Hissettiğim o sancı tüm bedenimi ayağa kaldırırken, can acısıyla var gücümle bağırıyordum.
Kalabalığın arasından gelen Engin'i görmemin hemen ardından Hakan beni kucağına aldı ve koşar adımlarla salondan çıkarttı. Arabaya bildiğimizde hemen yanımda Hakan ve Zehra abla vardı ve sürücü koltuğuna da Engin ve diğer ön koltuğa da Açelya geçmişti.
Sanki koca bir kazma ile ile belime vuruyorlardı ve belimde koca yarıklar oluşuyordu. Belimde oluşan o ağrı tüm hücrelerime yayılıyor ve nefesimi kesiyordu.
Hakan elimi tutmuş bir şeyler anlatıyordu fakat onu duyamıyordum. Elimde olmadan ağlıyor, ecel terleri döküyordum. Doğum sancısının acılı olduğunu biliyordum fakat bu kadar azap dolu olduğunu hiç tahmin edememiştim.
"Ölüyorum. " dedim ve çığlığı bastım. Hakan elinde ki bir şeyle alnımda ki terleri sildi ve" Dayan Ahsen, birazdan hastanede oluruz. " dedi.
" Ahsen. " deyince Engin, dikiz aynasından Engin'e baktım. " Kasılmaların kaç dakikada bir oluyor? " diye sorduğunda" Bilmiyorum. " dedim nefes nefese." Ama çok sıklaştı. "
" Korkulmayı gerektirecek bir şey yok. Erken doğum başlamış. Zaten bebeklerin çok çok azı tam beklenen zamanda doğar. Şimdi sakin olmalısın ve bol bol nefes almalısın. Şu an rahim kaslarının, bebeğin ve senin bol miktarda oksijene ihtiyacı var. Sancının çok fazla olduğunu biliyorum, bağırmak ve bolca nefes almak ağrını çok az da olsa hafifletecektir. " dediğinde, söylediklerini uygulamaya geçirdim ve bol bol nefes çekmeye başladım. İçim yırtılıp, paramparça olacak gibiydi. Sancı birkaç saniyeliğine geçiyor ama sonra daha şiddetli bir ağrı saplanıp, tüm hücrelerimin acı ile inlemesine neden oluyordu.
" Normal doğum mu olacak? " diye sordu Hakan.
" Sezeryan diye planladık. Hamilelik dönemi çok sorunlu geçti. Riski en aza indirmek amacıyla sezaryan olacak. " dedi. Araba son sürat ilerlerken, içimde bildiğim ne kadar dua varsa okumaya başladım.
" Hastanenin en iyi kadın doğum uzmanı Erdinç Bey. Hamilelik döneminde Ahsen ile o ilgilenmişti. Eğer uygunsa doğumu o gerçekleştirecek. " dediğinde, Hakan'ın elini sımsıkı tuttum ve acı ile çığlığı bastım.
" Eğer en iyisi oysa, elbette onu isteriz. "
" Bazı hastalar illa kadın doktor olsun diyorlar. " dediğinde Hakan bir eli ile elimi tutuyor, diğer eliyle alnıma yapışmış saçları ayırıyordu.
" Saçmalama Engin, böyle bir durumda böyle saçma bir şeye takılacağımızı düşünmüyorsun herhalde. " dedi.
Az sonra araba hastaneye ulaştığında beni indirip sedyeye yatırdılar. Sedye hızla doğumhaneye doğru ilerlerken acı dolu çığlıklarım tüm koridoru inletiyordu.
***
Ahsen'in benden uzaklaştırılması ile birlikte bunduğum bir köşeye çöktüm. Bu güne kadar hiçbir şey palanladığımız gibi ilerlemeyi bir türlü başaramamıştı ne yazık ki. Kızımın doğumuna koskoca bir ay vardı. Engin endişe edilecek bir şey olmadığını söyleyip durmuştu fakat bir ay önceden gelen bir erken doğum ne kadar sağlıklı olabilirdi ?
Engin, Ahsen ile birlikte giderken Açelya ve Zehra Hanım'da hemen yanımda duran koltuklara oturmuşlardı.
Tam karşımda duran saate baktığımda, beni yine sıkıntılı dakikaların beklediğini anladım. Yelkovan rakamların üzerinden tek tek geçerken benim için zaman geçmek bilmiyordu bir türlü. Sanki o saat için akan bir dakika benim için bir yıl kadar uzundu. Yine Ahsen bir odanın içerisinde can acısıyla kıvranıyordu ve ben yine elim kolum bağlı bir köşede oturmuş öylece bekliyor ve birilerinin gelip tek kelime etmesi için dua ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğumun Annesi Olur musun?
RomanceRomantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum tüm inancımı kaybetmiş ve son olarak da kendimi de kaybetmemle bitiş noktasına ulaşmıştım. Her şeyin bittiğine, hayatın acımasızlığına kar...