"Benimde artık arkadaşlarım var."
Bu cümle zihnimin içinde dönüp dolaşıyor.O an ki tebessümü hiç aklımdan çıkmıyor bu benim için çok delirtici.Şimdiyse arabada yanımda oturuyor ve arabanın camından yolu izliyor."İçimden bir ses diyor ki.." ona baktım.Yanımda bana bakmadan konuşan çocuğa."Bu grubunuzdaki çocukla ilgili özel hassasiyetleriniz var."
"Hangi çocuk?" Grupta altı çocuk daha vardı.Hangisinden bahsediyordu acaba?
"Sarışın olan."
"Felix mi?" Şaşırdım.
"Hıhım.Onun olayı nedir?"
"Neden? Ne oldu ki?"
"Motorlar gezdiğimiz gün geldi aklıma.Açık sözlü,sivri ama bir o kadar da anaç ve sevgi dolu."
"Bizim lix bir kişiyi kolaylıkla kabul ediyorsa herkes eder.Aramızda hiç bir zaman kötü niyetli olmayan tek kişi odur çünkü." Başını izlediği yoldan kaldırarak bana çevirdi.
"Biraz daha açabilir misin?"
"Karşılıksız sevgiyi en güzel temsil eden kişi odur.Sadece ama sadece sevdiği insanlara yemek yapar mesela.Tamam iyi kalplidir herkese yardım eder ama mevzu en yakın arkadaşlarıysa pek sakin kalamaz.Dobra ama duygusaldır.Tıpkıı.."
"Bir anne gibi." Onu onaylarcasına başımı salladım.
"Doğru.Bir anne gibi.Bu yüzden kimse seni tanımazken o sana sarılıyorsa seçilmiş kişisin demektir." Güldü."Lixxie her zaman doğru seçimleri yapar."
"Hiç mi hata yapmaz?"
"Tek görüşte insanın emarını çeker."
"Vaay! Superman'den hiç bir farkı yok o zaman."
"Super lix." Kıkırtısı kulaklarıma doldu."Artık bizle daha sık takılmalısın bunu biliyorsundur umarım.Yaza yaklaşıyoruz.Buda daha fazla etkinlik yani daha fazla buluşma demek."
"Grubu içindeki insanları falan sevdimde..içimde tuhaf bi huzursuzluk var." Kesinlikle o huzursuzluğun nedenini biliyordum.Changbin'in aldığı tavır onu rahatsız etmiş olmalıydı.
"Ne gibi?"
"Bilmiyorum." Hayır çok iyi biliyordu.
"Bak.Eğer içinde bir huzursuzluk varsa bizimle, hiç olmadı benimle paylaşmalısın.Aklında seni rahatsız edecek hiç bir şey kalsın istemiyorum.Sadece tadını çıkartmaya bak."
Duraksadığı anda ortamı uzun süreli sessizlik ele geçirmişti.Arabanın motor sesi ve dışarıdaki araçların yanımızdan geçişi dışında hiç bir ses duyulmuyordu.Aklından bin bir türlü şey geçiyor olmalıydı.Ciddileşen surat ifadesi de bunu yeterince gösteriyordu."Ama yinede sana tuhaf gelmiyor mu?" Geçen bir kaç dakikanın ardından sessizliği bozan yine o olmuştu.Avuçlarım arasındaki direksiyonu istemsizce sıktım.Soracağı her sorudan söyleyeceği her şeyden korkuyordum sebepsiz yere."Bir anda hayatımda belirmen ve beni bu gruba dahil etmen." Sorguluyordu.Bu istiyeceğim bir şey miydi bilmiyorum."Üstelik hiç tanımadığın bir insana önceden tanıyormuşsun gibi yaklaşman.Nasıl bir anda birisini hayatına katabilirsin ki? Sana da tuhaf gelmiyor mu? Ya kötü niyetliysem?"
"Kader ve şans bence."
"Bence değil." Gözlerimi bir anlığına yumdum ve geri açtım."İşin garip tarafı sen benim hakkımda her şeyi öğreniyorsun ama ben en basitinden senin mesleğini bile bilmiyorum."
"Ne öğrenmek istiyorsun?"
"Her şeyi." Kaşlarım çatıldı."Bundan sonra jisungu bulmak için beraber çalışacaksak aynı evde bulunduğum kişi hakkında her şeyi öğrenmek zorundayım.İyi kötü ne varsa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once again,minchan
Fanfiction‼️+🔞MİNCHAN+🔞‼️ Minho, hayatında büyük önem taşıyan arkadaşının ölmesiyle hiç beklenmedik bir sürecin içerisinde bulur kendini. Tanımadığı bir adamın bir anda hayatına girmesiyle yaşadığı şeyleri sorgulamaya başlar ve tesadüf sanılan gerçekler ard...