Once again,minchan

Yanlış Anlaşılma

Hazırlanın

Are u ready?????

Goooo

İyi okumalar oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııın desteklerinizi bekliyor olacağım<3

⏳

"Burası neresi?" Cebine hastaneden aldığım eldivenler ve ufak bir poşeti sıkıştırdım."Min?"

"Aklımda bir ihtimal dolanıyor chan.Onun içim birisinin dnasını almam gerkiyor."

"Tek başına gitmeyi düşünmüyorsundur umarım."

"Aynen söylediğin gibi yapacağım."

"Minho her tek kaldığında başına bir şey geliyor olmaz.Buna izin veremem."

"Beş dakika.Sadece beş dakikaya ihtiyacım var bana ait olan şeyi alıp çıkacağım."

"Bari bana her şeyi anlat! Aklım kalıyor!"

"Anlatamam." Ona chuldan bahsedersem bütün plan altüst olurdu."Beş dakika." Sabır dilenircesine iç çekti.

"On dakika.Eğer on dakika içerisinde burda olmazsan o eve dalarım."

"Anlaştık." Arbanın kapısını açarak hızla eve doğru ilerledim.Bu devasa müstakil evin ışıkları bütün mahalleyi aydınlatıyordu.Belli ki hala uyumamıştı.Zile basarak beklemeye başladım."Jiyoung-ssi benim min-" kapıyı açtığında gördüğüm manzarayla hiç düşünmeden  bağrırarak arkamı döndüm."Ah jiyoung!"

"Ne var? Kimsin!?" Dehşetle gözlerimi kapadım.

Manyak karı.

"Söyliyeceğim! İlk önce üstünüze bir şeyler alın lütfen !" Sarhoştu.Konuşmasından ve hareketlerinden belli oluyordu.

"Ahh siz erkekler güzel bir kadının vücudunu görmeye ne kadar yabancısınız!" Ayak sesleri uzaklaştı."İyi.Aldım üzerime bir şeyler dön arkanı.Götünle konuşmak zorunda mıyım?"

"Eminsin değil mi?"

"Dönmezsen yüzüne kapatacağım." Dikkatlice arkamı döndüm.Üzerindeki geceliği görünce derin bir oh çekerek tamamiyle arkamı döndüğümde karşımda dengesini bile zar zor sağlayan bir kadın duruyordu.Gecelikten pek hayır olmasa da üzerinde bir şey olmamasından daha iyi olduğunu düşünerek lafa girdim.

Sıra bu alkollü kadını kandırmaya gelmişti."Ah jiyoung-ssi seninle iş konusunda çok acil bir şey konuşmam gerekiyor.İçeri girebilir miyim?" Yüzünde hin bir gülümseme belirdi.

"Olur." Kaşlarımı çattım.Bu kadar kolay mıydı yani? İçeri adımı atarak eve girdim."Alkol?"

"Hayır teşekkür ederim.Çarpıyor beni." Boğazımı temizledim."Ben izninle bir lavaboya gideyim.Nerede acaba?" Kadehine şarap doldururken gözlerini kısarak bana baktı.Uzun uzun düşünürken aklından geçenleri oldukça merak ediyordum."Yukarı katta.Sağdan ikinci kapı."

"Sağol." Ayaklanarak merdivenleri hızlıca çıktım."Sağdan ilk kapı..burası." Ancak odaya girdiğimde anlamsız bakışlarımla etrafa baktım."Burası neresi lan?" Kadın odası olduğu çok barizdi."Ahh o salak! Beni kendi odasına yönlendirdi." Aklıma gelen fikirler sırıttım.Diş fırçası,saç tarağı ya da törpü dna için mükemmel bir örnek olabilirdi."Bazen salaklıklarınla işe yarıyorsun jiyoung." Tuvaletine girerek cebimden çıkarttığım eldiveni elime geçirdim.

Bir saniye.

Mavi ve pembe diş fırçası

Bu ne anlama geliyordu.