Bölüm 67

2.2K 102 5
                                    


Telefonumun ekranına göz atıp saatin kaç olduğuna baktım. Saat on ikiyi geçiyordu ve saat iki de tiyatro salonunda olmam gerekiyordu. Bu haftanın son çalışmasına gitmezsem listedeki adım kara kalemle çizilir ve benim yerime yedek oyuncu devreye girerdi. Bunun olması da benim haftalar boyunca fare gibi beynimi kemirmem demekti. Evden çıkalı çok olmuştu ve Çınar hâlâ ortalıkta yoktu.

Dün  gece yaşadıklarımızdan sonra hâlâ ayılamamış olmasından şüpheleniyordum. Bir korna sesi beni daldığım düşüncelerden sıyırdı. Başımı yerden kaldırıp önümde duran arabaya baktım sonrada içindekine. Bir çift yeşil göz ışıltılı bir gülümsemeyle beni izliyordu. Gülümsemesine karşılık gülümsedim. Arabanın camını yarıya kadar indirdi ve öne doğru eğildi.

"Bu gülümsemenin sebebi ne?"

"Birisi bana aşkını ilan etti ve  gerçekten kendileri  beni benden alıyor."dedim şakayla karışık. Işıldayan gözleri daha da parıldadı.

"Öyle mi? Peki bu kişiyi tanıyor muyum? "diye sordu. Aynı şekilde o ç da beni dalgaya alıyordu. Yanına geçip oturdum. Yüzümü ona doğru döndüm.

"çünkü kendisi zaten burada."dedim.

Bana doğru yaklaştı.İki eliyle çenemi tuttu ve yüzümün her hattını ezberliyor gibi bakmaya devam etti. Şimdi yükselen kan basıncını nasıl sıfıra indirecektim.Yavaşça yaklaştı sanki benimde ona karşılık vermemi bekler gibiydi.Artık kararım değişmezdi ve bende ona biraz daha yaklaştım.Dudaklarımız birbirine kenetlendi bu hissi o kadar özlemiştim ki...
Dudakalarımdan ayrılırken"Seni çok özledim. "diye fısıldadı.Ahh yanaklarımı ateş basmıştı resmen. Geri çekildiğinde güldü.

"Alev?"

"hımm."

"sana bir şey söylemek istiyorum."dedi. Başımı ondan yana çevirip baktım. Ne olur benden sakladığı bir yalan daha olmasın. Bundan daha fazlasını kaldırabilecek miyim emin değildim.

"lütfen bir yalan daha olmasın seni taşımak zaten zor şimdi yeni bir şey öğrenipte fikrimden vazgeçmemi sağlarsan bu senin sorunun olur ve ben sana daha fazla fırsat verecek gibi görünmüyorum yine de buna rağmen söylemek istiyorsan..."bana bakıp güldüğünü görünce konuşmamı kestim.

"ne diye öyle bakıyorsun?"

"sadece seni seviyorum diyecektim ama bir türlü susmuyorsun."dedi. Yüzümde bir gülümseme oluşmaya başladı. Bunu daha önce söylediğini hatırlamıyorum.

"sen hep bir şey söylemek istiyorum deyince başka şeyler geliyor aklıma."

"tamam işte bundan sonra bu gelsin aklına."

" bunu bir daha söyleyecek misin?"diye sordum.

"ne zaman duymak istersen. Seni seviyorum ve bu hep böyle kalacak."dedi bu defa gözlerinin içi de gülüyordu. Benim de öyle olduğu kesindi.

******

Okulun otoparkında Çınarın yanıma gelmesini beklerken etrafı gözümle taradım. Birkaç kişinin dışında dışarıda gözle görülür hiç kimse yoktu. Zaten ne bekliyordum ki herkesin okulla işi bitmişti burada olmak yerine benim gibi onlarda evinde olmayı tercih ediyordu. Saate bakmak için son kez telefonumu çıkardım. Bir buçuk olmuştu bundan bir saat öncesinde geç kalacağımızı düşünüp kendi kendimi yiyordum.

Parmaklarımın bir el tarafından kavrandığını hissedip yanıma döndüm. Çınar bana göz kırpıp yarım ağızla gülümsedi.

"Hadi bakalım şu işi çabucak bitirelim ve buradan kaçalım."

OYUN BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin