Yalancı

58 12 34
                                    

Yav kızmayın size şölem doya doya okuyacağınız iki bölüm atim didim valla kızmayın baa nolursunuz.

Elimden gelse yazdığım bütün bölümleri atmak istiyom ama heh..

Kalbiniz kaldırmaz

Öhöm neyse efendim

Devamkeee gooo girlll/boyy

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

"Hyung!" Gözlerim bir anda açıldı."Biz geldik!"

Bu ses..

Hızla yanımda huzurla uyuyan çocuğa döndüm.Hayır ona ait değildi."Kahretsin.In-ah!" Bedenini kaldırmak için sarstığında yattığı yerde huzursuzca kıpırdandı."In-ah! Evin yedek anahtarı sendeydi.Bizimkiler mi verdin?" Gözlerini yarım yamalak açarak bana döndü.

"Ne?"

"Evin diyorum.Yedek anahtarı?"

"In-ah!? Changbin hyung!?" Gözleri tamamiyle açıldı.

"Siktir!" Üzerindeki yorganı hızla atarak yerdeki kıyafetlerine uzandı."Aklımdan çıkmış!" Panikle yerdeki eşyalarıma uzandım."Bunların olacağını bilsem anahtarı seungmine teslim etmezdim!"

"Changbin hyung!?"

"Sikeceğim şimdi changbininizi de hyungunuzu da!" Benden önce atılarak kapıya doğru ilerledi bir yandan da tişörtünü giyiyordu.

"In-ah?"

İşte şimdi boku yemiş olabilirdik

"Hyunjin hyung?"

"Changbinin odasında ne arıyorsun?"

"Onu kaldırmaya gelmiştim.Yeni uyandı oda." Sana bayılıyorum jeongin.

"Üzerinde neden bir şey yoktu senin? Üşüteceksin.Ayrıca changbin nerde?" Hyunjin içeri girmek için adımlandığında kolunu pervaza yerleştirmişti.

"Oh ben tişörtüm kirlendiği için changbin hyungdan tişört almaya gelmiştim.O da şimdi üzerini değiştiriyordur.Hadi hyung gel aşağı inelim biz.Yardım edeyim ben sana."

Hızla üzerimi değiştirerek yüzümü yıkadım ve aşağı indim.Tanrım herkes buradaydı."Günaydın!" Merdivenlerden inerken ilk karşılaştığım kişi chandı."Tanrım hepiniz gelmişsiniz."

"Evet.Birileri biraz daha telefonlarıma cevap vermeseydi öldüğünüzü düşünecektim." Güldüm.Salona doğru ilerlerken çaktırmadan telefonuma göz attım.Siktir chan gerçekten haklıydı.

*"Bro" adlı kişiden altı cevapsız çağrı."

"Dünden sonra hepimiz çok yorgunduk.Çok normal." Chan ve minho felixe yemeklerde yardım ederken diğerleriyse masaya yerleşmişti."Pekala.Bu sondu.Hadi hepiniz masaya geçin."

"In-ah? Gelmiyor musun?" Suratında anlamsız bir ifade vardı.İlk defa onu o şekilde görüyordum.Sandalyeyi çekerek chanın yanında yerimi bulduğumda bile hala masaya oturmuyordu.

"Ahh hyung siz oturun.Benim.." bakışları bit anlığına bana değdi."Biraz bacaklarım ağrıyorda.Oturamıyorum." Bir süre düşündüm.

"Neden? Ne oldu?" Chanın sesi dün gecenin görüntülerini zihnime düşürdüğünde jeton geçte olsa düşmüştü.

"A- e- Ah." Herkesin meraklı bakışları bana döndüğünde boğazımı temizledim."Dün bana yardımcı olayım diye uğraşırken merdivenden düştü.Kalçasının üzerine." Olayı toparlamaya çalışıyordum."Jel sürmüştük ama..geçmemiş demek ki."

Once again,minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin