Yurda taşınalı bir gün olmuştu ve Hera minicik odasını yerleştirirken zorlanmıştı. Aslında en çok zorlandığı kısım kıyafetlerini dizdiği kısımdı. Yurtta en küçük oda Hera'ya verilmişti çünkü tek başına kalacaktı. Kıyafetlerini koyacağı raflar, yatağı ve küçük bir komidinin dışında hiçbir şeyi yoktu odasında. Ah! Bir de yatağının üstündeki raflarda kitaplar diziliydi.
Sabah Hera mışıl mışıl uykusundan tıkırtı ve fısıltılar ile uyanmıştı ama üyeler olduğunu düşünüp yalnızca sessiz olmalarını söylemişti. Hala duyduğu sesler ile başındaki yastığı çekip her zamanki gibi gözlerini açmadan tehditlerini savurdu.
"Chen eğer sen isen o çok sevdiğin şapkayı geri vermem. Chanyeol eğer sen isen sende çok sevdiğin tişörtüne veda edersin. Şimdi sessiz olun. Daha alarmım bile çalmadı! "
Yüz üstü yattığı yerde yabancı bir sesin kendisine seslendiğini duyunca gözlerini açtı. Karşısında görmeyi beklediği kişiler kesinlikle kameramanlar değildi. Önce ne olduğunu anlayamadı ve kendisine günaydın diyenlere günaydın dedi.
" Kalkmayacak mısın? Kamp alanına gitme zamanı. " dedi kameraman gülerek. Hala neler olduğunu anlayamamıştı ve onun bu şaşkın haline gülüyorlardı. Hera yattığı yerde gerinip biraz yorganıyla boğuştu.
En sonunda yorganına sarılıp yatağın içinde oturdu. Bunu yapmayı seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...