Selam arkadaşlar bu gece için fazla sıcak bir bölüm oldu.
lütfen +18 ibaresini dikkate alın.
Şimdiden keyifli okumalar.
xoxo:)
Müzik: Luan Santana 'Acordando o Prédio'
-----------------------
Arabayı sokağın başında görüp oraya yöneldiler. Tamer aracı cebinden çıkardığı uzaktan kumanda ile açtı ve sürücü koltuğuna geçmek yerine Öykü'nün yanına doğru ilerledi. Öykü kapıyı açmadan önce Tamer genç kadının arkasındaki duvara doğru onun sırtını yaslayıp öylece yüzüne baktı. Omuzlarındaki baskı soğuk duvara sırtının daha fazla yaslanmasına neden oluyordu. Gözleri birbirine kenetlenmiş arzuyla bakıyordu. Aralarındaki nefes buharlaşıyor havaya karışıyordu.
"Seni elime geçirdiğimde ağırdan alacağıma söz vermiştim. Eğer beklemek istiyorsan bunu bana şimdi söyle. Arabaya bindiğinde artık benimsin"
Öykü bu ateşli sözlerin üzerine ne diyeceğini bilemiyordu sadece
"Öp beni" dedi.
Sözcükler ağzından bir anda dökülmüştü.
-----------------------
Ancak bir süredir bunu söylemek istiyordu. Onun elleri üzerindeyken bunu dememesi olanak dışıydı. Tamer yavaşça Öykü'ye doğru uzandı ve dudaklarını hafifçe dudaklarına sürttü. Ve tekrar geri çekildi. Bunu gerçekten istiyor musun bakışı vardı gözlerinde. Öykü onu cesaretlendirmek için kollarını boynuna sardı ve kendine doğru çekti.
Genç kadın dudaklarını aralayıncaya kadar dilini dudaklarının üzerinde gezdirirken bir yandan da elleri vücudunu yeniden keşfediyordu. Bu kışkırtıcı dokunuşlar onun aklını çeliyor nerede olduğunu unutturuyordu. Sonunda dudaklarını aralayıp dilleri buluştuğunda Tamer vahşice genç kadının ağzına saldırdı. Dilini emerken duyduğu inanılmaz haz paha biçilemezdi. İnliyordu. Dişlerinin dudağını çekiştirmesi duygularının daha da alevlenmesine sebep oluyordu.
Boynunda duran ellerini gömleğinin önüne doğru kaydırarak düğmelerle uğraşmaya başlamıştı. Birkaç düğmeyi açtıktan sonra Tamer'in göğsünde parmakları dolaşmaya çıkmıştı. Öykü bedenini ona bastırıyordu. Tamer ise genç kadını belinden tutmuş kendine daha çok bastırıyordu. Birazdan alev alacaklardı. Tamer dudaklarını kadının dudaklarından ayırıp boynuna doğru geçtiğinde alçak sesli inlemelerine hakim olamıyor vücuduna yayılan sıcaklığın onu daha çok sarmalamasına izin veriyordu.
Tamer nefes nefese başını Öykü'nün omzundan kaldırıp
"Öykü hemen arabaya bin yoksa eve kadar dayanamayacağım."
Öykü sessizce nefesini toplamaya çalışırken elini Tamer'in göğsüne koyarak yavaşça engellemek üzere bekledi ve nefesi düzene girince onun sıkıştırmış olduğu aralıktan çıkarak açık ön kapının ardından arabaya bindi. Tamer hala bıraktığı yerde eli duvara dayalı başını yere eğmiş duruyordu. Heyecanının dinmesini ister gibi bir hali vardı.
Ancak bu gece sabırsızlığa yer yoktu. Onun için temiz havanın onu sakinleştirmesini bekleyip öyle Öykü'nün yanına giderek sürücü koltuğuna oturdu. Öykü'den tarafa bakmıyordu. Öykü'de genç adamdan tarafa bakmıyordu. Sanki göz göze gelseler birbirlerine dokunmadan edemeyeceklerdi. Dudakları birleşmeden bekleyemeyecekti.
Bunun yerine Öykü camdan dışarı bakmak için başını çevirdi. Tamer ise arabanın motorunu çalıştırıp eve ne kadar hızlı ulaşabileceğinin hesabını yapıyordu. Öykü elini çenesinin altına destek yapmış yolu izlerken Tamer'in bu kadar hızlı gitmesinden dolayı endişelenmişti. Tamer'e dönerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk sözleşmesi
Romance"Bu konuşmanın nereye gideceğini biliyor musun?" Öykü büyük bir yutkunmayla cevap verdi. Tamer kırık bir gülüş gönderdi kadına bütün kasları gergin ve hazırdı, onu istiyordu. "Bana nasıl güvenebiliyorsun, benim iyi biri olduğumu nereden...