Arkadaşlar merhaba bu kadar ara vermiş olmamın ne kadar af dilesem de affedilecek bir yanı yok ancak yılbaşında yurt dışına çıkışımla birlikte yazmaya ara vermek zorunda kaldım. Sonrasında bir proje yetiştirmek için gece gündüz çalışmak durumundaydım. Şükür projeyi teslim ettik. Ve bende böylece sizlerin yanına döndüm.
Tekrar hepinizden özür diliyorum, umarım beni affedersiniz :(
xoxo :)
müzik: Anyone at all / Mesajınız var Filminden / "Carole King"
---------------------------
Kalbini susturmaya çalışarak oradan ayrılan Tamer'in ardından bakarken derin nefesler alıp veriyordu Öykü.
"Tamam sakin ol Öykü, bu adam senin sınırlarını alt üst ediyor ancak sakin olmalısın. Aşık olduğunu bu kadar belli etme" diyerek kendine telkinlerde bulunuyordu.
Keşke onun istediği ateşli romantizmi kabul etseydi. Şimdi sadece romantik bir gün mü geçireceklerdi.
"Hah kıçım!"
Diyerek güldü. O adamla bir araya geldiğinde görünmez alevler saçıyorlardı etrafa. Aralarındaki ateş gittikçe büyüyordu. Birbirlerinin gözlerine baktıklarında arzularını anlıyorlardı. Ancak Tamer'e istemediğini çoktan söylemişti. Bir de bunu deneyimlemek istiyordu. Sadece elinde ona ait olduğunu gösteren yüzükle televizyonun karşısında film izlerken onun yanında oturmak başını omzuna yaslamak onun kokusunu hissetmek istiyordu. Öykü Tamer'in ardından salona geçerken aklında bugünün onlar için özel bir gün olduğu düşüncesi vardı. İlk kez birlikte bir gün geçireceklerdi. Hem de birbirlerini anlamaya başladıklarını düşündükten sonra! Öykü mutfaktan çıkıp üzerindeki tozlu kıyafetleri değiştirmek üzere odasına doğru yol almıştı. İlk önce üzerindeki temizlikten kalan tozu barındıran bu kıyafetleri değiştirmeli sonra da dişlerini fırçalamalıydı. Aklında Tamer'in öpücüğü asılı dururken duşa girmek ve baştan aşağı bir temizlik yapmak daha uygundu ancak bu fırsatı kendisine tanımak istemiyordu. Bugün sadece onunla romantik bir gün geçirme sözü almıştı.
Öykü salona vardığında Tamer'in CD'lerle dolu rafların önünde arkası dönük durduğunu gördü. Onun yanına varıp arkadan sarılmak ilk aklından geçendi. Ancak bu hareketi ilk ondan bekliyordu. Her ne kadar şuan kolları onun göğsüne dolanmak için karıncalansa da yapmayacaktı. Böyle romantik hareketleri ilk Tamer'in yapması daha anlamlı olur diye düşündü Öykü. Onun yerine ellerini cebine sokarak televizyonun karşısındaki üçlü koltuğun karşısına geçerek oturdu. Tamer ;
"ne izlemek istersin"
sorusuyla birlikte ona döndüğünde Öykü onun sırtına gözlerini dikmiş kendini hayal okyanusuna bırakmıştı. Tamer onun yüzüne bakarken gülümseyince,
"Ne oldu, neden gülüyorsun"
"Seni bu koltukta otururken gördüğüm için mutluyum"
Öykü içinin eridiğini hissediyordu. Bu sözler sanki alev yutmuş gibi içini sıcacık yapmıştı. Bu kadar yakışıklı bir yüzün ona bu sözleri söylüyor olması tamamen bir hayaldi değil mi? Öykü cebinde duran eliyle kendine bir çimdik attı.
Ayh! Eti acımıştı. Offf şimdi onun yüzüne bakarak ovuşturamazdı. Rüya değilmiş bu adam beni gördüğü için mutlu olduğunu söylüyor hem de hayallerimde değil! diyerek çığlık atmak istiyordu. Kelimeler dilinin ucunu zorluyordu. Bunun yerine kocaman bir gülüşle kelimelerini yuttu.
Bu adamla tatlı bir aşk yaşamak istiyordu. Ateşli bir aşk yaşamak istiyordu. Bir gün sonra da bir yıl sonra da on yıl sonra da hatta yaşlandığında da bu hisleri saklı tutmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk sözleşmesi
Roman d'amour"Bu konuşmanın nereye gideceğini biliyor musun?" Öykü büyük bir yutkunmayla cevap verdi. Tamer kırık bir gülüş gönderdi kadına bütün kasları gergin ve hazırdı, onu istiyordu. "Bana nasıl güvenebiliyorsun, benim iyi biri olduğumu nereden...