PİNOKYO PRENS 🤴 12

11.5K 734 37
                                    

Dubai'deki yedinci günümdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dubai'deki yedinci günümdü. Burada sabahın erken saatlerinde başlıyordu gün. Hava aydınlanır aydınlanmaz şehirde hareketlilik artıyor, öğle saatlerinde güneş tepeye geldiğindeyse sokaklar, caddeler sakinliyor hatta bazı devlet daireleri bile iş yapmıyordu. Bu uzun molaların yaz aylarında daha da uzadığını söylüyorlardı. Mesai saatlerini patronlardan çok hava sıcaklığı belirliyordu. Sıcak hava insanların kişiliğine de sirayet ediyordu sanki. Farklı ırklardan pek çok insan yaşıyordu şehirde. Ve bir hafta içinde tanıştığım hemen herkes çok sıcakkanlıydı. Belki de ilk hafta için şansım yaver gitmişti de iyi insanlarla karşılaşmıştım sadece.

AVM'ler sıcaklığın etkilemediği yerlerdi. Onlarca klimayla gün boyu serinletiliyordu. Özellikle turistler Güneş'in tepede olduğu saatleri AVM'lerde geçiriyorlardı. Ben de çalışma saatimi yoğunluğun başlayıp azaldığı saatler arasında ayarlamıştım.

O gün de AVM'ye gitmek için 9.30'da otelden çıkmıştım. Fatima Abla bir haftadır olduğu gibi arabayı bina giriş kapısının karşısına değil de binanın önüne kadar getirmişti bugün. Ama ilk kez arabadan inmemiş içeride bekliyordu beni. Galiba geldiğimi görmemişti. Kapıyı açıp şoför koltuğunun yanına oturdum.

"Günaydın Fatima Abla."dedim neşeli bir sesle fark ettirmeden gelişim ona büyük bir sürpriz olacakmış gibi. Ama şaşıran ben olmuştum. Filmli camlar yüzünden dışarıdayken içini göremediğim arabanın şoför koltuğunda Fatima Abla değil Arapların geleneksel beyaz giysisi cellabiye giyinmiş, geleneksel başörtüsünü takmış bir Arap erkeği oturuyordu. Eğer yüzündeki alaycı ifadeyi görmesem bu adamın Zaydan olduğundan emin olamazdım. Bu kıyafetlerle zihnimdeki Zaydan Hatem imajlarının hepsinden farklı görünüyordu. Bir Arap olduğunu bildiğim halde nedense onu böyle bir kıyafetle göreceğimi düşünmemiştim hiç.

"Günaydın."dedi gülümseyerek.

"Günaydın. Ben Fatima Abla sandım sizi..." Kaşları çatıldı.

"Nerem Fatima'ya benziyor benim!"

"Yanlış arabaya bindim galiba. Pardon." Çıkmak için kapıyı açtım.

"Dur, dur! Yanlış araba değil."dedi. "Bugün başka işlerimiz var."

"Başka işler mi?"

"Evet. Şimdi kapat kapıyı." Arabanın kapısını çektim tekrar.

AVM'ye giden yolun tersi yönde ilerliyorduk.

"Daireni değiştirmişsin."dedi.

"Evet. Bu daire daha iyi"

"Hmm, çok fazla çalıştığını duydum. Fazla çalışsan da aynı parayı alacaksın, biliyorsun değil mi? Sana fazladan ödeme yapmayacağım."dedi. Şu zenginlerin arasında payıma düşen para çok küçük görünse de benim için küçük bir servet olan o parayı hak etmek için gecemi gündüzüme katıp çalışmam gerekirdi.

DUALARIMIN PRENSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin