Ecelin Kollarında

60 10 17
                                    

Hellüüüü

Öncelikle şunu üzülerek söylemem lazım ki bölüm olarak sayılı bölümlerimiz kaldı :(

Bunu üzülmemeniz adına söylemeyeceğim ama bir kaç bölüm sonra final yapma durumunda kalacağız.

O yüzden sizden ricam süreç boyunca yorumlarınızla (kitap için) ve oylarınızla bama destek olursanız çok sevinirim.Süreç başından beri okuyup destek olan herkese çok teşekkür ederim hepiniz benim için çok değerlisiniz.

Bu arada dilerseniz bölümü okurken üste koyduğum sözsüz müziği de dimleyebilirsiniz.Sizin için tam bi aksiyon sahnesi olur hehe. :)

Sizleri seviyorum veee

İyi okumae diliyorum

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın çok öptümmm <3

Direksiyonu sıkı sıkı tutuyordum."Nefeslerini kontrol et!" Her şey o kadar hızlı olmuştu ki beynim olayları tam olarak kavramankta zorluk çekiyordu.Arka koltukta ölümüne inandığımız jisung, onun kucağındaysa yara vere ve kanlar içerisinde ölümle savaşan felix.Nefes alıyor muydu ya da yaşıyor muydu onu bile bilmiyordum.Ama bu hali kalbimi sıkıştırıyordu onu biliyorum.Gözlerimi bir an olsun yoldan ayırmıyor aklımdaki kaosu bastırmaya çalışıyordum.Ancak felixin ölümün kolları arasında olması her defasında benden bir adım önde oluyordu.

"Tanrım..." Dudaklarım titriyordu."Tanrım felix..dayan." Arabayı, hayatımda kullanmadığım kadar sert ve hızlı kullanıyordum."Dayan lütfen.." dedim titreyen bir sesle.Sağ elimi direksiyondan ayırarak felixin boşta kalan elini tuttum.Soğuktu,buz gibiydi.Kalbim göğsümden çıkacakmış gibi hızla atıyordu.İçimdeki, korku ve endişe dahil olmak üzere bütün duygular birbirine karışmıştı.

"Chan, sakin olmak zorundayız, eğer panik yaparsan onu hastaneye yetiştiremeyeceğiz!" Gözlerim dikiz aynasından jisunga kilitlendi.Hala onun hayatta olduğuna inanmakta zorlanıyordum.Oysaki minho bile çok emindi.Kızmın mıydım üzgün müydüm yoksa mutlu muydum bilmiyorum.Tek bildiğim bir şey varsa o da hastaneye yetişmemiz herektiğiydi."Chan, gözünü yoldan ayırma!" Jisung'un sesi beni düşüncelerimden çekip çıkardı."Çok hızlı gidiyoruz kaza yaparız yoksa!"

İnsanları solluyordum.Korna çalıyor ya da hiç yol vermeden önlerine geçmeye çalışıyordum."Çek şu arabanı kardeşim hasta yetiştirmeye çalışıyorum!" Açtığım camdan önümdekilere sesim kısılana kadar bağrırken bir yandan da kornaya basıyordum."Bu böyle olmayacak!" Riskli bir harekete başvurarak sokakların içine dalmış, oradansa başka kestirme yola süratle girmiştim.Aniden bir kavşakta durdum.Trafik ışıkları kırmızıya dönmüştü ve önümüzde bir dizi araç durmuştı."Hayır,hayır,hayır! Bu şekilde bekleyemeyiz!" Arkadan gelen korna sesleri durumu daha da kaotik hale getiriyordu.Işıklara aldırmadan gaz pedalına bastım ve arabanın hızla ilerlemesini sağladım.Arabanın lastiklerini, asfaltta kayarken keskin bir ses çıkardı.

"Chan dikkatli ol!" Jisungun sesi bir kez daha yankılandı.

"Bekleyemeyiz! Çok zamanımız kalmadı!" Araba sokaklarda hızla ilerlerken aklımdan bir ton düşünce geçiyordu.Jisung'un geri dönüşü, felixin yaralı hali, içinde bulunduğumuz tehlikeli durumlar, hayatlarımızın tehlikede olması, içimdeki her şeyi allak bullak etmişti.

Nihayetinde hastane binasını gördüğümüzde, kalbim biraz olsun rahatladı.Arabanın hızını düşürmeden acil servisin kapısına yanaştım.Jisung kapıyı açarken ondan önce hızla arabadan çıkarak kucağındaki felixi kollarımın arasına aldım."Üstünü ört üşüyecek! Bedeni buz gibi zaten!" Sıkıca bedenine sardığım örtüyle hiç düşünmeden acilin kapısından içeri koşarken bağırarak etrafımdakilerden yardım istemeye başladım.

Once again,minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin