Elimle kocaman olmuş karnımı okşarken Sehun'un kravatıyla boğuşmasını istiyordum. Gelip benden yardım istemiyordu çünkü yardım etmeyeceğimi düşünüyordu. Böyle düşünmesinin bir nedeni vardı elbet.
Geçen gün evde iş yaptığım için kızmıştı ve beni küstürmüştü. Ben de 'iyi o zaman hiçbir şey yapmıyorum' deyip hiçbir işe elimi sürmedim. Şirketten geldiğinde zaten yorgun oluyordu bir de ben ona sürekli bulaşık çıkarıyordum.
Kötü mü yaptım? Hayır!
Pişman mıyım? Asla!
En sonunda ofladı ve bana döndü. Başımı havaya kaldırıp hızla odadan çıktım. Kolumdan yakaladı.
"Bir şey mi isteyecektin?" dedim. Ofladı ve arkamdan bana sarıldı. Normal sarılamıyordu çünkü bebeğe zarar vermekten korkuyordu. Bunu ilk dediğinde dakikalarca gülmüştüm.
"Hala küs müsün?" dedi.
"Yo, değilim." dedim. Gülmemek için kendimi tutuyordum. Ağzından hala bir rica cümlesi çıkmazken bende sıkılmıştım. Kollarından çıkıp boynundaki kravatı bağlamaya başladım.
"Evlendikten sonra çok inatçı oldun sen?" dedim. Kıkırdayıp yanağımı öptü. Gülümsedim ve kravatını iyice sıktım. Kaşları çatılırken yüzüme bakıyordu.
"Bende geleceğim ödüllere." dedim.
"Olmaz dedim ya Hera. Niye ısrar ediyorsun? Ben sahnenin arkasındayken aklım sürekli sende olacak." dedi. Kravatı biraz daha sıkıp sinirlenmiş gibi davrandım.
"Ha sadece sahnenin arkasında aklına geliyorum öyle mi?" dedim. Gülümsemeye çalıştı ama kravatı hala sıkıyordum.
"Hayır tabiki bebeğim. Sen hep aklımdasın."
"Geleceğim." dedim kravatını iyice sıkarken. En sonunda başıyla onayladı bende kravatını gevşelttim. Yüzüme kocaman bir gülümseme takınıp geri çekildim.
"Birazdan burada olurum. " dedim ve yatak odasına dönüp önceden hazırladığım kıyafetleri giydim.
Ne yapıp ne edip o ödül törenine gideceğim için kıyafetlerimi hazırlamıştım bile. Hazır olunca somurtan kocamla birlikte çocukların yanına gittik. Üç araç çocukların evinin önünden yola çıktık. Ödül törenlerinin yapılacağı yere gidene kadar tembihlenmiştim. Yerinden kalkma Hera, kendini yorma Hera..
Ödül törenleri başladıktan sonra sıra yavaş yavaş bizimkilerin performans sırasına geliyordu. Çocuklar yavaşça ayaklanırken şans diledim ve gidişlerini izledim. Tek başıma oturmak sıkıcıydı. Sürekli onlarla olmaya alışmıştım ve şimdi tek olmak sıkıcı geliyordu. Arkamdan birinin seslendiğini duyunca başımı arkaya çevirdim. BTS hemen arkamdaydı.
"Çocuklar! Nasılsınız görüşmeyeli?" dedim kocaman gülümseyerek. Jimin gözleri kısılana kadar gülümserken utanarak konuştu.
"İyiyiz. Sen nasılsın?" dedi. Hala benimle konuşurken hafif utanıyordu. TSuga ona hafif omuz attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...