Bölüm 35

2.5K 134 0
                                    

Bir saat gibi belirli zamanım olduğu için sabah sporunu yarıda kesip Sevil ile birlikte eve döndük. Şimdi bir de giyinmekle uğraşacaktım ve bunların tümünü bir saat içinde halletmem gerekiyordu. Dairenin merdivenlerini hızlı hızlı çıktığımda Sevil de arkamdan yavaş yavaş gelmeye devam etti. Kapşonumun cebinden anahtarlarımı çıkarıp içeri geçtim. Direk odama doğru koşturdum. Yatağımın baş ucundaki komodin üzerinde duran saatime baktım. On biri bir seyler geçiyordu yine. En azından eve çabuk varmıştık. Sevil kapıyı çarpıp arkamdan odaya girdi.

"Sevil sevgili arkadaşın uyuyor olabilir yaptığın çok yanlış."diye laf çarptım. Tavır yapıp yatağın köşesine oturdu.

"Hey...ondan önce senin arkadaşınım"

"Tabi ki de bazen papucumu dama fırlatsan da öncelikle benim arkadaşımsın."diye dalga geçtiğimde gülmeye başladı. Ben ise duş almak için havlumu alıp kapıdan çıkmaya hazırlandım.

"Bu arada sevgili arkadaşım benim için kıyafet seçersen sevinirim."dedim. Verecek cevabını beklemeden kapıyı kapatıp çıktım. Kendimi kıyafet seçme probleminden de kurtarmıştım. Şimdi elimi oldukça hızlı tutup duş alıp hazırlanmak ve gelen kişiyi asla bekletmemekti. Banyoya girip kapıyı arkandan kilitledim. Sıcak suyu açıp yüzümdeki terin suyla birlikte karışıp gitmesine izin verdim. Belime kadar uzamış olan saçlarımı bol köpük içinde bıraktım. İyice temizlendiğime karar verdiğimde suyu kapatıp havlumu üzerime geçirdim. Banyodan çok hızlı bir şekilde çıkıp odama koştum. Etrafta Çınara yakalanıp zaman kaybına uğramak en son istediğim şeylerden biriydi. Odamın kapısını kapatıp arkasına yaslandım. Sevil benim için seçtiği kıyafetleri yatağın üzerinde sergilemişti.

"Teşekkür ederim."deyip aynanın karşısına geçtim. Kurutma makinasını çıkarıp masanın üzerine bıraktım.

"Önemli değil...benim tercihim birden yana"dedi. Yatağın diğer köşesinde bağdaş kurmuş telefonuyla ilgileniyordu. Seçtiği kıyafetlere göz gezdirdim. Bir numara koyu renk  kot pantolon ve beyaz bir bluzden oluşuyordu . İki numara mini kot etek siyah bluz ve yarım kot ceketti. Üç numara ise siyah üzerinde küçük puantiyeleri olan diz üstü bir elbiseydi. Onları inceledikten sonra Sevil'e döndüm.

"Bir numarayı çoğunlukla giyiyorum zaten ikiye ne dersin?"dedim.

"Üçünde de güzel görüneceksin...hangisini istersen."

"Fikir için teşekkürler."dedikten sonra önüme döndüm. Birkaç dakika içinde saçlarımı kurutup bana engel olmasınlar diye tepede topladım. Ardından iki numara kıyafetleri üzerime geçirdim. Bir ve üçe göre üzerimde gayet iyi durmuşlardı. Etekte göründüğü kadar kısa olmamıştı dizimin üzerinde bacaklarımı çok fazla ele vermiyordu. Neden daha önce böyle giyinmediğimi aklımdan geçirmedim değil. Annemi bir ara arayıp teşekkür etmeliydim benim için zevkli şeyler seçiyordu.

"Hoş oldu... saçlarını açık bırak çoğunlukla bağlıyorsun zaten."diye öneride bulundu Sevil. Sonra oturduğu yerden ayağa kalkıp yanıma doğru geldi. Tepemde topladığım saçlarımı bi çırpıda açtı.

"Rahatsız olacağımı biliyorsun."dedim.

"Sadece birkaç saat dayanabilirsin."

"Deneyeceğim."diye söz verdim. Çantamı alıp telefonuma gelen mesajla birlikte odadan çıktım. Sevil de tam arkamda yerini alıp beni kapıya kadar yolcu etti.

"Keyfine bak sadece eğlen."dedi. Ben ayakkabılarımı giymekle uğraşırken o kapının ağzına yaslanmış  beni izliyordu.

"Tamam şimdilik görüşmek üzere."deyip el salladım. Merdivenleri hızlı hızlı indim. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda beyaz araba sahibiyle birlikte görüş alanıma girdi. Üzerinde açık renk kot pantolon beyaz bir tişört giyinmişti. Oldukça sade giyinmişti ama gayet şık görünüyordu. Koyu kahve saçları yüzüne düştüğünde eliyle geriye doğru attı. Beni gördüğünde yaslanmış olduğu arabanın üzerinden kalkıp toparlandı.

OYUN BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin