merhabalar, bayramınız mübarek olsun. Umarım güzel ve huzurlu bir bayram geçiriyorsunuzdur. Bölüm hepinize bayram armağanı olsun. Bu bölüm biraz dengesiz bölüm oldu çünkü psikolojik travma yaşayan birisinin gelgitlerini yani Yağmur'un kendi kendisiyle olan savaşını ve İstanbuldan ayrılık süresince yaşadıklarını okuyacağız. Ayrıca rica ediyorum "yb ne zaman" "bölümü hala yazmadın mı?" gibi mesaj ve yorumlar yapmayın. size her hafta bölüm gelecek sözü vermedim, hatta ayda bir değil ama elimden geldiğince yazıp hemen atarım dedim ve şimdiye kadar bunu aksatmadan her hafta bölüm yayınladım. gelen bazı mesajlarda sanki ayda bir bölüm yayınlıyormuşum ve çok bekletiyormuşum gibi bir hava var. yapmayın bunu lütfen. ben sabah bilgisayar başına oturup akşama kadar bölüm yazmıyorum ve yazamamda. hepimiz insanız, bir ailemiz, ilgilenmemiz gereken evimiz, çocuklarımız var. Bazende yazacak ilham eksikliği... bana sitem edenlere sormak istiyorum, ne zaman size verdiğim günde bölüm yayınlamadım? elimden geldiğince her hafta bölüm atıyorum. Niyetim bir tartışma çıkarmak yada gerginlik yaşatmak değil. Sadece RİCA EDİYORUM bana sitemli yorum yada mesaj atmayın. bunun yerine bölümü nasıl bulduğunuzla ilgili şeyler yazabilirsiniz. tek kelime bile olsa razıyım ama lütfen fikirlerinizi benimle paylaşın. sadece oy verip kapatmayın. sürekli duyurular yazan biri değilim biliyorsunuz ve daha fazla uzatmadan sizi bölümle başbaşa bırakıyorum.
keyifli okumalar...
☆☆☆ ☆☆☆ ☆☆☆
"Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım...
Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor.
Sesin tüm akıl sağlığımı kovaladı...
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
Bu acı fazla gerçek...
Zamanın silemediği çok şey var."
《 Evanescence - My Immortal şarkısının Türkçe versiyonu nakarat bölümü 》
Yanlızlığın en güzel yanı, geçmişin muhasebesini netlikle yapabiliyor olmaktı. Aklını karıştıracak hiç bir şey olmadan, kendi düşüncelerinin sesini duyabilmek, paha biçilemez bir değermiş. Düşündükçe eksiklerimi ve hatalarımı farkediyorum. Düşündükçe ilişkimizdeki kopuklukları ve anlayamadığım olayların beni üzeceğini düşündüğüm için üstüne gitmediğimi, kapattığımı farkediyorum. Bu düşünce aklıma her geldiğinde ilk beraber olduğumuz o gece ' benim gibi bir adam ancak senin masumiyetinde huzur bulur' dediğini anımsıyorum. O gün bile içimde bir şeyler huzursuzdu ama ben bunu göremeyecek, kendimi dinlemeyecek kadar kördüm. İçimde beni uyaran o sese hep kulaklarımı tıkadım ve şimdi o ses, sessizliğe gömüldü. 'Ben demiştim' dememek için sessizliğin hükmünü sürüyordu. Sorgulamadan edemiyorum, nasıl olur, nasıl oldu da bunca zaman herkese kapılarını kapatan ben, kendimi pervasızca kaptırdım? Nasıl bu kadar gözümün önünde olanları göremeyecek kadar kör olabildim? Peki hala nasıl oluyor da beni nefessiz bırakacak kadar çok sevebiliyorum seni? Hiç bir zaman tam anlamıyla benim olmamış bir adam için hala sevgi taşıyabiliyorum içimde? Şimdi belkide başka bir kadının kollarında, bensiz bambaşka bir hayatı yaşarken, ben hala tüm benliğimde yanı başımda, sol yanımda hissedebiliyordum? Aklımı kaçırmış olmalıyım... Yaşadığımız hikaye aslında ne kadar da basitti ve buna rağmen ben o basitlikte boğulmuştum. Yanlış adama aşık olan masum kız... Şimdi yaşadıklarımıza bakıyorumda, 'gerçekten masum muydum?' diye sormaktan alıkoyamıyorum kendimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞIM
RomanceŞimdi hiç bilmediğim bir şehrin, hiç bilmediğim bir sokağındayım... Yanlız mıyım? Tabiki de "Hayır"... Sensizliğim ve tıklım tıklım yalnızlığım benimle... Sen peki? Sende bensiz misin ? Yoksa aklından bile geçmeyen bir geçmişin miyim senin için ? Se...