3 sene sonra
Mei ile evde otururken birden kapı çaldı. İkimiz kısa süre bakıştık.
"Kimseyi beklemiyordum. Kim acaba?" dedim. Kapıyı açmadan önce kim olduğuna baktım. Lay olduğunu görünce gülümseyerek kapıyı açtım.
"Hoş geldin." dedim. Gülümsedi ve bana sarıldı.
"Hoş buldum. Ne yapıyorsunuz hanımlar? Hadi hazırlanın sizi bir yere götüreceğim." dedi. Mei Lay'in sesini duyunca yanımıza geldi ve sevgilisine sarıldı.
"Hey! Kocam yanımda değilken gözümün önünde böyle şeyler yapmayın." dedim. Mei gülüp kolumu sıvazladı.
"Sabret biraz daha. Askerliğinin bitmesine iki gün kaldı." dedi.
"Niye askere gitmesi için bu kadar acele ettiniz anlamıyorum." dedi Lay.
"Var işte kendime göre sebeplerim. Sen içeride bekle biz hazırlanıp geliyoruz. Dolapta içecek bir şeyler var."
Lay mutfağa doğru ilerlerken Mei ve ben giysi odasına gittik. Gündelik kıyafetlerim yatak odasındasındaki gardroptaydı ama bu sefer şık bir şeyler giymek istemiştim.
Hazırlandıktan sonra oturma odasına gittik. Lay içeride bizi bekliyordu.
" Hadi gidelim. Minseok hyung ve Chen bizi gideceğimiz yerde bekliyor." dedi Lay.
Birlikte bahçeden çıkarken iç çektim.
"CBX üçlüsünün askerliği daha çabuk geçmişti sanki. Sehun'un askerliği iki sene değil 4 sene gibi geliyor." dedim.
"O kocanda o yüzden." dedi Lay gülerek. Mei ile resmen sevgili olduklarından beri sanki daha bir olgundu. Mei'nin haberi yoktu ama askerliğini yaptıktan sonra evlenme teklifi etmeyi düşünüyordu.
"Ben de böyle bekleyecek miyim seni?" dedi küçük çocuk gibi. Lay Mei'nin yanağına bir öpücük koyup sürücü kısmına geçti.
" Dua et de Sehun gibi çok çok uzak yerlerde yapmayayım askerliğimi. Bak Hera sene de dört kez görebiliyor kocasını."
"Lütfen öyle bir şey olmasın Tanrım. Hera güçlü biri ama ben değilim."
İkisine gülerken hüzünle önüme döndüm. Sehun'u en son üç ay önce görmüştüm. O da yalnızca iki geceydi. O zamandan beri çok özlemiştim onu. Ama elimden hiçbir şey gelmiyordu.
Lay bizi sakin bir kafeye götürdü. İçeride yalnızca bizim çocuklar vardı. Gidip yanlarına oturdum. Kafede bizden başka kimsenin olmaması tuhaftı.
"Kafeyi kapattırdınız mı yoksa?" dedim. Kai başını salladı.
"Daha rahat olur diye düşündük. E.. Heyecanlı mısın? Kocan geliyor."
"Elbette heyecanlıyım." dedim gülerek. Başımın döndüğünü hissedince elimle başımı tuttum.
"İyi misin?" dedi Baekhyun. Başımı iki yana salladım. Başım dönüyordu.
"Başın mı dönüyor? Kalk doktora gidiyoruz." dedi Minseok abim. Başımı iki yana salladım olumsuzca. Ama başımın iyice dönmesine neden oldu.
"Rengin soldu kızım. Doktora gidelim." dedi Suho.
"Bu aralar çok çalıştığım içindir. Birazdan geçer." dedim. Gözlerimi kırpıştırıp ayağa kalktım. Başım artık dönmüyordu.
"Bakın gayet iyiyim." dedim. Chanyeol ayağa kalkıp başımı tuttu.
"İyisin değil mi?" Güldüm ve başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
Fiksi PenggemarEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...