Selam arkadaşlar hazır boş zaman bulmuşken sizler için bir bölüm yazayım dedim.
Keyfili okumalar dilerim.
xoxo:)
Tamer kapıdan çıkıp giden adamın arkasından bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Şuan ki durumu anlayabilmesi söz konusu bile değildi. Pespaye bir adam ile Murat'ın ve Öykü'nün ne işi olabilirdi ki. İçeri girdiklerinde adamın ablamda buradaymış demesi dikkatini çekmişti ancak ondan sonra Öykü'nün adamın susturmaya çalışması hiç hoşuna gitmemişti. Tamer'den bir şeyler saklanıyordu ama ne? Zehra Hanım için ambulans çağrılmış onun gelmesi bekleniyordu. Tamer Murat'ı takip ediyordu.
Ne olduğunu ondan öğrenebilirdi. Murat'a kaş göz işareti yaparak dışarı çağırdı. Öykü Zehra Hanım'ın başının yanında dizlerinin üzerine yere oturmuş onun kendine gelmesi için kolonya koklatıyor bir yandan da kollarını ovuşturuyordu. Murat anlamazlıktan gelerek Öykü'nün yanına çöktü ve onunla ilgilenmeye başladı. Tamer'in daha fazla sinirleri geriliyordu. Bunların nasıl bir oyun içinde olduklarını çözmek için çaba sarf edecekti belli ki. Murat'ın yanına gidip onu kolundan tutup dışarı sürükleyerek
"Gel ve bana neler olduğunu anlat" dedi.
"Zehra teyze bayıldı işte ambulans bekliyoruz."
"Olum dalga mı geçiyorsun benimle şu siktiğimin durumunun ortasında. Düzgün anlat, ne işiniz vardı burada o adam kimdi, Zehra teyze niye fenalaştı."
"Bir şey yok dedim ya o adam Zehra teyzenin kardeşi. Uzun süredir küslerdi, birbirlerini görmüyorlardı. Muhtemelen ondan bayıldı. Bizde onları barıştırmak için aracı olmaya çalışıyorduk."
Ayaküstü kırk yalan sıralamış ancak Tamer'in yüzünün asıklığının kaybolduğunu görünce derin bir nefes alıp rahatlamıştı Murat. Tamer buna inanmış gibi görünüyordu.
"Ee, bana neden anlatmadınız da ikiniz arkamdan iş çevirdiniz öyleyse?"
işte buna ne cevap vereceğini bilmiyordu Murat. Diğer yalanları uydurmak kolay olmuştu. Ancak neden ondan gizli görüşme ayarladıklarına dair bir yalanı yoktu. Tam o anda Murat'ın kurtarıcısı olan ambulansın sesi duyuldu. Murat Tamer'in yanından hemen ayrılıp içeri Zehra teyzenin yanına ambulansın geldiğini haber vermeye geçti.
Öykü Murat'ın yüzüne bakarak meraklı gözlerle ne olduğunu sordu. Kimsenin duyamayacağı kadar sessiz bir biçimde iki dişinin arasından
"ucuz atlattık" dedi.
Tamer Murat'ın ve Öykü'nün huzursuzluğunu görüyordu. Ancak bir anlam veremiyordu. O adamı bulmak ve neler olduğunu onunla konuşmak istiyordu. Ancak bir daha o adamı bulabilir miydi? Ya bugün ya da hiç diyerek ambulansa taşınan Zehra teyze ile birlikte gitmek için ısrar eden Öykü'yü gönderdiler. Ardından koşarak Murat arabasına geçerken Tamer'in ise aklında bir tek soru vardı. O adam kimdi? Murat Tamer'e
"ne oyalanıyorsun hadi arabana geç"
diyerek diretti ve hızla ambulansın arkasına koyuldu. Tamer ise arabadan tekrar inip o adamı soruşturmak için oturdukları kafeye döndü.
"Bir şey mi unuttunuz efendim?"
"Yok hayır, aslında size sormam gereken bir şey var."
"Buyurun efendim tabii ki!"
"Buradaki hanımefendi ve bir beyle oturan o adam kimdi tanıyor musunuz?"
"Maalesef efendim tanımıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk sözleşmesi
Romance"Bu konuşmanın nereye gideceğini biliyor musun?" Öykü büyük bir yutkunmayla cevap verdi. Tamer kırık bir gülüş gönderdi kadına bütün kasları gergin ve hazırdı, onu istiyordu. "Bana nasıl güvenebiliyorsun, benim iyi biri olduğumu nereden...
