[Yorumlarınızı bekliyorum.]
Hera yorulan ayaklarını sallayarak parmağını bir kez daha zile götürdü. Sonra bunun daha önceki altı girişimi gibi başarısız olacağını anlayarak elini indirdi. Sinirlenmemek için derin bir nefes aldı ama işe yaramamıştı.
Sinirle ayağını yere vurarak buz gibi mermere oturdu. Hiç bilmediği bir ülkede bir başına kalmıştı. Ta Fransa'dan Kore'ye kadar arkadaşının yanına, onun sözüne güvenerek gelmişti ama şu an görüyordu ki ona hiç güvenmemeliymiş.
"Ne yapacağım ben? Gidecek hiçbir yerimde yok. Kafanı kıracağım senin! Hele bir bulayım seni! "
Soğuk hava ciğerlerine nüfuz ederken üzerindeki ince ve bol ceketi biraz daha çekiştirdi. Şu an tek yaptığı soğuk gece de arkadaşının kapısında öylece oturmaktı.
***
Gençler arabadan indiklerinde soğuk havaya inat yavaş adımlarla sohbet ederek evlerine gidiyorlardı. D.O en önde giden olduğu için o aniden durduğunda Suho ona çarpmış, Chanyeol ve Baekhyun Suho'ya çarpmıştı ve sıralama böyle devam etti.
"Ya! Neden aniden duruyorsun? "
D.O elini kaldırıp duvarın diğer tarafındaki evi göstererek konuştu.
" Ben mi yanlış görüyorum yoksa oradaki bir kız mı? "
Hepsinin bakışları o tarafa döndü. Baekhyun gözünü ovuşturup mırıldandı.
" Bende görüyorum. "
" O ev boş değil mi? Niye orada bekliyor? Üstelik bu soğukta! " dedi Kai. Chanyeol merakla atıldı.
" Öğrenip geleceğim. " Hızlıca yürümeye başladığında diğerleri de ona yetişip duvarın yanına gittiler. Chanyeol yüksek sesle bağırdı.
" Hey, bayan!" Sehun başını utançla iki yana salladı.
"O nasıl bir hitap? Çekilin. " Sanki bu akşam hiç yorulmamış gibi çevik bir hareketle duvarın diğer tarafına atladı.
Diğerleri Sehun'un uzaklaşmasını izlerken yerlerinde duramıyorlardı. Sehun kızın yanına gittiğinde ilk önce kıza bakmış sonra arkadaşlarına bakıp tekrar kıza dönmüştü. Meraktan çatlayan Chanyeol daha fazla dayanamayıp duvarın öteki tarafına atladı. Diğerleride sırayla öteki tarafa atladılar ve loş ışık altındaki ikiliye doğru yürüdüler.
Sehun ikinci defa seslendiğinde hala kızdan ses gelmemişti. Yanına gelen arkadaşlarına bakıp dudaklarını büzdü.
"Uyuyor sanırım. Seslendim ama cevap vermedi. "
" Uyandıralım öyleyse burada uyuyamaz ya sabaha kadar. " dedi Xiumin. Baekhyun elini kızın omzuna koyarak hafif salladı. Tepki alamayınca
" Öldü mü acaba? " dedi. Sonra kuvvetlice tekrar salladı. Birden bileğinin tutulması ile geriye ittirilmesi bir oldu.
Herkes korku ile bir adım geri çekildi. Hera birisinin kendisine dokunduğunu anlayınca korku ile gözlerini açarak kendisine dokunan kişiyi ittirmişti. Korkudan hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı ve her nefesini verdiğinde ağzından buhar çıkıyordu. Sonra kendisine şaşkınlık ile bakan gençleri gördü.
"Özür dilerim. Bir an korktuğum için öyle bir tepki verdim. Tekrar özür dilerim. "
Sonra Türkçe konuştuğunu anlayıp Korece tekrar etti.
" İyi misiniz? " dedi Kai. Hera başını sallamakla yetindi. Korkmuştu.
" Burada ne yapıyorsunuz bu saatte? " dedi Suho.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
ФанфикEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...