Lütfen ama lütfen bunları okumadan yeni bölüme geçmeyin. :
Profilimde, sormak istediğiniz soruları, sorun demiştim. Şimdi, sıkça aldığım bazı sorular var.
1) Hakan'ın spermleri neden dondurulmadı, dondurulsaydı yıllarca kullanamaz mıydı?
Sperm dondurunca yıllarca kullanmak diye bir şey yok, bizim ülkemizde bile en uzun süre 5 yıl. Ki bu beş yıl da, zaman ne kadar uzarsa o kadar dezavantaj. Bunun dışında, sağlıklı bir erkekten alınan, kaliteli ve canlı spermler dondurulur. Dondurma aşamasında hücre içinde ki sıvının donması ya da çözülme aşamasında fiziksel hasara uğrama olasılığı yüksektir. Kaldı ki tüm bu hususlar sağlıklı spermler için dahi risk oluşturabilecek hususlarken , Hakan sağlıklı bir erkek değil, Engin sende yakında kist oluşacak demedi, kist oluşmaya ve Hakan'ın sperm kalitesini düşürmeye zaten başlamıştı . Üreme o zaman bile zorken, dondurulduğunda başarısız olunursa eğer Hakan'ın yine çocuğu olmazdı. O yüzden henüz zaman varken, bir çocuğun anne rahmine düşmesi en risksiz ve kesin yöntem oldu.
2) Ahsen , bakire değil miydi, nasıl tüp bebek oldu?
Burada, bekaret ile kastedilen , kızlık zarı. Bunu neden bu kadar büyük bir engel olarak görüyor bazı okuyucular, anlamadım. Başladığımdan beri bu nasıl olabilir diye çok soru aldım.
Kızlık zarı bozulmadan kürtaj bile yapılabiliyor artık. Bu esnekliğe bağlı. Kaldı ki, bu hikaye de çok önemli bir unsur değil benim için. Sonuçta, doktor tarafından bile zar açılabilir. Kesinlikle ilişki ile bozulacak ya da doktor asla bunu yapamaz ya da bozulmadan tüp bebek olmaz tarzı kaideler yok, bildiğim kadarı ile.
Ben bile bu ayrıntıya çok takılmadım, siz neden bu kadar takıldınız, anlamadım. :)
3) Tüp bebek yapılınca , ikiz ya da üçüz olması gerekmez miydi, neden tek oldu?
Bildiğim kadarı ile , 35 yaş altı kadınlara tek embriyo transferi, 35 üzeri kadınlara ise çift embriyo transferi yapılıyor tüp bebek tedavisinde. Ancak yapılan embriyo transferlerinin hepsi tutacak ve gebelik mutlaka gerçekleşecek tarzı kesinlikler yok. Örneğin , bir kadına üç embriyo transferi yapıldı diyelim, üçünün de tutmama olasılığı var. Yani tüp bebek tedavisinden , kesinlikle ikiz , üçüz olacak diyemeyiz.
Sayısal okuyorum ve bu hikayeye başlamadan, bunları fazlası ile araştırdım. Bilgi edinmek için çaba sarf ettim ancak ben bir jinekolog değilim. Elbette ki her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilemem. Lütfen , bana gelip "Bu ne biçim iş?! Bu ne biçim hastalık?!" demeden önce bunu göz önünde bulundurun.
Şimdi, keyifli okumalar. :)
"Ahsen"
Duyduğum ses , sanki cennetten kopup geliyordu. O sesin sahibinin şu an yanımda olmasını o kadar çok isterdim ki...
O sesin sahibinin tenime değen nefesi ilacımdı, benliğim ilacını arzuluyordu.
"Efendim. " dedim, gözlerimi sımsıkı kapatıp.
"Seni çok merak ettim. Telefonunu duymamışım, aradım ama açmadım. İyi misiniz? " dediğinde, kelimelerinden , cümlelerinden önce , sesinde ki o telaş ulaşmıştı buraya.
"İyiyim. " diyerek en büyük yalanı söyledim. "Lütfen, bir şey yap. Aylar önce yaptığın gibi yap ve kurtar beni, bizi bu celladın elinden . " demeyi çok isterdim ama Açelya'nın, şu an o adamın pençelerinde oluşu dilime kepenki indirmişti.
"Sesin tuhaf geliyor Ahsen, emin misin? " dediğinde, elimi boğazıma götürdüm ve biraz ovuşturdum.
"İyiyim, sadece sen aramayınca merak ettim. " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğumun Annesi Olur musun?
RomanceRomantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum tüm inancımı kaybetmiş ve son olarak da kendimi de kaybetmemle bitiş noktasına ulaşmıştım. Her şeyin bittiğine, hayatın acımasızlığına kar...