"Tanrım!" Gözlerimi açtığım anda şiddetli bir baş ağrısı ile güne başlamıştım.Yüzüme doğru parlayan güneşe karşılık gözlerimi sıkıca yumarak yatakta mızmızlanmayı tercih etmiştim."Birisi kesinlikle beni dövmüş olmalı!" Gözlerimi sadece bir anlığına aralayıp tekrar kapattığımda, o saniyede aklımda kalan görüntü bir anda beynime oturmuştu.Gözlerimi tamamen açtım.Büyük bir şokla yattığım yataktan doğruldum."Hassiktir." Kendi yatağımda değildim.Hatta kendi evimde bile değildim.Etrafa bakındım.Sağa, sola,odaya, etrafa ve...
Ve kendime...
Çıplak bir şekilde yatakta yatan kendime.
"Siktir bune!?" Aklıma gelen düşüncenin saçmalığı ile kendimi sabahın köründe suçlamaya başlamıştım bile."Sokayım neden o kadar içtim ki!?" Ellerimi korkuyla yüzüme götürdüm.Ardından yumruk yaparak başımın iki yanına yerleştirmiş ve kendime kızarcasına yumruklar vurmuştum kafama."Ah! Aklım nerdeydi!?"
"Aklının pek yerinde olduğunu söyleyemem." Bu ses gece boyunca aklımda dönüp durmuştu.Bakışlarım sesin geldiği noktaya döndü.Kapıya."Senin aklın neredeydi bilmiyorum ama benimki tüm gece sende kaldı." Gülümsedi.Çoktan kalkmış ve kahvesini içmeye başlamıştı.Vereceğim tepki hakkında hiç bir fikrim yoktu."Günaydın."
"Nerdeyim?"
"Vee klasik soru soruldu." Sırtını, yasladığı kapının pervazından ayırdı."Evimdesin.O kadar içmiştik ki kendimize zarar vermeden ve trafik polisine yakalanmadan gelebileceğimiz en yakın tek yer burasıydı."
"Biz dün gece..." boğazını temizledi.Muhtemelen onunda aklı yerinde değildi.Bıkkınlıkla gözlerimi yumdum.
"Sana yemin ederim..yemin ederim aklım yerinde değildi.İçmemek için çok direndim ama içmem için beni çok zorladın.Dün gece desen...onu hiç hatırlamıyorum."Bıkkın bir nefes verdi."Hastaneye gidelim."
"Sorun değil." Kaşları çatıldı."Ölmeden önce bana bir tecrübe olmuş oldu."
"Ne saçmalıyorsun? Seni o düşünceden vazgeçirdim sanıyordum."
"Vazgeçirmedin.Sadece erteledin." Ayağa kalkarak kıyafetlerimi üzerime geçirmeye başladım.Beni garip bir suratla izlediğine yemin bile edebilirdim.
"Seni bu düşünceye iten şey ne?"
"Hım?" Pantalonumu üzerime geçirirken onu dinlemeye devam ediyordum.
"Seni diyorum.Bu düşünceye iten şey ne?"
"Hayatta bu fikire ulaşabilceğim bir sürü şey var."
"Ama seni hayatta tutabilecek de bir sürü şey var."
"Kim mesela?"
"İlla insan olmak zorunda mı?"
"Ne o zaman?"
"Bakış açın." Dudağımın bir tarafı yukarı kıvrıldı.
"Bakış açım öyle mi?" Onu alaya aldığımı fark etmiş ve bozulmuştu."Yaşadığım şeyleri yaşamış olsaydın bence bakış açın çok farklı olurdu."
"İşte seninde sıkıntın tam olarak bu." Bana doğru adım attı."Her şeye kötü bakmak istediğin için o şey kötü oluyor.Bir kez olsun bakış açını değiştirdiğinde hayatında bir şeylerin oturduğunu fark edecek ve bu düşünceden vazgeçeceksin."
"Öyle mi olacakmış?"
"Aynen."
"Sen acaba biraz polyanna olup hayatın gerçeklerini görmezden geliyor olabilir misin? Hani şu, dünyaya toz pembe bakanlardan mısın acaba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once again,minchan
Fanfiction‼️+🔞MİNCHAN+🔞‼️ Minho, hayatında büyük önem taşıyan arkadaşının ölmesiyle hiç beklenmedik bir sürecin içerisinde bulur kendini. Tanımadığı bir adamın bir anda hayatına girmesiyle yaşadığı şeyleri sorgulamaya başlar ve tesadüf sanılan gerçekler ard...