Bölüm 53

2.2K 105 0
                                    

Başından beri ilgi göstermediğim blogumu kısa bir süreliğine en azından yaz tatiline kadar kapatma kararı almıştım. Beynim fazlasıyla doluyken  kitap tanıtımı yapacak hali kendimde bulamıyordum. Elim kapatma butonuna giderken  sanki sevgilimden ayrılıyormuşum gibi bir hisse kapıldım. Ama yakında kavuşacağım düşüncesiyle kapattım aynı anda bilgisayarımın ekranında kapatıp soğumakta olan kahvemi yudumladım. Dışarısı yağışlı olduğu için okulun kafeteryasında oturmak daha avantajlı gelmişti. Tabi benim gibi düşünen bir dolu öğrenci daha vardı. Onlarda ya kitap okuyor ya ders çalışıyor ya da kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Burada zamanımın yarısını tükettikten sonra kütüphaneye gitmek için ayağa kalktım. Karşı masadan hiç beklemediğim birinin benim yanıma geldiğini görünce eşyalarımı toplamak için hareketlendim. Bu kızın tekrar karşıma çıkması artık beklendik bir durum olmuştu. Pelin davetsiz misafirden öte rahatlıkla toparlanmakta olduğum masaya geçip oturdu.

 "senden bir şey isteyeceğim o yüzden konuşalım ." çantamın ağzını kapatıp masaya bırakırken yüzüne baktım.

"yine saçmalayacaksan kalsın." 

"sadece beş dakikanı alacağım oturur musun?" diye sorduğunda bir kez düşünmedim değil çünkü ne zaman beni bulsa kıskançlık krizlerinden bahsederek saçma sapan konuşuyordu.

"Oturmak için vaktim   yok o yüzden başlasan iyi edersin."dedim.

"Senden Çınarla olan ilişkinizi bitirmeni istiyorum onun artık senin peşinden koşmasını istemiyorum. Tekrar beraber olabilmemiz için aradan çekilmen  gerekiyor. "

Bu konuşma her zamanki söylediklerinden farksız değildi. Bu kız sınırlarını fazlasıyla aşıyordu. Çantamı elime alıp onu  duymazdan gelerek yürümeye başladım. 

"Daha sözümü bitirmedim." arkamdan yetişerek kolumdan tutup beni durdurdu. Kendimi ellerinden sıyırıp yüzüne baktım. Konuşmamakta bir yere kadardı artık düşüncelerimi dökmenin vaktiydi.

"Ne yapmamı bekliyorsun senin saçmalıklarına artık katlanamıyorum Pelin. Dediklerini yapıp bir  kenara çekilmemi mi bekliyorsun?"

Yüzüme şaşkınlıkla baktı. Ama sözümü bitirmiş değildim. "Hâlâ anlamadın mı Çınarla aramızda arkadaşlıktan ötesi yok. Öyle bir şey olsa bile  Çınarın önce etrafındaki kızlardan sıyrılması lazım. Paylaşmayı seven biri değilim ama benim böyle biriyle birlikte olabileceğim senin aklına öyle bir yer etmiş ki her defasında karşıma çıkıp bunu söylemekten geri kalmıyorsun ve benim senin tehditlerinden sıkıldığım gayet ortada. Sessiz kalmamın sebebini çok yanlış anlıyorsun. "diye son noktayı koyduğumda içeride bir sessizlik hakimdi. Sadece benim sesim yükseliyordu. Kafeteryanın açık kapısının önünde beni bekleyen kabusun olduğu  tarafa bakmak istemesem de gözlerim bir anlığına kaydı.  Çınar kapı aralığındaydı ve hemen yanından geçip bana doğru gelen Buğrayı fark ettim. Söylediklerimi tek bir kişinin duymasını isterken bütün okul duymuştu. Bu kız bildiğin beni oyuna getirmişti harika kafeteryanın kapısını çarpıp giden çocuğa kendimi nasıl affettirecektim. Aslında tam olarak böyle bir şeyi ifade etmek istememiştim amacım sadece şu kızdan kurtulmaktı.

"Teşekkürler artık konu hakkında seni rahatsız etmeyeceğim yeni sevgilinle mutluluklar." Pelin suratıma bakarken göz kırpıp gitti. Amacına ulaşmıştı. Çınara söylemekten çekindiğim her şeyi ona söylemiitim ve herkesle birlikte o da bunu duymuştu.

"Ne konuşuyordunuz ki bütün herkesin gözü sizin üzerinizde." Buğra yanıma gelip dikildiğinde buradan çıkmak için yürümeye başladım.

"Duymadığına emin misin?"yanımda yürümeye devam edip kapıyı benim için açtığında kafeteryadan çıktım.

"hayır senden duymayı yeğlerim."dedi.

OYUN BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin