Yarı yıl tatili geç te olsa bitmişti. Yeni ders programları falan derken Sevil ile kendimizi kantin köşelerinden bir yere dinlenmek için attık. Günün nasıl geçtiğini konuşmaya başladığımızda
"Selam"dedi arkamızdan bir ses. Bize doğru yaklaşırken Demet olduğunu görünce gülümsedim.
"Selam...gel otur."diye yanımda boş duran sandalyeyi işaret ettim. Çantasını masaya bırakıp oturdu.
"Klasik bir soru ama tatil nasıl geçti?diye sordu. Gerçekten de bu soru her tatil dönüşü sorulduğu için bir karın ağrısı yaratıyordu bende.
"Alevin peşinden Trabzona gittik...sakatlandı geri döndük sonrası pek te bir şey yapmadık. Tatil demeye bile gerek yok diyebilirim ama biraz kız kıza geçirdiğimiz zamanlar oldu."dedi Sevil oturduğu yerden. Aslında özet geçmişti.
"Boşver bizi senin nasıldı?" Dedim atlatmaya çalışarak.
"Çalışıyordum maalesef, sıradan. " Diye ofladı. En azından biz çalışmamıştık tatilde. Bu artı yanıydı.
"Ama önümüzdeki hafta okulda bir parti düzenlenecek... organizasyon da bende varım biraz eğlenebileceğim."diye ekledi. Ben Sevil'e baktım o da aynı şekilde bana. Bir parti olurdu da bizim bundan haberimiz olmazdı. Çok yavaş gidiyorduk.
"Tüm okul davetli mi ve nasıl bir parti?" Sevil üst üste sorunca ben susma hakkımı kullandım.
"Evet ve bildiğin şu eğlenip coştuğun partilerden. Yalnız kendinize bir partner bulmalısınız şimdiden haberriniz olsun. "dedi yerinden kalkarken.
"Şimdi gitmem gerek sonra görüşürüz kızlar ."giderken bize el salladı. Sevil ile yine teke tek kaldık. Sevil'e baktığımda çantasından kağıt kalem çıkarıp bir şeyler karalamaya başladı.
"Ne yapıyorsun öyle?"diye sorduğumda başını kaldırıp yüzüme baktı.
"İki hafta gibi bir süremiz var...önce alışveriş sonra da partnerimizi bulmamız lazım...sonrada partinin tadını çıkarmak kalıyor."dedi. Saniyeler içinde bunu planlanlamaya başlamış olması Sevil'e yakışırdı zaten. Sırt çantamı alıp yerimden kalktım.
"Sen planları yap ben sana uyarım...hadi görüşürüz."dedim.
" Görüşürüz tatlım. "
Sevil'i geride hesap yaparken bıraktım. Kimin fikriydi bu böyle. Tam yağmurlar başlayacağı zaman parti planlamak. Havaların biraz ısınmasını bekleyemediler mi? Ben her zaman yaptığım gibi içeceğimi alır köşeme çekilirim. En azından orada bulunmak yeterli. Sonradan gitmedim diye üzülmemek için.
Öğleden sonra aldığım dersin sınıfına gitmek için dışarı çıktım. Sırt çantamın kayışlarını sıkıca kavrayıp bahçede yürümeye başladım. Bulutların arasından hafif parlamakta olan güneşe gözlerimi kısmıştım. Bir diper kampüsün küçük sınıflarından geçerek kendi sınıfımı buldum. Sırt çantamı yere koyup sandalyeye yığıldım ve defterimi çantadan çıkarmak için eğildim. Defterimi masanın üzerine bırakıp doğrulduğumda Kuzey yan masaya oturdu.
"Selam"dedi. Ardından en çekici gülümsemesini sergiledi. Küçük bir gülümsemeyle karşılık verdim. Daha önce merhabalaştığımız bile yoktu. Şimdi birden bu şekilde davranması değişik geliyordu. Ya da ben çok fazla abartıyordum. Önüme dönüp defterime en son ne yazdığıma baktım.
"Dönem derslerimi değiştirdim...benden ayrı geçireceğin sadece iki dersin var."dedi. Bu sesin sahibi tanıdıktı. Yanımdaki sırayı çekip oturmaya hazırlanan Çınara baktım. Harika bir tek bu kalmıştı zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
RomanceSize hayat gibi bir oyundan bahsedeceğim. İstemeden başrolünü aldığım bir oyun. Karşıma çıkan her şeyin bir tesadüf olmadığını anladığım zaman kendimi bu oyunun içerisinde buldum. Her oyunda olduğu gibi bu oyununda bir rakibi ve kurbanı vardı. Peki...
