GÖZYAŞIM

Bölüm 34

"Kusura bakma sevgili, 'Başkasıyla mutlu ol!' diyecek kadar az sevmedim ben seni..."

...Anonim...

( Fethiye'de Yağmur'u hastaneden çıkardıkları gün... )

** EMRE **

Sakin kalabilmek için daha önce bu kadar kendi kendimle savaştığımı hatırlamıyorum. Yağmur'un hastanedeki halleri gözümün önüne geldikçe kalbimin ritmi değişiyor, damarlarımdaki kan bendine sığmayan nehirler gibi taşıyordu. Onu yıkarken savunmasız ve muhtaç halleri çıldırma sebebim oluyordu. Onu böyle görmeye alışık değildim. O her zaman güçlü, ne istediğini bilen ve bunun için benimle bile tartışmakdan çekinmeyen hırçın bir kadındı ama şimdi....

Uykuya yeni dalmışken aramam gereken yerleri ve kişileri aramalıydım. Öncelikle şirketin avukatıyla başladım.

"Buyrun Emre Bey."

"Öner bey birisiyle ilgili suç duyurusunda bulunmam gerekiyor. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var."

"Elbette Emre bey. Ancak konuyu anlatmanızı rica edeceğim sizden."

"Cinayete teşebbüs!"

"Bu konuda herhangi bir deliliniz var mı? Eğer yoksa bu sadece uzun ama boşuna girilmiş bir yol olur."

"Hayır yok ama bunu şüphelendiğim kişinin yaptığından eminim. Buna benzer bir olay daha öncede yaşandı ve yine kanıtlanamadı. İki olayda da ortak olan tek şahıs o."

"Peki, bu konuda önce dilekçe yazmamız ve ilgili emniyet birimine bildirmemiz gerekiyor."

"Bu dilekçe bana hemen lazım halledebilir misin?"

"Bana ihtiyacım olan bilgileri verirseniz bir kaç dakika sonra size mail olarak gönderebilirim."

"Cinayet teşebbüsünde bulunan kişi Isabell Vorschau."

"Mağdur kişinin adı soyadı nedir?"

"Yağmur Güven. Öner bey bu konuyu Yağmur'un muhatap edilmeyeceği şekilde halletme olanağımız var mı?"

"Bu ihtimal üzgünüm ama mümkün değil Emre bey. Soruşturma aşamasında iki tarafında sorgusu alınır. Bu aşamada yüz yüze gelmemeleri sağlanır. Eğer toplanan kanıtlar eşliğinde sanık suçlu bulunursa mahmekeme görülür ve bu durumda mağdur olarak Yağmur hanım' da orada bulunmak zorunda. Ancak toplanan deliller neticesinde sanık suçlu bulunmazsa serbest kalır ve bu durumda mahkeme görülmez."

"Tamam. Sen hemen bana dilekçeyi gönder. Bu işi bu gece halletmek istiyorum."

"Bir kaç dakika içinde e-mail olarak elinizde olacak Emre bey."

"Teşekkürler Öner bey iyi akşamlar."

"İyi akşamlar." Bu işi hallettik sayılır ve geriye en önemli olan şey kaldı. Telefonumdan hemen güvenlik şirketinin numarası bularak aradım.

"Gözlerime inanamıyorum! Hayırdır hangi dağda kurt öldüde aradın sen beni Emre bey!"

"İyi akşamlar Mesut, kusura bakma daha önce aramadığım için." Derken ellerim sıkıntıyla saçlarımın arasından dolanmaya başlamıştı.

"Bir sorun mu var? Sesin kötü geliyor."

"Yardımına ihtiyacım var."

"Nerdesin sen? Adresini at hemen."