"Sonra bir gün, güneş yeniden doğdu kapkaranlık bulutların ardından. Sonsuz gibi görünen karanlığın aslında yemyeşil bir umut olduğunu gördüm."
《 DİLEK 》
22 aralık 2015
"Şimdi düşünüyorum da ne kadar da farklıymışız ikimiz. Evet ikimiz...biz değil. 'Biz' olabilmiş olsaydık, ayrı şehirlerde nefes alan bedenler olmazdık.
Sen serttin, ben naif...
Sen olgundun, ben çocuk ruhlu..
Sen bencildin, ben sencil...
Farklıymışız işte ama fark edememişiz. İnsan uzaklaşınca mı anlıyormuş bazı şeyleri, bilemiyorum? Ben senden oldukça uzaklardayken anlayabildim.""
***
Umuda kurşun sıkılmazdı belki ama ya umut biterse? Yada ya umut bitmişse... Bu cümleler yaşamımdaki son zamanların en kısa özetiydi. Umut bitmişti benim için. Ne için yada neden yoluma devam edecektim? 'Kaybedecek hiç bir şeyim yok' dediğim bu yolda kendimi kaybetmiştim. Bunu hesaba katmamıştım. Vazgeçtiğim o anda kapkara olmuş hayatıma bir ışık doğdu. Tahmin etmediğim ama deli gibi istediğim o umut yeniden canlanmıştı.
Şimdi baktığım her yerde başka şeyler keşfediyordum. Hayatın başka renkleri, yaşamanın bambaşka bir tadı. Şuan tüm dünyaya karşı gelebilecek güç damarlarımda akıyordu. Hiç bir şeyi umursamayacak olan o güç benimleydi.
Halamın yanına geldiğimde oldukça çekingendim. Nasıl davranmam gerektiğini bilemiyordum. Sonuçta birbirine yabancı iki kişiydik. İlk günler ona hiç bir şey anlatmadım. Zaten niyetim onun evinde kalmak değil, ona yakın bir ev tutmaktı. Böylelikle hem ona ihtiyacım olduğunda yardımını isteyebilirdim hem de birbirimizden sıkılmazdık. Öz anne ve babam tarafından dışlandıktan sonra ailemden bir başkasına nasıl davranabilirdim hâlâ
bilemiyordum. Ancak onunla geçirdiğim bir haftanın ardından bütün yaşadıklarım dile gelmişti. Halamda sanki değişik bir tılsım var gibiydi. Bana bir şey sorduğunda hemen çözülüyordum. Ondan bir şey saklamak istemiyordum. Emre ile tanıştığımız günden başlayıp şimdiye kadar yaşadığımız her şeyi tek tek anlattım. Ben nasıl bir tepki bekliyordum bilmiyordum ama beklediğimden daha iyi karşıladı. Hatta hamile olduğumu söylediğimde 'bende ne zaman söyleyeceksin diye merak ediyordum' demişti. Anaç bir tavırla tavsiyelerde bulundu. Hatalı olduğum konuları dile getirdi. Bu süreçte halam kadar kuzenim Beliz'de bana çok destek olmuştu. Beliz, halamın aksine daha içine kapanık bir kızdı. Abisi Kaan ile bazı konularda gerginlik yaşadıklarında susup geri çekilen taraf hep kendisi oluyordu. Kaan onun bu huyunu bildiği için, özellikle bunu kırmak adına oldukça zorluyordu ama bunun bir işe yaradığını hiç sanmıyorum. Halam beni onlarla tanıştırdığında Beliz güzel yüzüne yakışacak derecede masum bir gülümsemeyle karşılamıştı beni. Kaan ise yakışıklı olmasının ve bunu karşılaştığı bütün kadınların dile getirmesi sonucu yükselen egosuyla burnundan kıl aldırmaz bir tavırla karşılamıştı. Onunla geçinemeyeceğimizi düşündüğüm bir anda, Kaan'ın yakın dostu olan Matt bana asılınca, ona verdiği sert tepkiden sonra bu düşüncemde yanıldığımı anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞIM
RomanceŞimdi hiç bilmediğim bir şehrin, hiç bilmediğim bir sokağındayım... Yanlız mıyım? Tabiki de "Hayır"... Sensizliğim ve tıklım tıklım yalnızlığım benimle... Sen peki? Sende bensiz misin ? Yoksa aklından bile geçmeyen bir geçmişin miyim senin için ? Se...