Buluşma

90 16 74
                                    

Helloooo

Ay bölüm biraz geç geldi bir takım sağlık sorunlarıyla uğraştım :(

Şuan daha iyi hissediyorum

İşte beklediğiniz bölüm iyi okumalarr

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnn öpüldünüzz hehehehe

"Gözüm yollarda kaldı." Yine o ve sıcak gülümsemesi.Yüzünde samimi bir gülüşle karşısında onu ağırlayan arkadaşına sıkıca sarıldı."Gelmeyeceksiniz zannettim.Meraklandım"

"Yoldayken kırk kez aramandan anlaşılıyor lixxie annem bile bu kadar arayıp sormuyor." İkiside birbirlerine sıkıca sarılırken bende arabadan inmiş bir vaziyette onları izliyordum.Ta ki gözüm Felixin bakışlarıyla buluşana kadar.Beni gördüğünde ilk başta duraksamış olsa da saniyeler içerisinde yüzünde içten bir gülümseme oluştu.Arasında olduğu kollardan sıyrılarak bana doğru yaklaşmış, ben daha ne yapacağımı bilemeden ismimi söyliyerek bana doğru hafif hızlı adımlarla koşmuştu."Senim geleceğini bilmiyordum!" Hafifçe parmak uçlarına çıalrak kollarını boynuma doladı."Çok sevindim." Kolları beni sıkıca kavramıştı."İyi ki geldin." Kollarını yavaşça gevşeterek aşağı indi ve Omuzlarıma yerleştirdiği avuçlarıya beni kendisinden uzaklaştırarak kısa bir süre yüzüme bakarak güldü.Dudağımın bir kenarı istemsizce yukarı kıvrıldı.

"Pabucum dama atıldı."

"Kıskanma koca oğlan." Chan arkada bizi izleyerek aptal aptal sırıtmaya devam ederken karşımdaki çocuk bir kez daha çocuksu bir edayla bana döndü."Arka bahçedeler.Hadi." Başıyla arkasını işaret ederek benden tamamen ayrıldı."Önden gidiyorum bana yetişin! Özellikle chanın koluna gir bu dede bayağı yavaş yürüyor!"

Ona baktım.Gözlerini devirdi."Bilseydim gelirken onu huzur evine bırakırdım!" Felixin kahkahası bizden uzakta olmasına rağmen gür bir şekilde kulaklarıma geldi.

"Ay ha ha ha ne komik! Bir onu alet etmediğiniz kalmıştı bu espiriye!" İlerlemeye başladığında bende onu takip ettim."Uyma bunlara min!" Gülümseyerek arkasından yürüdüm.Bahçede epey yürüdükten sonra evin arkasından dolanarak grubun olduğu yere geldik."Waow!"

"Chan Hyung!"

"Jeo!" Abi edasıyla kollarını ona koşan çocuğa açtı."Ağh aslan parçam! Bebek ekmek!" Elleriyle sıkıca, hatta bayağı sıkıca sarıldığı çocuğun saçlarını bir oyana bir buyana savurarak seviyordu onu.O kadar hunharca seviyordu ki çocuk adeta öldüresiye dövülmüş gibiydi.Saçı başı dağılmış,o kadar cebelleşmenin içerisinde yüzü kızarmış ve kıyafetleri bozulmuştu.Onu severken adeta dişlerini sıkıyor derin derin iç çekiyordu."Sana ufak tilki diyecektim ama dana kadar oldun. Şuna bak!" Elleriyle omuzlarından tutarak karşısına aldı."Sen spora mı gidiyorsun sana bir şeyler olmuş?"

"Changbinle beraber spor yapmaya başladı o da." Dedi felix henüz gördüğüm etleri ve ızgarayı hazırlarken."Ayrıca sıkı da yiyor.İyice changbine benzedi." Chan gururlu baba edasıyla karşısındaki çocuğun omzunu patpatladı.

"Afferin.Sağlıklı ol,spor yap,yemek ye ama sakın bebek ekmek formunu kaybetme." İşaret parmağını kaldırarak öğüt verirken jeongin de onu onaylarcasına başını sallıyordu.

"Yemek demişken.Biraz el mi atsanız acaba?" Bakışlarım arkamdan gelen sese döndü.Arkamdakini şöylece bir süzdüğümde kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.Elinde bir sürü tabak çanak ve tabak vardı.Kolları o kadar doluydu ki dengesini bile kurmakta zorlanıyordu.

"Hyunjin!" Felixin sesi kulağımda yankılanırken hızlıca olduğum yerden hareketlendim.Koşar adımlarla ona doğru ilerleyerek alabildiğim kadar eşya almış ve ağırlığı hafifleterek dengesini az da olsa kazanmasını sağlamıştım.Chan da bana yardım ederken felixin arkadaki sızlanmalarınu duyabiliyordum.

Once again,minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin