30- Çocuk Programı

131 11 0
                                    

Kucağımdaki ufaklığı annesine uzattıktan sonra yanımdaki Kai'ye baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kucağımdaki ufaklığı annesine uzattıktan sonra yanımdaki Kai'ye baktım. Annesinin kucağındaki sevimli şeyi sevmekle meşguldü. Tedirginliğimi bastırmak için sürekli gülümsüyorum. Gülümse Hera, gülümse.

Alt tarafı küçük bir çocukla vakit geçireceksin, o yalnızca 3 yaşında. Sorun çıkmayacak, annesi de hemen yan odada olacak.

Kai koluyla kolumu dürtükledi. Başımı ona çevirip sol kaşımı kaldırdım. Bu benim 'ne var'  deme şeklim.

"Çok gergin görünüyorsun. Sakinleş bir sorun çıkmayacak." diye fısıldadı.

"Nasıl böyle emin konuşursun? Daha önce kaç tane çocuğa baktın? "

" Menajerin kızına bakmışlığım var. Ayrıca daha öncede bu programa katıldık. "

" Cidden mi? Oh! Neden söylemediniz, burada endişeden kalp krizi geçirecektim. " diye fısıldadım. Cidden rahatladım ama. Demek ki bu konuda tecrübeliler. Peki ben? Benim hiç tecrübem yok! Ben ne anlarım çocuk bakmaktan? Allah'ım sen yardım et.

" Hera, Kai gelin hadi. Sizi küçük yaramazlar ile tanıştıralım."

Bize seslenen sunucu ile ayağa kalkıp kapıdan annesinin elini tutup içeriye giren iki küçük çocuğa baktık. Aman Allah'ım ikiz bunlar!

"Bu gördüğünüz güzel kız Baek İn Ha ve bu yakışıklının ismi de Baek İn Ho. "

Gülümseyip çocuklara el salladım. Onlarda bana el salladılar. Sunucunun anlattığına göre ben Baek İn Ha'ya Kai ise Baek İn Ho'ya bakacaktık. Annesiyle selamlaşma, tanışma falan filandan sonra çocuklarla tek başımıza kaldık. Hadi bakalım Hera başar şu işi! Eve gönül rahatlığıyla git! Fighting!

***

Gülmekten ağrıyan karnımı ovuşturdum. İlk başlarda oldukça zor gibi görünüyordu ama zaman geçtikçe İn Ha'ya alıştım ve çok eğlendik. Bağdaş kurup resim çizen İn Ha'ya baktım. Çok sevimli bir kızdı. Tombul yanakları vardı ve gördükçe ısırasım geliyordu.

"Bak seni çizdim. Bu senin. " dedi elindeki kağıdı bana uzatırken. Kağıdı alıp inceledim.

"Çok güzel olmuş, çok teşekkür ederim." dedim saçlarını karıştırarak. Elimle bozulan saçlarını yeniden düzelttim. Kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"Baek İn Ha? Resim çizdik, oyun oynadık, şimdi ne yapmak istersin? "

Kocaman gülümseyip küçük dişlerini bize sergiledi. İnsanda sürekli bir gülümseme hissi bırakıyordu.

" Uçmak istiyorum! Uçalım! " diye bağırdı. Küçük yaşına rağmen fazla neşeli ve hareketliydi. Çok sıcak kanlı ve büyümüşte küçülmüş gibi bir havası vardı.

Bir anda ayağa kalktım ve onu kollarının altından tutup havaya attım. Her havaya atıp tuttuğumda çığlıklar atarak gülüyordu.

" Güzel mi? " dedim kahkaha atarak. Son bir kez daha havaya atıp yakaladım. Tombiş elleriyle yüzüne gelen saçlarını çekip başını salladı.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin