54- Büyük Fedakarlıklar Büyük Kayıplar Getirir

122 13 3
                                    

Gözlerimi açtığımda başım çok ağrıyordu. Yattığım yerden doğrulup nerede olduğuma baktım. Burası Sehun'un odasıydı. Odadan çıkıp koridora çıktığımda evin çok sessiz olduğu gözümden kaçmadı. Yürüdükçe dizlerimin acıdığını fark ettim. Başımı eğip altımdaki kapriyi yukarı kaldırınca dizlerimin sarılı olduklarını gördüm. Tabi ya! Baekhyun ile beraber yere düştüğümde dizlerime cam parçaları batmıştı. Adımlarımı sürüyerek Baekhyun'un kaldığı odanın önüne gittim. İçeri girmekle girmemek arasında kalmıştım. Yine bana kızacağını düşünsemde yavaşça odaya girdim. Baekhyun alt ranzada uyuyordu. Yatağın ucuna oturup ona baktım.

"Madem bu kadar kötüydün neden inmedin ki sahneden? Neden böyle yaptın ki? "

" Sen neden yapıyorsan bende o yüzden yapıyorum. Grup için. "

Uyuduğunu sanıyordum ama demek uyumuyormuş. Gözlerini açıp yattığı yerde doğruldu. Sesindeki ve bakışlarındaki boşluk içimi sızlatıyordu. Gözlerimin dolduğunu hissedince başımı öne eğdim.

" Neden bana karşı böyle davranıyorsun?" dedim gözlerimi silerken.

"Cidden Sehun'la sevgili olduğunuzu bize söylemeyecek miydiniz? Bizi salak yerine koymak hoşunuza mı gitti? "

Seslice ağlamaya başladığımda bozulan aksanımla konuştum.

" Kimseyi salak yerine koyduğumuz yok. Hem biz sevgili de değiliz. "

" En çok neye kırıldım biliyor musun? Sehun'un seni sevdiğini bize söylememesine. Bizden hiçbir şey saklamazdı. Sen gelmeden önce yani. " dedi sesi sonlara doğru kısılırken. Gözlerimi silip ona baktım.

" Bana istediğin kadar bağır çağır ama ona kızma Baek. O çok güzel seviyor. Birini sevdiği için kimseden özür dilememeli. " dedim tane tane ve kısık sesle. Bana bir süre baktı ama konuşmadı. Tam ayağa kalkmış odadan çıkıyordum ki arkamdan seslendi.

" Hera? " arkamı dönüp ona baktım. Belki bir ihtimal içime su serpecek bir şeyler derdi. Birkaç saniye suratıma baktıktan sonra konuştu.

" Lay hyung senden hoşlanıyor."

Gözlerimi kocaman açtım. Ne- neyden bahsediyordu bu çocuk?

***

Omzumdaki havluyu yatağımın başlığına kuruması için asarken hala Baekhyun'un dediklerini düşünüyordum.

'Lay hyung senden hoşlanıyor. '

Benden hoşlanıyor? Lay? Ama anlam veremiyorum! Ben daha önce bunu hiç fark etmemiştim. Daha önemlisi şimdi ne yapacağım? Nasıl çıkacağım bu işin içinden?

' Onlar benim kardeşlerim, kız meselesi için birbirlerine düşmelerini istemiyorum. '

Bende istemem tabiki! İyi ama nasıl birini kırmadan bu işinden çıkabiliriz ki?

' Birinin kalbi kırılacak. Umarım o kişi kardeşlerim olmaz. '

Çok acımasız konuşmadın mı Baekhyun? Artık beni aileden görmüyordu anlaşılan. Bir ağabey, bir kardeş kaybetmiştim.

Aynadaki yorgunluktan morarmış göz altlarıma bakıp derin bir nefes aldım. Güney Kore' ye gelmek hayatımı tamamiyle etkilemişti.

Yüzüme düzenli sürdüğüm kremlerimi sürüp kendimi koltuğa bıraktım. Gözüm saate takıldığında ofladım. Çok geç olmuştu. Uykum var. Açım. Yorgunum. Yarın erkenden işe gitmeliyim.

'İkisinide üzmeden bu işin içinden çık. '

Yattığım yerde tepinip başımın altındaki yastığı yüzüme bastırdım.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin