Parti alanına geldiğimizde Çınar arabayı boş bir alana park etti. Sırayla kapıları çarpıp arabadan kendimizi dışarı attık. Partinin olduğu binaya doğru ilerlerken çimenlerin üstünden yürüyerek geçmek zorunda kaldık. Topuklularımla bu alanda yürümek oldukça zordu. Bir adım daha attığımda tam düşecekken biri kolumdan tuttu.
"Bu işkenceyi çekmektense yardım almayı denemelisin."dedi Çınar bir elini belime sarıp bana destek olurken.
"Ne zaman senden yardım alsam borçlu çıkıyorum."diye söylendim. Diğer yandan da bana yardım etmesine izin verdim. Yürümeye devam edip çimenliği aştığımızda Sevil ve Umut bizden önce gelmişlerdi.
"Bana başka çare bırakmıyorsun ancak seni bu şekilde elimde tutabiliyorum."dediğinde yüzüne baktım. Belimi tutmayı bırakıp Umut'un yanına doğru ilerledi. Yine ne demeye çalışmıştı bu adam. Her zaman beni suçlu gibi bırakıp gidiyordu. Topuklularımı yere vura vura yanına doğru gittim. Önümüzde duran büyük çifte kapılardan geçmeden önce partiye tüm gelenler gibi kol kola girdik. Başımı kaldırıp yüzüne ters ters baktığımda hiç oralı olmadı.
"Buradan sonrası teke tek takılıyoruz."diyerek kolundan çıktım. Yüzüme şaşkınlık içinde baktı.
"Sevil hadi şu ortamı bir turlayalım." Umut'la birlikte konuşmalarını bölüp aralarına girdim. Kolunu kaptığım gibi kalabalığın arasına doğru karıştım. Havuzun kenarından geçerken dikkatli olmaya özen gösterdim. Renkli ışıkların altında duran Demet'i görünce ona doğru ilerlemeye devam ettim.
"Birinden mi kaçıyoruz ne bu acele."
"Merak ettiğim şeyler var...gel hadi"diye ısrar ettim. Demet bizi görünce el salladı. Hemen yanında bulunan adamı fark etmemek imkansızdı. Saçlarını arkasında küçük bir topuz şeklinde bağlamıştı ve kirli sakal bırakmıştı. Üzerinde oldukça şık siyah bir takım elbise vardı. Daha önce Demet'in yanında görmemiştim.
"Selam...parti harika görünüyor."dedim. Elimdeki çantayı masaya bıraktım.
"Partiyi ben organize ediyorum dediğinde böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim."dedi Sevil diğer yandan etrafı inceliyordu.
"Teşekkür ederim ama bunları yapmamı sağlayan asıl kişi Görkem."dedi ve yanında duran adamı gösterdi.
"Bu Alev ve bu da Sevil ikisi de okuldan arkadaşım."diye bizi tanıttığında elini uzattı. Karşılık verirken yüzüne baktığımda gülümsedi.
"Memnun oldum."
"Bende çok memnun oldum...parti sahibi sizsiniz o zaman."diye atladı Sevil hemen. Bende bunu merak etmiştim ama direk konuya girmek istememiştim.
"Evet...öyle sayılır."dedi.
"Hey şuraya bak."diye kolumu dürttü Sevil. Gösterdiği yöne doğru başımı çevirdiğim de çift kapıdan Buket ve Kuzey'in giriş yaptığını gördüm. Buket beraber aldığımız borda mini elbiseyi giymiş saçlarını yan tarafında toplayıp dalga vermişti. Kuzey'e bakıp bakıp gülümsüyordu tahminim doğru çıkmıştı bu kız bu adamdan hoşlanıyor.
"Ben seni davet edeceğini düşünmüştüm."diyerek yüzüme baktı Sevil.
"Etti zaten."
"Hayır mı dedin?"
"Evet...yani Buket'i davet etmesini istedim."dedim. Gözlerini büyütüp yüzüme ters ters baktı.
"O seni çağırdı ve sen Buket'le gitmesini söyledin...kafana taş falan mı düştü senin?"dediğinde kolundan tutup sakin bir yere çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
RomanceSize hayat gibi bir oyundan bahsedeceğim. İstemeden başrolünü aldığım bir oyun. Karşıma çıkan her şeyin bir tesadüf olmadığını anladığım zaman kendimi bu oyunun içerisinde buldum. Her oyunda olduğu gibi bu oyununda bir rakibi ve kurbanı vardı. Peki...
