Kelebek Etkisi

35- Çin'e İki Kişilik Bilet

(Korece konuşmalar italik yazılacaktır.)

EXO, Los Angeles, Chicago ve New York'a giderek ilk Kuzey Amerika turlarını gerçekleştirdiler. Asya turlarından  Endonezya konseri bittikten sonra bir gün daha Endonezya'da kalıp Çin'deki konser için yola çıkacaklardı. Lay ailesini görmek istediği için Çin'e bir gün önce gitmeye karar verdi.

Uçağa bindikten sonra  gözlerini kapattı. Ailesinin yanına gidiyordu ama içinde bir hüzün vardı. Ailesinin en son iki ay önce gitmişti. Yanında Hera'da vardı. Yoğun programı nedeniyle ailesi ile bir gece bile geçiremeyeceğini bilmek onu üzüyordu. Hera bu duruma çok üzülmüş ve programda zor da olsa bir açıklık yapıp Lay'in ailesi ile bir gece  geçirmesine olanak sağlamıştı. Çok uzun süredir ailesini görmeyen Lay bu güzel haberi aldığında kendine hakim olamayarak Hera'ya sıkıca sarılmıştı. Hera'da Lay'in mutluluğunu paylaşıp ona sarılmıştı.

Aklına bu güzel anı gelince gözleri nemlendi. Gözlerini açıp derin bir nefes alıp boğazındaki yumruyu göndermek adına yutkundu.

"Ailenin yanına gideceğin için ağlıyor musun? İstemediğini bilseydim bilet almazdım. " dedi biri Çince. Lay başını sola çevirip konuşan kişiye baktı.

" Hera? Sen ne yapıyorsun burada? " dedi. Hera aksanlı da olsa Çince cevap verdi.

" Annen son görüştüğümüzde tekrar gelmemi söylemişti. Bende süpriz yapayım dedim. "

Lay Hera'ya sıkıca sarıldı. Hera bu ani hareket karşısında şaşıp kaldı. Lay sonra boğazını temizleyip ondan ayrıldı.

" Teşekkür ederim. Beni yalnız bırakmadığın için. " dedi. Hera elini salladı.

" Teşekküre gerek yok. Hem senin için değil anneni özlediğim için gidiyorum Çin'e. " dedi saçını elinin tersiyle savururken. Sonra kıkırdayıp arkasına yaslandı. Lay kulaklığını çıkardı ve birini Hera'nın kulağına taktı. Hera gözlerini açmadan gülümsedi. Lay müzik açıp Hera gibi gözünü kapattı. Yüzünde kendisinin de fark etmediği bir huzur ifadesi vardı.

***

Lay zile bastığında heyecandan elleri titriyordu. Arkasında saklanan Hera ondan daha heyecanlıydı.

"Eğer biraz daha ceketimi asılırsan yırtılacak. " dedi kıkırdayarak. Hera gülerek Lay'in ceketini kuvvetlice geriye asıldı ve Lay'in geri doğru esnemesine neden oldu.

" Dur ne yapıyorsun? " dedi gülerek. Hera ceketi asılmayı bırakıp Lay'in sırtına yumruk atmaya başladı.

" Çok heyecanlıyım Zhang Yixing!"

Tam o sırada kapı açıldığında Hera nefesini tuttu. Lay'in arkasına saklanacağım diye iki büklüm olmuştu.

"Oğlum! " dedi annesi. Lay annesine sarılmadan önce konuştu.

" Sana bir hediye getirdim." dedi. Hera zıplayarak Lay'in arkasından çıktı.

"Ben geldiiim! " dedi. Lay'in annesi kollarını açtığında Hera sıkıca sarıldı ona.

" Bana sarılmak yok mu?" dedi Lay. Annesi Hera'dan ayrılıp oğluna sarıldı. Sonra  kapının önünden çekildi.

"İçeri geçin hava soğuk. Gel kızım gir içeriye. Lay valizleri içeri al. " dedi ve Hera'yı içeriye çekiştirdi. Hera içeriye girdiğinde ayakkabılarını çıkarıp ayakkabılığa koydu. Lay valizleri içeriye alırken annesinin Hera'yı ne kadar çok sevdiğini bir kez daha fark etti. Bu durumdan şikayetçi değildi elbet. Üstelik hoşunada gidiyordu.

***

"Yemekler hazır. Hadi başlayım. " dedi annesi et yemeğini masaya bırakırken.

" Tadına bak, beğenecek misin?" dedi. Hera bakışlarını Lay'e çevirdi. Annesi durumu anlamış gibi gülümsedi ve çubukları önüne koydu.