Büyük Ölüm

56 9 16
                                    

(Chan)

"...Bir konuda hemfikir olmamız çok hoş Bay Bang.Önümdeki kağıda bakıyorum ve şirketlerimizin ortaklık sağlaması için hiçbir sakıncanın olmadığını görüyorum.Babanızın şirketler arasında yarattığı bu problemi çözdüğünüz için size müteşekkirim." Önümdeki dosyayı kapattım.

"Bugünki toplantımızda umarım sadece sizin değil, diğer şirketlerimizin de sorunlarını çözebilmişizdir.Ellerinizin altındaki sözleşmelere uyduğunuz müddetçe şirketimizle aranız her daim iyi olacaktır." Toplantı odasındaki herkes başıyla onayladı."Bundan sonra karşınızda ben olacağım.Ben babama benzemem.Tehtid olarak algılamayın ancak ayağımızı denk alalım.Olur mu?" Sahte bir şekilde gülümsedim."Toplantımız bitmiştir." Elimdeki dosyayı sekretere teslim ederek kalkmış, herkesten önce odadan çıkmıştım.

"Bay Bang!" Gelen kadın sesiyle arkamı döndüm ve adınlarımı yavaşlattım."Japon şirketi bu dosyayı gönderdi." Elindeki dosyayı alarak incelemeye başladım."Ne yapacağız?"

"Bu dosyayı mail'ime, lee minhoyu da odama yolla."

"Tabi efendim yolluyorum ikisinide." Asansöre binerek ofisime geçmiş, gelen maili incelemeye başlamıştım.

"Ben bunu nasıl anlayabilirim tanrı aşkına.Ne diye kendi dilinizle bana mail gönderiyorsunuz? İngilizce diye bir şey var." Kapı tıklatıldığında başımı bilgisayardan kaldırmadan konuştum."Girin!" Kapı açıldığında gelen kişiyi aklım bir anlığına unutmuş olsa da başımı bilgisayardan kaldırdığımda onunla göz göze geldim.Onu baştan aşağı süzdüğümde istemsizce gülümsemiştim.Tanrım bu karşımdaki insan benim sevgilim mi? Takım elbisesi ona o kadar yakışmıştı ki gözlerimi üzerinden çekemiyor, aptal aptal gülümsüyordum."Kapıyı kitler misin? Başkası girmesin." Kapıyı arkasından kapatarak kilidi çevirmiş, bir kaç adımda masanın yanına gelmişti.

"Bana ihtiyacın varmış." Başımı ağır ağır salladım.Ellerimle masadan tutarak sandalyemle kendimi geriye doğru ittim.

"Şu maile bir bakar mısın? Japonca." Yanıma gelerek bilgisayarın önünde durdu."Aahh..yeni pozisyonun sana çok yakışmış." Bilgisayara kitlenen bakışlarını çekmeden güldü.

"Ne demek bu?"

"Takımın diyorum.Bayıldım sana çok yakışmış." Gözleri kısıldı."Bunu daha önce görmemiştim yeni mi?" Başıyla beni onayladı.

"Kendim aldım."

"Çok yakışmış."

"Bende senin için aynısını düşünüyordum.Bakıyorum babanın yerine geçince giyim tarzın resmileşti." Başını bilgisayardan çekti."İşte..çevirisini buraya yazıyorum.Seninle toplantı yapmak istiyorlar." Bakışlarımı ondan alamıyorum.Bir şeyler anlatıyordu ancak aklım onda değildi."Chan?" İrkildim."Dinledin mi sen beni?"

"Eee." Derin bir nefes verdi.

"Herneyse buraya yazdım zaten.Başka isteğin var mı?"

"Var."

"Nedir?" Kolumu beline atarak bedenini kendime doğru çektim."Chan!" Korkuyla omuzlarımı tuttu."Babanın başına gelenlerden sonra bunu yapmanın ne kadar riskli olduğunun farkında değil misin?"

"Kimse görmüyor."

"Ama görebilir."

"Ama kapı kitli." Gülümsedim.

Once again,minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin