Konser turlarının başlamasına çok az kalmıştı ama ben hala pasaport işlemlerini halledememiştim. Oturma iznini halletmiştim ama pasaport işlemlerim de bir sıkıntı çıkmıştı. Gözüm duvardaki saate kaydı. 11:50. Öğle yemeği arası gelmeden şu işim hallolurdu inşallah. Gözlerimi kapatıp başımı duvara yasladım.
"Hera Hanım. İşlemleriniz tamamlandı."
İçimden çok şükür yarabbi deyip pasaportumu da aldım ve binadan çıktım. Yüzüme çarpan soğuk havadan dolayı tüm vücudum titredi. Koşarak menajerin bana ödünç verdiği arabasına atladım ve ısıtıcıyı açtım. Tam yola çıkacaktım ki telefonum çaldı. Çantamdan çıkarıp arayana baktım.
Menajer Yoo arıyordu. Dudağımı ısırıp aramayı cevapladım.
"Hera işin bitince direkt benim odama gel."
"Tamam efendim. İşim bitti zaten, geliyorum. "
Telefonu kapatıp direkt şirkete sürdüm. Konser turlarına yarın başlıyorduk ve herkes çok heyecanlıydı. Hem yorgun hem heyecanlı hem de endişeliydik. Hafıza kaybı olayının üzerinden zaman geçmesine rağmen hala Sehun'a aynı şekilde davranıyordum. Hiç bir şey olmamış gibi. Biraz ağır konuştuğum için hala kendimi kötü hissediyordum ama geri adım da atmıyordum. Şirkete varınca arabayı park edip direkt menajerin odasına çıktım. Kapıyı çalıp içeriye girdim.
"Geldin mi? Tam zamanında. Bu dakikliğine bayılıyorum. " dedi Menajer. Arabanın anahtarlarını menajere uzattığım an hızlıca elimden aldı. Telaşlı görünüyordu.
" Bir sorun mu var? Niye bu kadar endişelisiniz? " dedim. Hızlıca ceketini giyip masadaki bazı dosyaları hazırladı.
" Eşim rahatsızlandı."
"Ne? Nesi var? Şimdi hastanede mi? " dedim. Bir an yüzünde acı bir gülümseme oldu. Başını iki yana salladı.
" Rahatsızlığı olduğunu biliyorsun. Aniden bayılmış. Kardeşi şu an yanında hastanede. Bende hemen oraya gideceğim. Senden bir şey isteyebilir miyim?"
Başımı hızla salladım. Elimden gelen her şeyi tabiki yapardım. Menajer ve ailesi benim için çok değerliydi. Burada geçirdiğim onca zamanda bana çok yardımları dokunmuştu.
"Neye ihtiyacınız varsa söyleyin. Elimden gelen her şeyi yaparım. " dedim. Elime birkaç tane dosya verdi.
" Bunlar konser turunun dökümanlarının kopyası. İncelemende fayda var. Ricama gelecek olursak çilekli süte bakacak birileri gerekiyor. Benim için ona bakabilir misin? Biliyorum şu an çok yoğunsun senden bunu istemem çok fazla ama başka güvenebileceğim kimse yok. Lütfen bir süreliğine-"
"Menajer Yoo!" diye bağırarak sözünü kestim. Hızlı konuştuğu için nefes nefese kalmıştı. Çilekli süt onun kızıydı. Hepimiz ona çilekli süt diyorduk.
"Ben ona bakarım. Aklınız burada kalmasın. Hemen karınızın yanına gidin, şu an size ihtiyacı var."
Gülümseyip sarılmak için öne adım attı ama sonra kendini geri çekip özür diledi.
"Bir an unutmuşum sarılmadığını. Çok teşekkür ederim. Çilekli süt şu an çocukların yanında. "
Başımı salladığım anda koşarak odadan çıktı. Karısı için oldukça endişelendiğini görebiliyordum. Kızı ve karısına oldukça düşkündü. Telefonumu çıkarıp Chanyeol'ü aradım. Aramamı anında cevapladı.
" Tam rekor kırıyordum, şu an aramak zorunda mıydın? "
Sorusunu ve azarını görmezden gelip kendi sorunu yönelttim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanficEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...