Tam dinlenme odasına girecektim ki içeriden gelen gülüşme seslerini duyunca gözlerim fal taşı gibi açıldı. İçeride kızlar mı vardı? Sertçe kapıyı açıp içeriye girdim ve yine aynı gürültüyle kapattım. Gözlerimi kısıp içerideki kızlara ve onlarla takılan erkeklere baktım. EXO ve SNSD? Hmm, hiç hoşuma gitmedi.
Elimdeki ağır poşetleri masanın üzerine bıraktım. Sözleşmeyi imzalayalı neredeyse iki hafta olmuştu ama ben çok yorulmuştum. Poşet taşımaktan acıyan ellerime baktım. Kıpkırmızı olmuşlardı ve ellerimi hareket ettiremiyordum. Ellerimin acısı geçene kadar bekledim. Sonra da aldığım tavukları poşetten çıkardım. Tek başıma 18 kişilik tavukları masaya hazırladım. İçecekleride hazırlayıp gülüşen gençlere baktım.
"Yemekler hazır. Herkes gelsin." dedim hafif yüksek sesimle. Beni duymadıklarını anlayınca elimle masaya vurdum uzun süre. Hepsi şaşkınca bana döndü.
"Karnı aç olan gelsin. " dedim hafif sinirle. Herkes aç olduğundan koşarak masaya geldi. Adını bilmediğim bir kız bana bakarak dudaklarını büzdü.
" Niye sinirlisin bu kadar? " Aslında artniyetle sormamıştı ama yinede gıcık olmuştum.
" Dokunmayın bugün Hera'ya. Tersinden kalkmış anlaşılan. " dedi Suho kolunu omzuma atarak. Bir ona bir koluna baktım. Oda bir koluna bir bana baktı. Anlamadığını fark edince kaşlarımla kolunu işaret ettim. Hemen kolunu çekti ve hafifçe eğildi.
" Sorry. Unutmuşum bir an. " dedi. Baekhyun'un kola dolu bardağa elini uzattığı görünce eline vurdum. Dudaklarını sarkıtıp bana baktı.
" Bu sefer yemezler canım. Yemekten sonra antemanınız var. Gazlı içecekler kızlar için. "
Exo'nun önüne meyve sularını koyarken hepsi homurdandı. Sonra kendim için aldığım bisküvileri ve bir tane meyve suyuyu poşetten çıkardım. Gözüm saate takılınca diğerlerine döndüm.
" Sizin için sorun olmazsa bir arkadaşım ile görüşebilir miyim? " dedim. Suho başını sallayınca laptopumu alıp onlardan en uzak köşeye gittim. Gözüm sessizce yemeklerini yiyen gençlere takıldı.
" Sen niye bizimle tavuk yemiyorsun? " diye bağırdı kızın biri. İsimlerini öğrenmem uzun sürecek gibiydi. Lay benim yerime açıklama yaptı.
" Et ürünleri tüketmiyor. " Vejetaryen değildim ama domuz eti veya domuzlarla aynı mezbahada kesilmiş hayvanları yemezdim.
Görüntülü aramam cevaplandığında sevinçle ekrana yaklaştım.
" Amca! Nasılsın? Çok özür dilerim bu saate aradığım için. "
" Sorun değil karaböcük. Saat farkı yüzünden bu saatte aradığını biliyorum. Söyle bakalım ne yapıyorsun? "
" Ne olsun işte, çalışıyorum. Şu an ara verdim sayılır. Bir şeyler atıştırıyorum. Sen ne yapıyorsun, çocuklar nasıl?"
"Herkes iyi çok şükür. Bu sene gelecek misin? " dudağımı sarkıttım. Bende bilmiyordum ki.
" Hiçbir fikrim yok. Ben sana önemli bir şey söyleyeceğim. "
" Söyle karaböcük. " dedi. Bana küçüklüğümden beri karaböcük diyordu ve bu sevindiriyordu.
" Babamlardan kalan evin kirasının tamamını senin almanı istiyorum. İtiraz istemiyorum amca. Yıllardır yarısını gönderiyorsun. Artık gerek yok. Kendi paramı kendim fazlasıyla kazanıyorum zaten. "
" Olmaz öyle şey. " dedi amcam.
" Senin okuyan çocukların var. Benim yok. Artık bana para gönderme. İstemiyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...