Chanyeol kızarmaya başlayan gözlerini Ebru'ya dikmişti. Ebru gözünü kırpmadan kendisine bakan Chanyeol'un karşısında güçlü durmakta zorlanıyordu. Dokunsan ağlardı ama bunu dışarıya asla yansıtmıyordu. Başını dik tutuyordu ama gözlerinin dolmasını daha fazla engelleyemezdi. Mutfaktan çıkmak için hamle yapacağında Chanyeol sıkıca kolunu tuttu.
"Senden umudumu kestim ama seni asla unutmadım. Senin aksine ben seni asla unutmadım! Senin aksine ben seni sevmekten asla vazgeçmedim! Senin aksine ben ne şimdi ne de birlikte olduğumuz zamanlarda asla sana yalan söylemedim! Senin aksine ben zorluklar karşısında korkak gibi seni bırakıp çekip gitmedim! "
Ebru daha fazla dayanamadı ve sinirle kolunu Chanyeol'un elinden kurtardı. Bırak gözlerinin dolmasını, o çoktan sinirle karışık ağlamaya başlamıştı. Üyeler ise sesleri duymuş ve şaşkınlıkla mutfağın kapısında olan biteni izliyordu.
"Ben korkak değilim! Asıl korkak kim bilmek ister misin!? Asıl korkak sensin Park Chanyeol! Hasta olduğumu duyduğunda beni bir başıma bırakıp Amerika'ya giden sensin! Bir ay boyunca ortalıktan kaybolan korkak sensin! Onkoloji koridorlarında senin döneceğini kendi kendine sayıklayan bir kıza sen korkak diyemezsin! Doktorlar 'iyileşmen için mutlu olmalısın' dediğinde 'o yokken nasıl mutlu olabilirim ki' diyen bir kıza korkak diyemezsin! Ben ne zaman kendimi mutluyken hayal etsem beni mutlu eden kişinin sen olduğunu hayal ederken sen bana korkak diyemezsin!
Seni terk ettim değil mi? Çünkü ölüyordum Chanyeol. Beynimdeki tümör gittikçe büyüyordu ve ben ölüyordum. Sen yeni bir hayata başlayabil diye seni terk ettim. Sen ise ne yaptın? Kolumdan tuttun ve gitme dedin. Beni bırakmadın. Bana sımsıkı tutunmuştun. Seni terk ettiğim için ne kadar aptal olduğumu anladım ve bu sefer sana tüm kalbimle tutundum. Ama sen ne yaptın? Ben senin aşkına güvenerek sana hasta olduğumu söylediğim hafta sen beni terk edip gittin. Üstelik bir açıklama bile yapmadan.
Ben seni deliler gibi severken, hasretle dönmeni beklerken çok düşündüm Chanyeol... İnan bana çok düşündüm. Benim hasta olduğumu öğrendiğin an Amerika'ya defolup gittiğin için senden nefret ettim. Sırf Amerika'ya gidip senin suratına tükürmek için defalarca reddettiğim tedaviyi kabul ettim. Başka bir ülkeye gittim ve tedavi oldum. Şimdi iyileştim ve karşındayım. Ama ne değişti biliyor musun? Sana olan duygularım değişti. Ne suratına tüküreceğim ne de hesap soracağım. Ben artık eski ben değilim. Seni sevmiyorum artık. Seni unuttum ben. Sana karşı hissettiğim şey nefret bile değil, gözümdeki değerini sen düşün artık. Ben seni unuttum Chanyeol, sende bunu kabullenmelisin artık. "
Chanyeol gözlerini kırmadan kızı dinliyordu.
" Gerçekten unutmuş musun şimdi göreceğiz. "
Chanyeol aralarındaki mesafeyi hızla kapatarak kızın başını iki eliyle tutup dudaklarını dudaklarına bastırdı. Ebru dahil herkes şok olmuşken Xiumin eliyle Kai'nin gözlerini kapattı.
Baekhyun: O-o-onlar ne yapıyorlar? Dedi şaşkınlıkla. Xiumin Ebru'nun karşılık verdiğini görünce tüm üyeleri kollarından tutup salona götürdü. Hepsi transa girmiş gibiydi.
Lay: Az önce gördüklerimizde neydi?
Chen: Ondan önceki kavgaya ne demeli?
Kai: Sanırım ortalıkta bilmediğimiz bir şeyler dönüyor.
Suho: Ben diyecek bir şey bulamıyorum.
Baekhyun: Ne yani bu ikisi önceden tanışıyorlar mıydı?
Xiumin: Tanışmayı bırak, aralarında baya büyük bir aşk varmış anlaşılan.
Kai: İyi ama nasıl? Bizim nasıl haberimiz olmadı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...