Merhaba okurlarım.
Belki doğru, belki yanlış ama şu aralar hikayeyi askıya almanın eşiğindeyim.
Bu hikayeyi yazmaya yaklaşık bir sene önce başladım. Wattpad i çok tesadüfen keşfettim ve çok kısa bir zamanda da çok sevdiğim hobilerimin arasına girdi.
Çoğu bölümde sürekli sizden yorum ve vote sayısının artmasını rica ettim. Ama hiçbir zaman bunu bir tehdit unsuru olarak kullanmadım. Şu kadar voteyi geçmezse bölüm atmam tarzında tek bir koşul bile koymadım. Yazdıkça attım. Yazmayı çok seviyorum çünkü.
Hikayede çok eksiklikler var, bunun farkındayım. İlk bölümlerde çok fazla betimleme eksikliği var. Yazım yanlışları var. Hatta bazı yerlerde mantık hataları var. Bunların hepsini kabul ediyorum ki bu konular hakkında yapılan pek çok eleştiride de haklısınız dedim.
Neredeyse ilk on bölüm yorumsuz ilerledim ama yine de bırakmadım. Kimseye gidip, hikayemi oku, yorum yaz, vote ver deyip dilencilik yapmadım. Bölümlerde ki az olan yorum ve oy sayısı ile kimseyi tehdit etmedim. Tek kelime ile yapılan yorumlara bile fazlasıyla değer verdim ve bu güne kadar hepsini tek tek cevapladım. Sadece bir tane " Önemli" yazısı paylaştım, onda da yeni bölüm zannettik, üzüldük dediniz, duyuruları profilimden yapmaya başladım
Ama cidden çok yoruldum.
Geçen sene onuncu sınıftım ve henüz alan seçimi olmadığından nefes almam için zamanım vardı. Boş derslerim oluyordu mesela. Ve en baştan beri hikayeyi okuyanlar bilirler, kimi zaman haftada iki bölüm attım. Ama bu sene artık on birinci sınıf öğrencisiyim. Ve artık bir sayısal öğrencisiyim. Aramızda varsa sayısalcılar, derslerin ne kadar ağır olduğunu bilirler. Ama yine de ben hikayeyi bırakmadım. Aramızda benim sınıf arkadaşlarım var, söyleyebilirler. Çoğu zaman okula tablet taşıyorum, uykumdan fedakarlık yapıyorum ama yine de yazıyorum. Ama pek çoğunuza yaranamıyorum.
Yeni bölüm için heyecanlanmanız beni mutlu ediyor, bunu anlayabiliyorum ama sorun şu ki aramızdan bazıları beni hiç anlamıyor.
Şu an wattpad e girmek bile istemiyorum. Çok yıprandım. Aldığım ağır eleştiriler beni fazlasıyla yıprattı.
Şimdiye kadar bazı arkadaşlarımız bu işi eleştiri safhasından geçirdiler, küfür, hakaret ve beddua boyutuna taşıdılar. Şu an buraya yazmaya terbiyemin müsaade etmediği küfürler, mesaj kutumda duruyor. Okuyucuya bile saygım yokmuş benim, hem geç bölüm atıyor, hem de kısa yazıyormuşum. Benim çok değerli o okurcum bu yüzden beni kınıyormuş. Çok kötü bir yazarmışım ve en baştan bu kadar aralıklarla yazacağım bir hikayeyi hiç paylaşmamam gerekiyormuş... Daha sayayım mı?
Üç Saniye'yi okuyan arkadaşlar bilir, orada tecavüze uğrayan Hazal isimli bir kızımız var. Hadi her şeyi geçtim gelip bana "Eğer bölüm atmazsan, Hazal'ın başına gelenler senin de başına gelsin." diyen bir terbiyesiz oldu. Genç bir kızın moralini bu kadar bozunca mutlu mu oluyorsunuz?
Çoğu okuyucum yeni bölüm yazmaya üşenip " yb" yazıyor ve benden sayfalarca bölüm bekleyip, beş sayfalık bölüme kısa deyip beni kınıyor. Kafa toplayıp bölüm yazmak, bu iş için saatler ayırmak sizce kolay mı?
Beni sevmiyor musunuz? Eminim burada Hakan, Ahsen'e tecavüz etseydi, bu esnada da Ahsen "Tecavüz falan ediyor ama, tecavüzcüm de çok taş hani." deseydi ya da, aynı evde yaşayan bu iki insan erotizmin dibine vursaydı, ya da her bölümün altına + 100 yazısını yerleştirseydim eminim her okuyucum beni çok severdi. Dışarıdan bakın, okunma sayısı ve vote + yorum sayısı arasında uçurum var.
Başlarda wattpad kafa dağıtmak için girdiğim güzel bir yerdi ama artık kafa ağrıtmaktan başka işe yaramıyor. Benim buraya bölüm ekleme zorunluluğum yok. Maddi anlamda bir kazanç sağlamıyorum. İstediğim tek şey az da olsa kafa dağıtmak ve mutlu olmak ama onu da bana çok görüyorsunuz. Unutmayın ki, bir yıldıza basmak, oturup saatlerce bölüm yazmaktan daha zor değil.
Ve artık cidden çok yoruldum.
Şimdiye kadar hep çok tatlı bir gurup okurcum için yazmaya devam ettim ama son bir haftadır pes deme noktasındayım.
Yani hikayemin askıya alınma ihtimali var. Aramızda bazılarının sivri dili beni tüketti çünkü. Bir daha ki bölüm olacak mı, acaba bir daha görüşebilecek miyiz bilmiyorum. O yüzden sadece...
Hoşçakalın...
Burcu Batur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğumun Annesi Olur musun?
RomanceRomantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum tüm inancımı kaybetmiş ve son olarak da kendimi de kaybetmemle bitiş noktasına ulaşmıştım. Her şeyin bittiğine, hayatın acımasızlığına kar...