Sorgu

99 20 39
                                    

Helllloğğğğğ

Devamsızlığım yüzünden okula gidip gidip duruyorum :(

Yarın yks ye girecek arkadaşlarımıza başarılar diliyorum sınavınızın iyi geçmesi dileğiyle.

İyi okumalar dilerim

Oy vermeyi ve yorumlarınızı yazmayı unutmayın

<3


Neden bunları hep benim başıma gelmek zorundaydı? "Uyanıyor sanırım." Gözlerimi, bedenimin tir tir titrediği, mide bulantılı bir ana zorlukla açtım."Hyung?" Karşımda ilk gördüğüm insanı henüz netleştirememiş olsam da bu kişinin chan olmadığı açıkça belliydi."Oh! Tanrıya şükür!" Deli gibi acıyan kolumu zorlukla kaldırarak gözlerimi ovuşturdum.Görüntü yavaş yavaş netleştiğinde gözüme çarpan ışıklar yüzünden gözlerimi geri kapattım."Jeo ışıkların bazılarını kapatır mısın?" Gözümü daha az ışığın olduğu aydınlatmalar eşliğimde tekrar açtığımda karşımda gördüğüm manzara karşısında şaşırmıştım.

"Yongbok-ssi?" Yavaşça tebessüm etti.Bulunduğum yere göz gezdirmeye başladım."Ne oldu?"

"Bilmiyoruz.Bizde daha yeni geldik buraya."

"Chan?" Kaşları havalandı.

"Ee chan doktorla konuşmaya gitti.Testlerin çıkmış onlara bakacaklarmış."

"Ne testi?"

"Hiçbir şey hatırlamıyor musun?" Başımı iki yana salladım."Tanrım.." Oda tam sessizliğin esaretine girdiği sırada kapı sertçe açıldı.Ben dahil odada bulunan üç kişininde meraklı bakışları o tarafa döndü.Hatta herkesin kaşlarının çarpıldığına bile şahit olmuştım."Neler oluyor?" Daha henüz hiçbir şey göz hizama girmemişken felixin yönelttiği soruyla bir terslik olduğunu anlamıştım.Herkes oturduğu yerden kalktı.Ardından chan, sonrada bir kaç polis göz hizama girdi.

Bu polisleri tanıyordum.

Jisungun soruşturmasına bakan polisler bunlardı.

Derin bir nefes verdi.Yorgun olduğu her halinden belliydi."Odadan çıkmanız gerekiyor her birinizin sorgusu alınacak." Bakışları bana değdiğinde zorlukla güldü."Hastamız uyandı ama ona ayılması için biraz zaman verin lütfen.Sonra sorgusunu alırsınız."

"Acelemiz var Bay Bang."

"Herkesin sorgusunu aldıktan sonra olsa olmuyor mu? Görmüyor musunuz kendinde bile değil."

"Bana bak veled sen-"

"Park sungho!" Tanıdık bir ses kulaklarıma doldu.

"Hadi çocuklar." Felix içerideki herkesi toplayarak kapıya yönlendirirken bana son bir kez daha baktı."Güçlü kal.Biz burdayız." Polis de burnundan soluyarak ekibini dışarı çıkarttığında ikimiz bir odada yalnız kalmıştık.

"Açıklama yapman gerekiyor." Dedim sertçe.Gözleri tamamen bana odaklandı."Nasıl olurda telefonlarıma bakmazsın!?" Yüzündeki ifade..Pişmanlık ve acıdan başka bir şey değildi.Suçlu hissediyordu kendini."Seni kaç kez aradım , ne kadar süre ulaşmaya çalıştım haberin var mı!?"

"Minho..ben.." Eliyle alnına vurdu."Ben..gerçekten özür dilerim.." titrek nefesini ciğerlerine çekti."O an gerçekten açamazdım.Telefonumu elime tekrar aldığımda gördüğüm aramalarla çok büyük bir panik yaşadım.Seni yüzlerce kez aradım durdum ama açmadın.Başına bir şey geldiğinden şüphelendim." Kaşlarım havalandı."Aradım açmadın, hemde yüzlerce kez.Bende şirketindeki çalışanlara-"

Once again,minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin