Xiumin kırkıncı defa kapıyı çaldı.
"Hera-shi! Çık artık Sehun'un odasından! "
Chanyeol elinde mısır gevreği kasesi ile duvara yaslanmış yemeğini yiyor ve bir yandan Xiumin'in Hera'yı odadan çıkarma çabalarını izliyordu.
O sırada Baekhyun koşarak merdivenleri tırmanmış ve Sehun'un odasının önüne varmıştı.
" Hyung bu seferde Lay hyung depresyona girdi. "
" Sehun çıktıktan sonra mı girdi? " diye saçma bir soru sordu Chanyeol.
" Hayır o da hala depresyonda. " dedi Baekhyun. Sorunun saçmalığını yadırgamamıştı.
" Siz ikiniz buradan ayrılmayın ben bir de Lay'e bakacağım. " Baekhyun başını sallayıp Chanyeol'un karşısındaki duvarın dibine çöktü.
Xiumin merdivenlerden inip salonda playstation oynayan Chen ve Kai'nin kafasına vurdu.
" Arkadaşlarınızın sorunları ile ilgilensenize." Kai omuz silkti.
"Kimle öpüştüğü belli olmayan Chen ama depresyona giren diğerleri. " dedi. Chen kucağındaki yastığı Kai'ye vurdu.
" Lay ve Hera bu duruma alışmalı bence. " dedi Chen. Ekranda oyunun bittiğini belirten yazı çıkınca oyun konsolunu masaya bıraktı.
" Aslında Hera'nın o kız olduğunu biliyoruz ama öpüştüğü kişinin tam olarak Lay olduğundan emin değiliz. O olmayabilir de. "
Xiumin başını iki yana sallayarak mutfağa gitti. Lay başını masaya gömmüştü. D.O ve Suho yanında sessizce oturuyorlardı. Xiumin'i görünce D.O içini çekip başını iki yana salladı.
" Siz gidin ben biraz Lay ile konuşacağım. " dedi Xiumin. İkiside mutfaktan çıktı. Xiumin Suho'nun kalktığı sandalyeye oturdu.
" Kaldır başını Lay. " dedi. Lay başını kaldırmadan iki yana salladı.
Xiumin: Senin tek suçun fazla alkol almaktı. O an kendinde değildin. Hera'da kendinde değildi.
Lay: Onun yüzüne nasıl bakacağım? Çok utanıyorum.
Xiumin: Olan oldu artık. Kendinizi üzmeyin.
Lay: Nasıl üzmeyelim? Kızın haline bak. Hepsi benim yüzümden.
Xiumin: Hepiniz suçlusunuz. Sizi içmeyin diye uyardığım halde içtiniz. Ama şu an elimizden bir şey gelmez. Şimdi kalk ve içeriye git. Depresyondan da çık. Bu ne ya? Hepiniz depresyondasınız!
Lay: Bizden başka kim depresyonda? Dedi başını kaldırarak.
Xiumin: O da ayrı bir mevzu. Sen şimdi içeriye geç ben de Hera'yı getireceğim. Sonsuza kadar birbirinizden kaçamazsınız.
Lay söykemekte kararsızdı ama yinede söyledi;
"Hyung, her şeyden daha kötü bir şey var. "
Xiumin: Neymiş o?
Lay: Ben, o kadarda üzülmüyorum. Yani, şey, öptüğüm kişinin Hera olduğunu bilmek beni çok rahatsız etmiyor. Yani onun kadar. Demek istediğimi anladın mı?
Xiumin başını salladı yavaşça. Bu hiç iyi olmamıştı işte. Sorun elini Lay'in omzuna koydu.
"Hadi git içeriye. "
Lay başını sallayıp içeriye geçti. Xiumin en büyük olmanın dezavantajlarını böyle günlerde görüyordu. Herkesin dertleri ile ilgilenmek zorunda hissediyordu kendini. En büyük olmasa da ilgilenirdi gerçi. Tekrar Sehun'un odasının önüne gitti ve yerde oturan Chanyeol ve Baekhyun'u aşağıya gönderdi. Onlar gidince kapıyı tıklattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
Fiksi PenggemarEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...