Helloooo efendiim
Nassınız?
Hazır mısınız yeni seri için?
O zaman lets gooo! heheh
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum iyi okumalar! <3
⏳
Üşüyorum
Ama hava soğuk bile değil
Saatlerdir kimseyle konuşmuyorum sadece bir noktaya sabit bakarak ağlamamaya çalışıyorum hepsi bu.
Hayatım.Ellerimin arasından tek bir hamlede kayıp gitti.Hepsi o insanlar yüzünden.
Hayatta bazen istediğimiz tek şey anlayıştır oysa ki.Bunu bile yapamayacak kadar vahim duruma nasıl geldik? Üstelik bir tek kendimize de zarar vermekle de yetinmiyoruz bencilliğimizle.Tek bir cümle de karşımızdaki insanı hayattan kopartabiliyordu.Şimdi ne geçti ellerine? Ben söyliyeyim...
Saatlerdir onun adını sayıklayıp duruyordum...
"Geri gel...lütfen geri gel..."
Ama sadece ben.
Özellikle ve özellikle kimsenin duymayacağı bir şekilde.
O suya düşmüş bedenin sağ çıkması benden başka kimsenin umrunda değildi.Ölmediğini öne süremezdim lakin insanlığın öldüğünü kesinlikle kanıtlayabilirdim.
"Jisung...Beni affet...lütfen." Bedenim bahar ayının en şiddetli kışını yaşıyordu."Başka kimsem yok...lütfen gitme.." Omuzlarıma atılmış battaniyeye sıkıca sarıldım."Keşke sarılsan..." Burnumu çektim."Söz bir daha kızmayacağım.." Telsiz cızırtıları kulağıma dolduğunda kalbim delicesine çarpmaya başladı.Hızla arkamı döndüm.
"Bay lee sizsiniz değil mi?" Ve ekledi."Arama emri çıkarttıran." Başımı hızlıca sallayarak polisin yanına ilerledim.
"Lütfen..." Hayatımda hiç kimseye yalvarmadığım kadar yalvarmak istiyordum."Lütfen bulduğunuzu söyleyin lütfen.." Hayır Hayır Hayır lütfen bana o yüz ifadesiyle bakma.Yalavaran gözlerle onun gözlerinin içine baktım.
"Bay Lee." Derin bir nefes aldı."Malesef.Cesede dair bir şey bulamadık.Cesed uzun zamandır suda kaldığı için batmış olma ihtimali var.Bunun için dalgıçları görevlendirmeliyiz ancak bunu bu akşam saatinde yapmamız oldukça zor.Yarın sabah aydınlık bir saate aramamız bizim için daha yararlı olacaktır.Zaten Hava aydınlanmak üzere." Hayal kırıklığına uğradım."Zor olduğunu biliyorum ama lütfen...Lütfen evinize gidin."
"Olmaz.." başımı korkuyla iki yana salladım."Gidemem..gidemezsiniz!"
"Beyfendi şu anda elimizden gelen hiç bir şeyimiz yok!" Kadın memurlardan biri elini omzuma attı.
"Bakın.O suda cesedi olan kişi benim için çok değerli! Hayatımda koskoca bir yeri vardı! Benden nasıl onu bırakıp eve gitmemi isteyebilirsiniz!?"
"Peki! O zaman burada istediğiniz kadar kalın!" Dedi sert ve kararlı bir sesle."Fakat bizi burada bağlayan başka bir şey kalmadı kusura bakmayın! İyi akşamlar dilerim."
İnsanlar.
İnsanlar çok merhametsiz ve acımasız.
Ayrıca çok da benciller.
Polis ekipleri bir bir olay yerinden ayrılırken arkalarından bakakalmıştım.Siren ışıkları yavaş yavaş görüş açımdan kaybolurken iskelenin korkuluklarının dibine çöktüm."Özür dilerim.." uzun zamandır tuttuğum göz yaşları bir bir süzülmeye başladı.Sesimde her geçen saniye titriyordu içime doğru ağladıkça."Çok...Özür dilerim...Hayatından vazgeçtiğin için..Seni kurtaramadığım için...Cesedini dahi bulamadığım için..." Ağlamam şiddetlendi."Çok özür dilerim jisung-ah." Burnumu çektim."Kınadığımız aciz insanlara benzediğim için özür dilerim.Seni hayal kırıklığına uğrattım." Dizlerimin üzerine oturdum ve alnımı yere yaslayarak bir süre ağlamaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once again,minchan
Fanfiction‼️+🔞MİNCHAN+🔞‼️ Minho, hayatında büyük önem taşıyan arkadaşının ölmesiyle hiç beklenmedik bir sürecin içerisinde bulur kendini. Tanımadığı bir adamın bir anda hayatına girmesiyle yaşadığı şeyleri sorgulamaya başlar ve tesadüf sanılan gerçekler ard...