Selamlar arkadaşlar öncelikle Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle neşelive huzurlu güzel günler geçirmenizi temenni ederim.
Bu bölümü tatilde olduğum için sizleri daha fazla bekletmemek adına mobilden yazmak durumunda kaldım. Hatalarım varsa affola. Hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim.NAO:FOOL TO LOVE bölüm müziğidir.
xoxo:)
---------------------------------
"Bir konuğumuz olduğunu görüyorum karıcım"
dedi Tamer alaycı bir tavırla onlara doğru gülümseyerek yaklaşıyordu."bizi tanıştırsana tatlım."
Öykü yanaklarının alev alev yandığını hissediyordu. Yanlış bir şey yapmamış olmasına rağmen derin bir üzüntü duyuyor onu kandırmanın verdiği hüznü yaşıyordu. Ancak yine de bu oyuna ikisi için devam etmeliydi. Tamer'in yüz ifadesini okumak imkansızdı. Soğuk bakışlarını, yanındaki erkeğe çevirdi.
"adım Tamer Günışık evime hoş geldiniz" derken yüzünde hoşgörüye dair hiçbir belirti yoktu. Ses tonu sert bakışları buz gibiydi. Serhat'ın da Tamer'den aşağı kalır yanı yoktu. Genç adama da hakkını vermek gerekirdi. Tamer'in dehşet saçan sert bakışları karşısında gözünü bile kırpmadan bakışlarına karşılık veriyordu. İki genç adam meydan okurcasına birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu.
Öykü onun kendisine de kızgın olduğunu biliyordu ama hiçbir haklı nedeni yoktu. Hem uğradığı haksızlık hem de Serhat'ın bulunduğu durum üzerine Öykü gerginliği ortadan kaldırmak için
"Serhat benim eski bir dostumdur Tamer tanıştırayım sizleri" dedi.
Tamer Öykü'nün yüzüne bakmıyordu. O anda kendini gerçekliğe meydan okuyan çılgınlığın dehşetine kapılmış vahşi bir adam gibi hissediyordu.
"Ne kadar güzel"
derken hala gülümsemiyor gözlerinde öfkeli bir bakış vardı. Söylediği tek bir kelimenin dahi içten olmadığı belliydi. Öykü bunun üzerine
"Serhat'ta birazdan gidiyordu"
diyerek Öykü tekrar araya girme ihtiyacı hissetmişti. Eğer biraz daha böyle devam edecekse kavga çıkacak ve planları alt üst olacaktı. Tamer yakıcı bakışlarını Öykü'ye çevirerek bu sözün üzerine sanki zaten bu evde ne işi vardı da gidiyor der gibi bakıyordu.
"Bu kadar gergin olmana gerek yok Öykü"
derken ses tonu çok sakindi Tamer'in, ancak Öykü'nün bu sözün üzerine biraz daha keyif almıştı. Bu durumun üzerine Serhat Öykü'nün elini tutarak dudaklarına götürdü ve
"bunca zaman sonra birbirimizi tekrar gördüğümüze çok sevindim, bugün için çok teşekkür ederim"
diyerek küçük bir öpücük kondurdu. Dudakları Öykü'nün tenine değerken gözleri Tamer'i izliyordu. Tamer bu adamı tuttuğu gibi dışarı atması gerektiğini biliyordu ancak şuan yapamazdı. Onun yerine ellerini kendine saklayarak ceplerine soktu.
Öykü'nün "bende seni tekrar gördüğüme çok sevindim" demesi Tamer'in yumruklarını sıkmasına neden olmuştu.
Tamer sakinliğini kaybetmek üzereydi.
"Gel seni geçireyim Serhat "
"İyi günler dilerim Serhat Bey evimi ziyaret etmeye karar verdiğinizde haber vermeyi unutmayın lütfen" derken kollarını göğsünde kavuşturdu.
"Tekrar geleceğim, bana ne zaman ihtiyacın olursa"
derken Öykü'ye söz verircesine bakıyordu genç adam. Evden çıkmadan son kez Tamer'e meydan okurcasına bir bakış atarak "Onunla evlenmiş olabilirsin ancak onunla paylaştığımız şeyleri yok edemezsin Tamer"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk sözleşmesi
Romance"Bu konuşmanın nereye gideceğini biliyor musun?" Öykü büyük bir yutkunmayla cevap verdi. Tamer kırık bir gülüş gönderdi kadına bütün kasları gergin ve hazırdı, onu istiyordu. "Bana nasıl güvenebiliyorsun, benim iyi biri olduğumu nereden...