Bölüm başlığını görüpte beni dövmeyin pls
Bence sevceniz eheheh iki bölüm yayınlayayım dedim.
İyi okumalar efenim oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın öpüldünüzz
⏳
Başımı kaldırdım.
"Günaydın." Jung Minju.Nasıl hayatta herkesin nefret ettiği birileri varsa benim için onunda bundan bir farkı yoktu.Ondan ölümüne nefret ediyordum.Burada çalışmaya başladığımdan beri beni aşağılamaktan ve küçük düşürmekten oldukça zevk alıyordu.
"Günaydın." Aldırış etmeden masama geçtiğimde bilgisiyarımı açarak işime kendimi vermeyi planlıyordum.Kalabalığın bir kısmı dağılsa bile Minjun ve ekibi hala ortada öylece duruyordu.Junho ürkek tavırlarıyla yanımdaki masasına otururken arada göz ucuyla beni yokluyordu.
"Söylesene seoyun-ah! Bizim hakkımızda her şeyi sızdıran bir muhbirden mi bahsetmişti Jiyoung?" Duymazlıktan geliyordum.Onu ancak ve ancak böyle kudurtabilirdim.Tepkimi ölçmek için arada bakışlarını bana değdiriyor söylediği her şeyi duymam için yüksek sesle söylüyordu ."Ahh kim ekibinin her dediğini çocuk gibi patrona yetiştirir ki!? Tanrı aşkına kaç yaşındayız!?"
"Zihin yaşının beşten fazla olmadığı belli." Dedim sadece kendimin duyabilceği bir mırıltıyla.Ekrandaki dosylara odaklanmaya çalıştım.
"Yaniii..ne bileyim kim patronu ayartmak için yalakalık yapar ki!? Kırıtmak denir buna! Birde erkekmiş öyle mi!?" Elimin altındaki fareyi sinirle sıkıyordum.Dayanabilirdim.Tepki vermeden işime devam ettim.
Yapabilirsin minho
Sık dişini eninde sonunda fayda etmediğini anlayıp susacaktır
"Minju abartma artık." Arkadaşının uyarısını dinlemedi.Elindeki kahveden bir yudum aldı.
"Pşşt! Hey!" Kolumu dürten junhoya baktım.Korkuyla bana bakıyordu.Onun korkutulması bile sinirlenmeme yetiyordu.
"Hyung..sanırım sana söylüyor."
"Sana diyorum!"
"Boş ver jun-ah işine odaklan sen." Minju sinirle olduğu yerden üzerime yürüyerek yakamı tuttu.
"Bana bak! Sen beni görmezlikten mi geliyorsun!? Kimsin lan sen!?" Sabrım yavaş yavaş tükeniyordu.
"Elini üzerimden çek." Tehtidim buz gibiydi.Eğer bunu da anlamıyorsan senin yedi ceddini sikeyim minju! Ellerim, kontrolsüzce tuttuğum eşyaları sıkıyordu.O da bunu fark etmiş olmalıydı.
"Vahh! Şuna bakın! Ne oldu minmin? Bana mı sinirlendin sen yoksa? Bunu da gidip o patronuna yetiştirecek misin? Ağlayarak minju hyung beni köşeye sıkıştırdı diye anlatacak mısın ona da, ha!?"
"Hyung!" Korktuğum şeyi yapmıştı.Junho hırsına yenik düşerek birden oturduğu yerden fırlamış ve olaya dahil olmuştu."Burası iş yeri! Kavgalarınızı ve anlaşmazlıklarınızı daha sonra molalarda konuşarak halledin lütfen! Herkesin dikkatini dağıtıyorsunuz!" Minjunun kaşları havalandı.
"Jun-ah.Otur yerine hadi.Sende yerine git yoksa-"
"Ahh junho! Ne diye bu zekasızla takılıyorsan hala!? Seni işe ilk geldiğin günden beri onu bırakıp bize gelmen için ikna etmeye çalışıyorum.Junho-ya kazandığın milyonlar ve babanın parası..sen doğuştan zenginsin ve hala bu gerizekalı ile takılmaya devam ediyorsun!"
"Kusura bakma.Ama hyunguma böyle bir şey demenize izin veremem! Ben insanları parasına göre değil karakterine göre seçerim! Sırf size büyüğümsünüz,saygıdandır diye böyle hitap ediyorum! Lütfen kes bunu hyung!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once again,minchan
Fanfiction‼️+🔞MİNCHAN+🔞‼️ Minho, hayatında büyük önem taşıyan arkadaşının ölmesiyle hiç beklenmedik bir sürecin içerisinde bulur kendini. Tanımadığı bir adamın bir anda hayatına girmesiyle yaşadığı şeyleri sorgulamaya başlar ve tesadüf sanılan gerçekler ard...