17- Fazla Yaklaşma!

160 12 0
                                    

Sehun ağrıyan omuzlarına elleriyle masaj yaptı. Her yeri ağrıyordu çünkü Hera Sehun'u tek kişilik koltukta yatırmıştı. Dün kıza 'bu yemek öyle yada böyle bitecek hanım efendi. Şimdi yemeğini yiyeceksin sonra birlikte uyuyacağız.'  dediğinde tekmeyi yemişti.

Tabi ki de Hera Sehun ile aynı yatakta uyumamıştı. Psikiyatriste gittikleri gün aklına gelince sırıtmadan edemedi.

-Psikiyatriste gittikleri gün-

"Biz evliyiz. " Doktor gülümseyerek başını dosyasına gömdüğünde Hera dirseğini Sehun'un karnına geçirdi. Genç adam acıyan karnını tuttu. Doktor göz ucuyla bir hareketlilik hissedince başını kaldırıp genç çifte baktı.

" Ne zamandır evlisiniz? "

" Yeni evlendik. " " Bir yıllık. "

Doktor şüpheyle ikisine baktı daha sonra hem sorular sorup hem de notlar aldı.

" Yani düğünümüz yeni oldu ama bir yıldır birbirimizi seviyoruz. " dedi Sehun.

Hera Sehun'un ayaküstü böyle güzel yalanlar uydurabildiğini görünce hayret etti. Kendisine bile taş çıkartmıştı.

" Aslında yeni evli çiftlerde bu duruma çok sık rastlamıyoruz. Özellikle de severek evlenmiş kişilerde. "

" Bize ne öneriyorsunuz? " dedi sehun.

" Biz işimiz dolayısıyla çok fazla bir arada olamıyoruz. " dedi Hera.

" Bir arada olduğunuz zamanlarda birlikte uyuyun. Sarılarak uyumanın uykuya dalmayı kolaylaştırdığı kanıtlanmış bir gerçek. Ama bir arada olamadığınız zamanlarda eşinizin size aldığı bir oyuncağa sarılabilirsiniz mesela. Yada yastığa. İki kişi uyumaya alıştığınız için yalnızlık çekiyor olabilirsiniz. "

-Günümüz-

Sehun başını iki yana sallayıp yüzündeki aptal sırıtmayı sildi. Hera'nın tuhaf tuhaf kendisine baktığını görünce gözlerini kaçırdı. Hera gözlerini ovuştururken yeni uyanmanın verdiği mahmurlukla konuştu.

" Niye sırıtıyorsun? Rüyanda güzel bir şey mi gördün? "

" Ne? A! Hayır. Kendini nasıl hissediyorsun? "

" Bir kişi daha bunu sorarsa kusabilirim. Çıkış işlemlerini yapıp hemen gidelim." 

"Ben çıkıyorum o zaman, hemşireyi çağırayım giyinmene yardım etsinler. "

Hera başını sallayıp hemşirenin gelmesini bekledi. Hemşire geldikten sonra kolundaki serumu çıkardı ve giyinmesine yardım etti. Üzerinde paspal görünmesine neden olan bol bir eşofman ve onun üstünde aynı şekilde bol bir tişört vardı. Hemşirenin çıkması ile Sehun'un girmesi bir oldu.

"Hazırsan çıkalım. "

" Hazırım. " dedi Hera canlılıkla. Sol elindeki sargı çıkmıştı ama sağ eli hala sargılıydı. Sehun Hera'nın koluna girdi ve hastaneden çıkana kadar kolundan çıkmadı.

" Bize gidiyoruz. Ellie burada olmadığına göre itiraz etme lüksün yok. "

" Tamam, ama başına çok büyük bela alıyorsun haberin olsun. " Sehun kıkırdadı ve hemen yanındaki kokusunu aldığı kıza başını çevirdi.

" Senin gibi şirin bir kız ne kadar bela olabilir ki? "

Hera başını ona çevirdi ve gülümsedi. Tek kaşını kaldırarak etkileyici bir bakış attı.

" Umarım bu dediklerinize pişman olmazsın. "

***

" Ya! Sehun-shii! Pastam nerede kaldı? İlaçlarımı da getir!"

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin