Mei Hera'ya kapıya kadar eşlik ettikten sonra mutfaktan içerideki dağınıklıpı toplamak için bir tepsi aldıktan sonra içeriye girdi. Oldukça gergindi çünkü Lay ile başbaşaydı. Lay'in kafası kıyaktı ama olsundu. Hiç olmazsa bir aradaydı onunla.
İçeriye tam adımını atmıştı ki bir kırılma sesi duydu. Lay yanlışlıkla elindeki bardağı parke zemine düşürmüştü. Mei gözlerini kocaman açıp ayakta zorlukla duran Lay'e bağırdı.
"Sakın yürüme. Her yer cam kırığı. "
Lay'in başını iki yana sallayıp kendine gelmeyi denedi ama başarılı olduğu pek söylenemezdi. Mei ayakta sendeleyen Lay'e olduğunca yaklaştı. İkisinin ayağının arasındaki camlara basmamaya özen göstererek Lay'in omuzlarını tutup ayakta duramayan genci sabitledi.
"Bardak için üzgünüm. " dedi Lay gözlerini açmaya çalışırken. Mei Lay'in sarhoşken bile yaptığa duyarlılığa gülümsedi.
" Bardak önemli değil. Şimdi yavaşça geriye bir adım. Çok da ağırmışsın. " dedi. Lay yavaşça geriye bir adım attığında Mei sol ayağını Lay'in çektiği sağ ayağının olduğu yere koydu.
" Yakından daha güzelsin. " diye mırıldanan Lay Mei'nin bir anlığına duraksamasına neden oldu. Kendisinin güzel olduğunu mu düşünüyordu? İçinde bir şeylerin kıpırdadığını hissesince dudağını ısırıp aklına gelen düşünceleri sildi.
" Yapma!" diye kızdı Lay. Mei dudağını serbest bırakıp Lay'e geriye doğru bir adım daha attırıp kendi ayağını onun ayağının olduğu yere koydu.
"Neden benimle ilgileniyorsun?" Diye sordu Lay. Mei cevap vermek yerine yalnızca Lay'e bakmakla yetindi.
"Benden hoşlanıyor musun? " dedi tekrar.
" Bu söylediklerini sabah hatırlarsan pişman olacak mısın? " dedi Mei ciddiyetle. Lay başını iki yana salladı. Pişman olmayacağını söylüyordu.
" Hoşlanıyorum. " dedi Mei birden gelen cesaretle. Yüz ifadesine yansıtmasa da Lay'in ne diyeceğini deli gibi merak ediyordu.
" Hoşlanma. Sen benden hoşlandıkça Hera'ya olan hislerime ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum."
Mei yıkıldığını hissetti. İçinde bir yerler yıkılmış, enkaza dönmüştü.
"Neden ihanet ediyor olasın ki? Benden hoşlanmıyorsun bile? " dedi sesini düz tutmaya çalışarak. Canı yanmıyormuş gibi yapmanın ne kadar zor olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu.
" Senden hoşlanıyorum. Bu yüzden ona ihanet ediyor gibi hissediyorum. Arafta kaldım. Birinin beni kurtarmasını diliyorum. Ama o birinin o olmasını istemiyorum. "
Mei gözyaşlarını silmek için ellerini Lay'in omuzlarından çektiğinde Lay Mei'nin üzerine doğru düştü. Mei yaptığı hatayı fark edip üzerine düşen Lay'i tutmayı denedi. Başarılı oldu da. Ama Lay'in ağır cüssesini tutarken geriye doğru bir adım atmış ve cam parçasına basmıştı. Ağzından acı bir feryat kopacağı sıra dudaklarını birbirine bastırıp çığlığını yuttu. Ayağını zorlukla kaldırıp tek ayağının üzerinde Lay'i zorla arkasındaki koltuğa yatırdı.
Lay yüzüstü koltukta yatarken anlamsız bir şeyler mırıldanıyordu. Mei yaralı sol ayağının üstüne basmayarak Lay'in yattığı koltuğun hemen önüne oturdu. Ayağını kendisine yaklaştırıp ne kadar hasar aldığına baktı. Neyseki ayağında cam parçası yoktu. Ama kanıyor ve feci şekilde sızlıyordu. Masanın üstündeki peçetelere zorlukla uzanıp yarasının üstüne bastırdı.
Lay'in sürekli mırıldanıp inlediğini fark edince arkasını dönüp Lay'in yüzünü incelemeye başladı. İşaret parmağını Lay'in çatık kaşlarına götürüp kaşlarını düzeltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...