bu bölüm ve diğer bölüm sana ithfen olsun bukbuk33 keyifli okumalar...
Epey yürümüş olmalıydım ki bir ara nefes nefese kalmıştım. Bir durak bulacağıma emindim ve bu yüzden de Kuzeyden beni eve bırakmasını istememiştim. Ama bu koca evlerin arasında dönüp durduğumu sonra fark ettim. En sonunda telefonumu açıp gps'yi kullanmayı denedim. En azından yakınlarda bir durak olduğunu bana net bir şekilde gösterirdi. Hemen yakınımda bulunan villaların bir tanesinin kapısı sert bir şekilde açıldı. Gözüm ilk olarak bana havlayarak gelen köpeğe takıldı sonrada sahibine. Geri geri gitmeye başladım. Duvara çarptığımda durdum.
"Lütfen onu benden uzak tut."dedim sahibi olan kıvırcık saçlı kıza bakarak. Bu yüz bir yerden tanıdık geliyordu ama çıkaramıyordum. İçimi şuanda ayağımı koklamaya başlayan köpeğin korkusu sarıyordu. Oldum olası bu korkumu yenememişimdir.
"Alev sen misin?"diye sordu.
"Evet de çıkaramadım."dedim. Kız yanıma gelip köpeğini benden uzaklaştırdı. Rahat bir nefes alıp duvardan kendimi geri çektim.
"Ece ben Çınarın kız kardeşi evi de mi hatırlamadın bize gelmiştin hani?"diye hatırlatma yaptı. Elimi başıma götürdüm jeton sonra düşmüştü. Çınarın evi buralarda mıydı gece gözüyle gördüğüm için hatırlamamıştım.
"Ahh kusura bakma buralarda kayboldum gibi...o yüzden çok dalgınım."dedim. Bu güzel tatlı kızı nasil unutabildim bilmiyorum ama şu yanında gezdirdiği köpeği yüzünden olabilirdi. Beni anlamış gibi gülümsedi.
"Neden bizim eve gidip bir kahve içmiyoruz belki biraz kendine gelmeni sağlar."diye teklif etti. Biraz düşündüm ama bu teklif şuan için çok cazip geliyordu.
"Onu benden uzak tutarsan olabilir."diye yanında gezdirdiği köpeğini işaret ettim. Böylesine kocaman bir köpeğe sahip olmak benim için ürkütücü olsa da Ece için öyle değildi sanırım. Şimdi o koca şeyi kucağına alıp Villanın içinden içeri bırakıyordu.
"Gitti bile hadi gel."ellerini birbirine çırptıktan sonra bana dönüp baktı.
"Geliyorum."adımlarımı hızlandırıp peşinden gittim. Kapının diğer ucundan içeri geçip elini uzattı.
"Kahvelerimizi nerede içeceğimizi biliyorum."dedi. Uzattığı elini tutup yürümeye devam ettim.
"Senin odanda mı?"diye sordum. Aklıma gelebilecek en düşük ihtimal olsa da söylemekten geri kalmadım. Evin zilini çalıp beklemeye başladık. Bana bakıp başını iki yana saklladı.
"Çınarın odası geçen defa seni oraya götürmediğini biliyorum."dedi. Şaşırarak ağzım açık kalsada Eceyle birlikte açılan kapıdan içeri girdim.
"O evde yokken bunu yapmak doğru mu sence?"
"Değil ama hafta içi i olduğundan eve uğramayacağını biliyorum ."dedi. Yine o evin içinden dönen merdivenleri tırmanmaya başlamıştık.
"Normalde evde kimse olmaz mı?"diye sordum. Kapıyı açan hizmetçi kızdan başka kimseye rastlamamıştım eve girdiğimden beri.
"Evet... annem şirkete gider babaannem kontroller için hastaneye Çınar zaten sizinle kalıyor ve bende okula...ama bugün evdeyim."dedikten sonra gülümsedi.
"Anladım... bence Çınarın odasına girmesek mi?"biraz tedirgin olmaya başlamıştım ne kadar odasını görmek istesem de onun izni olmadan yanlış geliyordu. Belki de karşılaşacağım şeylerden korkuyordum. Şu tüm odayı saran çıplak manken resimleri ya da raflara dizilmiş porno filmleri şimdiden içim içimi yiyordu. Ece tam kapıyı açmak için yeltendiğinde elini tutup durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
RomanceSize hayat gibi bir oyundan bahsedeceğim. İstemeden başrolünü aldığım bir oyun. Karşıma çıkan her şeyin bir tesadüf olmadığını anladığım zaman kendimi bu oyunun içerisinde buldum. Her oyunda olduğu gibi bu oyununda bir rakibi ve kurbanı vardı. Peki...