Cevapsız Çağrı

96 17 47
                                    

Götümüzden bile ter aktığı kavurucu sıcaklı bir haftayla herkese merhaba brownieler

Sanırım rabbim yazdığı smutların cezasını bir bir veriyor ŞDMDĞLFĞF

Her neyse bu bölüm biraz şey...

Şey..

Aileme zarar vermeyin ühühühü

İyi okumalar

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın öpüldünüz <3

Aradığınız kişi şuanda telefona cevap veremiyor..

Saatlerdir chana ulaşamıyordum.Saat başı belki iki belki üç kez aramama rağmen telefonu ya kapalıydı ya da telefonu yanında değildi.Loş ışıklarla karanlığa gömülmüş lobinin ortasından bir oraya bir buraya gidip duruyordum.Şirkette sayılı insan kalmış doğal olarak işini biteren herkes çıkıp gitmişti.Saat akşam sekize doğru geliyordu.Telefonumdaki adına tekrar tıkladım.Telefon çalıyordu ancak chan cevap vermiyordu.Bu da demek oluyordu ki telefonu yanında değildi."Kahretsin." Taksi bulmak adına çıkışa yönlendiğim esnada arkamda bir ses işittim.

"Bay lee!" Koşar adımlarla yanıma geldi."Çıktığınızı zannediyordum ne tesadüf."

"Aa..şey.Beni alacak olan kişiye ulaşamadım.Bu yüzden çıkmadım daha."

"O zaman bana katılırsınız.Yakınlarda bir restoran var dilerseniz orada yemek yiyelim.Sonra ben sizi evinize kadar bırakırım."

"Nazik teklifiniz için teşekkürler Bay Bang ama ben taksiyle döneceğim."

"Bu saatte taksi bulman biraz imkansız değil mi sence de?" Buna diyecek lafım yoktu çünkü doğru söylüyordu."İş çıkış saatinde taksi bulmak imkansızın da ötesidir Bay lee." Cevap vermedim."Teklifimi bir düşünün bence.Hala geçerli." Haklı olmasından nefret ediyordum ancak toplu taşıma ve taksilerde yer bulmak şu saatte imkansızdı."Evet?"

Derin bir nefes aldım.

Belki ağzını yoklayabilirdim.

"Pekala.Teklifinizi kabul ediyorum."

"Harikulade! Beni takip edin lütfen." Onu takip ederek şirketten çıktık.Karşımızda çok lüks bir araç bizi bekliyordu.Arabaya yaklaştığımızda bekleyen korumalardan bir tanesi kapıyı açarak eğildi."Buyrun Bay lee." Aracın içindeki karşılıklı duran koltuklardan birisine yerleşerek oturmasını bekledim.Yolculuk hiç beklemeden başladığındaysa içimde kötü bir his vardı.Telefonuma baktım.Chandan hala bir çağrı yoktu."Endişelenmeyin.Mutlaka dönecektir size." Başımı salladım."Yanlış anlamayın ama.Sanırım çok konuşkan değilsiniz."

"Ailem bana , soru sorulmadıkça konuşmamak gerektiğini söylerdi."

"Anlıyorum.Bende oğluma söylerdim bunu hep.Çünkü bu bir saygı göstergesidir.İleride atılacağı mesleklerde karşısındaki kişiyi dinlemeyi bilmesi gerekir." Başımı salladım."Aynı sizin gibi." Aramızdaki konuşma bundan ibaretti.Yol boyuncs başka hiçbir şey konuşmamıştık.Araba yavaş yavaş durduğundaysa aracın kapısı tekrardan açıldı.İndiğimde geldiğimiz mekana şöyle bir baktım.Oldukça lüks gözüken restoran altınla kaplı gibiydi.İçeri girdiğimizde bize rezerve edilen yere oturduk."Bay lee bana güvenin.İddiasına bile varım ki damak tadıma bayılacaksınız."

"Öyle diyorsanız." Siparişler verildikten sonra onlar gelene kadar işten konu açarak sohbet etmeye başladık.On dakikanın sonunda önümüze  tabaklar ve bardaklar servis edilmeye başladığı esnada damaklarımın kuruduğunu hissederek masadaki sürahiye yöneldim.

Once again,minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin