Aşk sözleşmesi

"O ayakkabılar tüm gece ayağında kalmalı bebeğim" +18

Selamlar arkadaşlar yeni bir bölümle daha karşınızdayım. 

Geçen haftaki bölümde yapmış olduğunuz muhteşem "aşk tarifleriniz" için hepinize teşekkür ediyorum. 

bu haftanın sorusu:

Siz de sevgilinizi bir kadınla/erkekle iş yemeğinde görseniz kıskanır mısınız? 

yorumlarınızı bekliyorum :)

Not: lütfen dikkat: bu bölüm birazcık +18 olacaktır.

Müzik: Justin Timberlake "Mirrors"

Keyifli okumalar dinlerim.

xoxo :)

-----------------------------------------------

Tamer bunu daha önce defalarca yapmıştı. Bir kadınla arabasının arka koltuğunda sevişmiş sonra da oradan son hızla ayrılmış ve kadını da o hızla unutmuştu. Her zaman basitleşen bu randevular ilk defa bu kadar karmaşık bir hal almıştı. Öykü ile olanlar hiç de unutulacak gibi değildi. Onun nerede ne yaptığını izlemekten kendini alamıyordu. Şirketin halkla ilişkiler uzmanı Aslı Hanım'ı buraya getirmesinin tek sebebi Öykü'nün burada olduğunu bilmesiydi. Buraya gelmeden önce Öykü'nün çalıştığı şirkete telefon açıp Öykü'ye ulaşamadığını ona ulaştırması gereken acil bir şey olduğu yalanını söyleyerek onların olduğu restoranın adresini almıştı. Restoranın camından onu gördüğünde Öykü arkadaşlarıyla oturuyorken yüzünde kocaman gülümsemesi yanakları kızarmış önünde bitmiş koca bir tabakla dururken kalbinin atmadığını fark etmişti. 

Onu hep böyle kocaman gülümsemesi ile görmek istiyordu ancak Tamer'in yanında o gülümsemeyi bahşetmiyordu. Onun iyi vakit geçiriyor olduğunu görmek hoşuna gidiyordu ancak içinde başka bir dürtü yayılıyordu. O da kıskançlıktı. Genç kadının kendi yanında da bu kadar güzel gülmesini istiyordu. Kapıdan Aslı Hanım ile birlikte gelirken Öykü'nün kendisini fark etmiş olduğunu ve yüzündeki gülümsemenin saniye saniye soluşunu izledi. Öykü Tamer'i kıskanmış mıydı yoksa? Tamer Öykü'nün kendini kıskanmış olduğunu düşününce keyifle sırıttı. Öykü mekandan ayrılmak üzere hamle yapınca onun peşinden gitmek üzere Tamer'de oradan ayrıldı. Öykü rahatsız olmuş görünüyordu. Ona yakın olmak onu baştan çıkarmak istiyordu. Onu tekrar kendi evinde mutfağında salonunda yatağında istiyordu. 

Bu normal miydi? Hayır hiçte normal değildi Tamer için. Bir kadını kendi evinde kendi yatağında hatta onu yemek pişirirken hayal etmek hiç Tamer'e göre değildi. Ancak onu istiyordu. Seks partnerleriyle her zaman nerede duracağını bilirdi Tamer. Onlara karşı her zaman açık olmuş sadece ikisinin de tatminin söz konusu olduğu ilişkiler yaşanmıştı. Şimdi ise Öykü ile her şeyi doğru düzgün yaşamak istiyordu. O kadın genç adamı peşinden koşturuyordu ve Tamer bunu kabullenmiş görünüyordu. Tamer 

"lanet olsun karma denen şey bu olmalı" 

diyerek Öykü'nün kolundan bir hamleyle çekip onunla göz göze gelmişti.

Öykü araçtan indiğinde nefes alamıyordu. Tamer ile gerçekten iyi bir düzüşmeye ihtiyacı vardı. Bugüne kadar sekse hiç düşkün biri olmamıştı. Eski sevgilisiyle tek yapmış olduğu şey öpüşmekti. Ancak Tamer yanındayken kanı kaynıyor kendini onun üzerine atmak istiyordu. Onun dokunuşlarına ihtiyacı vardı muhtaçtı. 

Öpüşmeleri başladığı gibi son hızla biterken Tamer'in söylemiş olduğu

 "evimize gel" 

sözü araçtaki bütün oksijeni çekmişti. Evimize demişti. Buna inanmakta zorluk çekiyordu. Ruhu bedeni onun yanına gitmesini emrediyordu ancak beyni aynı fikirde değildi. Derin bir nefes alarak yola koyulup iş yerine vardığında Dilara'nın ofisinde beklediğini gördü.