Kelebek Etkisi

13- Sen O Musun? Sen Kesinlikle O'sun!

Son anda uçağa yetişmiştik. Şu an Çin'e uçuyorduk çünkü ilk konser oradaydı. Nefes nefese konuştum.

"Madem özel uçak ile gidilecekti neden bu kadar koşturduk? " dedim. Menajer Yoo'nun arkadan sinirli sesini duydum.

" Özel uçak bile olsa yalnızca belirli zamanlarda kalkış yapma izni oluyor."

Çığlık sesi duyduğumda başımı arkama çevirdim. Korkmuştum.

"Sorun ne  Baekhyun? " dedim endişeyle. Kanayan parmağını gösterdi.

" Alt tarafı ufak bir kesik. Ne diye kolun kopmuş gibi bağırıyorsun? " dedim gözlerimi devirerek. O bana ünlü olması ile ilgili bir şeyler anlatırken ben ise onu dinlemeyip çantamdan yara bandı çıkardım. 

" Kanaması durana kadar dursun. Sonra çıkar yara bandını. Hava almazsa iyileşmez. " dedim. Başını çocuk gibi sallayıp parmağını gösüne bastırdı. Bende gözlerimi devirip önüme döndüm.

" Hera çantada peçete var mı? " diye bağırdı Chen arkadan. Çantamı alıp ayağa kalktım ve yanına gittim. Peçeteyi çıkarıp uzattım. Yanında oturan D.O 'ya baktım.

" İstediğin bir şey var mı? " dedim. Başını iki yana salladı. Onların önünde oturan Kai ve Sehun' un başına dikildim.

"İstediğiniz bir şey var mı?"  dedim aynı şekilde.

"Saçlarım bozulmuş mu? " dedi Kai. Elimle saçlarını düzelttim ve gözlerini kısıp bana bakan Sehun'a dil çıkardım.

***

Yaklaşık bir saatlik uçuşta hiç durmadan hizmet etmiştim. Kai'nin sürekli bozulan saçlarını düzeltmiş, Suho ve Xiumin'in oyunlarında geçemedikleri levelleri geçmiş, Chanyeol ve Lay'e bestelerinde yardımcı olmuş, Baekhyun'un sızlanmalarını dinlemiş ve Sehun'un azarlamalarını katlanmıştım. Allah'a şükür D.O  yol boyunca uyumuştu. Bir yandan onların isteklerini yapmış diğer yandan sürekli elinde kamerası ile çekim yapan Chen ile uğraşmıştım. Dokuz küçük çocukla uğraştığım yetmezmiş gibi Menajer'de sürekli içecek bir şeyler istiyordu. Sanki onun hizmetçisiyim.

"Chen kamerayı gözüme sokacaksın. " dedim elimle kamerayı ittirerek. Chen güldü ve kamerayı yüzümün tamamını alacak bir açıyla tuttu.

" Hera lütfen kameraya el salla. " dedi.

" Peşimi bırakmayacaksın değil mi? " dedim bıkkınca elimdeki kağıtları defterin arasına koyarken.

" Bırakmayacağım. " dedi gülerek.

" Ne bilmek istiyorsun? " dedim gülerek. Kameraya baktım.

" Lütfen bize kendinden bahset. Ama fazla özele girme.

"Adım Hera.  Kan grubum 0. 8 dil biliyorum ve birçok farklı ülkede yaşadım. Sanırım daha fazla özele giremezdim. " dedim gülerek.

" Bencede. Eğer Exo'dan biri erkek arkadaşın olsaydı bu hangisi olurdu? " kahkaha atarak elimle yüzümü kapattım.

" Bu da nereden çıktı? Başkalarına sor bu soruları. " dedim. Delirmişti sanırım.

Kamerayı diğerlerinde gezdirdi. Ve homurdandı.

" Bu gıcıklar bugün benimle ilgilenmiyor. Bu nedenle sorularımı cevaplamak zorundasın. "  Boğazımı temizledim ve bakışlarımı diğerlerine çevirdim.

" Öncelikle vereceğim cevaptan hoşnut olmayanlarınız olabilir. " dedim. Baekhyun oturduğu yerden kafasını uzattı.

" Yoksa sevgilin mi var? " Chanyeol hızla konuştu. Biri şuna yavaş konuşması gerektiğini söylemeli.