"Hoş geldiniz kardeşim."
"Hoşbulduk kardeşim." Birbirine sarılan bu iki adamın yakınlığı su götürmez bir gerçekti. Yolculuğumuz boyunca Emre' den Savaş ile Amerika'daki anılarını dinlemiştim. Bütün dinlediklerimden çıkardığım sonuç ise birbirlerine 'kardeşim' diye hitap etmelerinin en doğru seçim olduğuydu.
"Seni kız arkadaşımla tanıştırayım kardeşim, Yağmur. Hayatım bu adamda benim kardeşim Savaş."
"Memnun oldum Savaş."
"Bende tanıştığımıza çok memnun oldum Yenge. Sonunda bizim çapkın durulduğuna göre meydan bana kaldı demektir."
"Ben ömrümün geri kalanını buldum kardeşim darısı başına."
"Ben o treni kaçırdım Emre biliyorsun." Aralarındaki bu konuşmadan anladığım tek şey Savaş'ın kalbinin sevdiği tarafından tamiri zor bir şekilde kırıldığıydı. Emre ona cevap verecekken araya giren, en az ikisi kadar hoş sarışın uzun boylu bir adam susmasını sağladı.
"Emre! Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk Yaman nasılsın görüşmeyeli?"
"İyiyim teşekkür ederim Emre, sen nasılsın?"
"Bende iyiyim teşekkür ederim." Bana dönen bakışlarının ardından elini uzattı,
"Hoş geldiniz ben Yaman."
"Hoş bulduk Yaman, bende Yağmur."
"Ee ne bekliyoruz burda hadi girelim otele." Diyen Savaş'ı takip ettik. Resepsiyona geldiğimizde Emre, rezervasyonumuz olduğunu söyleyerek odamızın anahtarını aldı. İki kişilik tek oda rezervasyonuna ben hiç şaşırmamış olsamda, yanımdaki iki adamın yanında kendimi tuhaf hissetmiştim. Şuan yüzümün kızardığına eminim. Anahtarımızı aldıkdan sonra Savaş'ın söylediklerini dinlerken bile ben hala yüzümü yerden kaldıramıyordum.
"O halde siz eşyalarınızı bırakın. Kızlar bizi restoranda bekliyor. Hem tanışmış olursunuz hem de bol bol sohbet ederiz."
"Tamam kardeşim görüşürüz." Derken komi bavullarımızı almıştı. Bizde arkasından giderken Emre'nin elini sıkı sıkı tutmuştum. Hala utanma duygusu benliğimden çıkmış değildi.
"Neyin var senin?"
"Yok bişeyim." Dedim ama pekde inanmış gibi durmuyordu. Asansöre bindiğimiz ve yanımızda komi olduğu için susmuştu. Nihayet asansörün durduğuna dair o sesi duyduğumuzda, koridorda fazla yürümemize gerek kalmadan odamıza gelmiştik. Dakikalar sonra komi gittiğinde Emre sorusunu yenilemişti.
"Savaş'dan yada Yaman'dan hoşlanmadın mı? O Yüzden mi yüzün asıldı?"
"Hayır ikiside iyi insanlara benziyor. Sanırım biraz utandım."
"Utandın mı? Neden?"
"Sen tek oda rezervasyonu yaptırdığını söyleyince Yaman ile göz göze geldik. Tuhaf bir bakışı vardı. Kötü değil yada yargılayıcıda değildi. Nasıl bir anlam yüklemem gerektiğinide bilmiyorum aslında. Nedenini de bilmiyorum ama kendimi kötü hissettim."
"Yaman'ın bir kız kardeşi var, muhtemelen seni onun yerine koymuştur biran için ve kendi kız kardeşinin adamın biriyle aynı odada kalmasını istemeyeceğini tahmin etmek zor değil."
"Benim hakkımda kötü düşünüyor mudur?"
"Yaman öyle biri değil canını sıkma bunun için. Kardeşini bende tanımıyorum. Birazdan tanışacağız ama önce...." derken ne olduğunu soramadan kendimi onun kollarında yatağa atılmış ve dudaklarım esir alınmış buldum. Onun dokunuşlarını özlemiştim. Şimdi hiç yemeğe inmesek de burda birbirimizi yesek, yani birbirimize doysak, yada biri beni durdursada artık saçmalamasam!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞIM
RomanceŞimdi hiç bilmediğim bir şehrin, hiç bilmediğim bir sokağındayım... Yanlız mıyım? Tabiki de "Hayır"... Sensizliğim ve tıklım tıklım yalnızlığım benimle... Sen peki? Sende bensiz misin ? Yoksa aklından bile geçmeyen bir geçmişin miyim senin için ? Se...