya geldi biri bana söylesin lütfen.!

„Bencede bunun için bizim biran önce çalışmalara başlamamız gerek." Gerek deyip kahkahasını zor bastırır bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Benim şuan yüzümün kızarmak konusunu geçip, artık morarmaya ilerlediğinden eminim. Ne cevap vereceğimi düşünürken imdadıma Ayaz'ın heyecan yüklü sesi yetişti.

GÖZYAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin