Otaparka inip Çınarın peşinden yürüdüğümde aslında bu teklifi reddetmeliydim. Çünkü bu yaptığım etrafımdaki insanların benim hakkımda ki düşüncelerini bir nevi doğruluyordu. Ve yanımdan geçen bir kaç kızın bana attığı bakış bunu kanıtlar niteliğindeydi. Arabaya yaklştığımda durdum. Çınar tam kapıyı açacakken yüzüme baktı.
"Ne oldu?"
"Aramızdaki sorunu halletik de ya dışarıda ki sorun?"dedim gözlerimi üzerinden ayırmayarak.
"Onu ben halledeceğim... yarın kimse sana bu şekilde bakmıyor olacak."dedi. Yerine geçip kapıyı kapattı. Bunu yaparsa Çınara minnettar olurdum. En son istediğim okuduğum okulda adımın çıkmasıydı ve şu ana kadar hiçbir dedikodu da adım geçmemişti ta ki Çınarla tanışana kadar...
Arabanın etrafından dolanıp sürücü koltuğunun yanına geçtim. Emniyet kemerini takarken Çınar arabayı çalıştırdı. Okulun kapısından çıkana kadar bakışlarımı dışarıdan esirgedim. Şuanda tüm gözler bana ve yanımdakine bakıyordu bundan emindim. Çınarın bu durumdan benim kadar rahatsız olmaması beni daha çok rahatsız ediyordu. Verdiği sözü tutup yarın bunu hallederse rahatlayacaktım. Bir ara gözüm dışarı kaydığında Sevil ve Umut'u yan yana gördüm. Beraber okulun bahçesinde yürüyorlardı. Bu ikisinin arasındaki arkadaşlık farklı bir hal alıyor gibiydi. Ama neyse benim sorunlarım şuan için bana yetiyordu."Yarın ki tiyatrodan sonra seçmeler var... başrolü alabileceğini düşünüyor musun?"diye aramızdaki sessizligi bozmuş oldu Çınar.
"Bilmiyorum...ve sakın bunun ardından beni iddia oyununa düşürme kanmam"diye tehdit edercesine söylendim. Geçen defasında bu yüzden bir iddiaya girmiş ve kaybetmiştim bedelini de bir aylık hizmetçilik yaparak ödemiştim. Bir anlık bakışlarını yoldan ayırıp bana baktı.
"Aklımdan geçirmedim değil ama neyse başka bir iddia bulmam gerekecek."dediğinde yüzüne baktım.
Gerçekten ciddi miydi?"Ne var...bu oyun seninle oynayınca keyifli oluyor." Bana bakıp güldüğünde oflayıp arkama yaslandım.
"Tabi işin ucunda kaybedersem bana eziyet etmek var...neden keyifli olmasın ki zaten hep kaybediyorum."diyerek söylenmeye devam ettim.
"Bende bir kaç gündür hayatımda ki eksikliği arıyordum bana cevap veren Alev yokmuş."dedi bana bakmaya devam edip sonra da güldü. İstemeden olsa da beni de güldürmüştü.
"Sen gıcığın en önde gidenisin bunu daha önce söylemiş miydim?"dedim gülümsemesinin ardından başını salladı.
"Eh en azından bu diğerlerinden daha iyi."dedi.
**************
Elimdeki oyunu çalışırken anladığım bir kısım olmuştu. Benim bu oyunda diyalog içinde olduğum bir kişi vardı o kim olacaktı. Bu zamana kadar karşıda biri varmış gibi çalışmıştım. Zaten fırsat bulupta tiyatro kulübünde olanlara tek tek soramazdım da artık içeride öğrenecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
RomanceSize hayat gibi bir oyundan bahsedeceğim. İstemeden başrolünü aldığım bir oyun. Karşıma çıkan her şeyin bir tesadüf olmadığını anladığım zaman kendimi bu oyunun içerisinde buldum. Her oyunda olduğu gibi bu oyununda bir rakibi ve kurbanı vardı. Peki...