34- Affet Ama Unutma

132 10 0
                                    

Güney Kore,  Çin, Tayvan, Tayland, Japonya, Singapur, Filipinler derken neredeyse bir sene konser için dünyayı gezerken bitmişti. Hera sözleşmesini bu süre içerisinde bir kez daha yenilemişti. Bir sene daha EXO'nun asistanlığını yapacaktı.

Şu an Kuzey Amerika turundaydılar ve soğuk bir şubat akşamıydı. D.O, Lay, Sehun, Chanyeol ve Chen serin havada yürüyüş yapmak için dışarıya çıkmışlardı. Xiumin, Baekhyun, Suho ve Kai otelde kalıp odalarında takılmayı tercih etmişlerdi. Menajer Yoo eşinin durumu kritik olduğu için  kısa bir süreliğine izine çıkmıştı. Şirket konser zamanında izne çıkmasına izin vermemiş ve menajer Yoo bu duruma sinirlenip istifasını vermek istemişti. Üyeler onu zorla bu düşünceden vaz geçirmişti. Şirket ve üyeler arasındaki gerilim Hera'nın menajerliğe geçici olarak atanması ile geçmişti. İlk başta Hera bu duruma ayak uydurmayacağını düşünse de sandığından kolay olmuştu. Menajer Yoo şu an Güney Kore'de yoğun bakımda ki eşinin yanındaydı. Hera ilk konser gününden beri tek başına işleri idare ediyordu.

Saat akşamın onuna yaklaşırken Kai ve Suho uykuya dalmışlardı. Xiumin ve oda arkadaşı Baekhyun telefonlarında kendi havalarında takılıyorlardı. Xiumin telefonunun ekranında Hera ismini görünce hemen cevapladı.

"Yobuseyo? " dedi neşeyle. Muhtemelen Hera'nın canı sıkılmış ve diğerleri ile dışarıya çıkmadığı için pişman olmuştu.

" Abi?" Hera'nın ağlamaklı gelen sesi Xiumin'i endişelendirmişti. Korkuyla ayağa kalktı. Baekhyun Xiumin'in hareketlerine anlam veremeyip konuşmalarını dinledi.

"Ne oldu? Niye ağlıyorsun? " dedi Xiumin.

" Ağlıyor mu? Kim? Ne olmuş? " dedi Baekhyun.

" Abi soru sorma doktoru da alıp odama gel." dedi Hera.  Ağlarken aksanı değişiyordu ve anlamakta zorlanıyorlardı.

Xiumin telefonu kapattı ve cebine koydu.

"Baek sen Hera'nın odasına git, ben doktoru alıp geliyorum. " dedi odadan koşarak çıktı. Baekhyun şaşkınca odada kalınca üstüne ceketini alıp odadan çıktı. Üyelerin olduğu kat son kat olduğu için yalnızca beş oda vardı ve hepsi üyelere aitti. Baekhyun Hera'nın odasının önüne gidip kapıyı çaldı. Alacaklı gibi kapıya vuruyordu ama Hera açmıyordu. Aklında bin türlü şey canlanıyordu. İçinden Hera'ya kötü bir şey olmaması için dua ediyordu. Kapı yavaşça açıldığında içine su serpilmişti. Hera üstü başı dağınık bir şekildeydi ve yüzündeki ifadeden acı çektiği anlaşılıyordu.

Baekhyun'a doğru bir adım attığında ayakta durmaya dayanamadı ve öne doğru düştü. Baekhyun  hızlı refleksleri sayesinde kızı yere düşmeden yakalayıp kucağına aldı. Kapıyı ayağı ile kapattı. Hera hala ağlıyordu. Kızı yatağına oturttu.

"Ne oldu? Yine karnın mı ağrıyor?"

Hera'nın canı öyle yanıyordu ki cevap veremiyor yalnızca başını sallıyordu. Baekhyun kollarını Hera'ya sardı.

"Ah be kızım! Sana kaç kere doktora git dedik. Stresten falan değil bu! Belli ki başka bir sorunun var."

Hera daha çok ağlamaya başlayıp kafasını Baekhyun'un ceketine gömdü. Baekhyun onu teselli ederken çenesini kızın başının üzerine koydu.

"Tamam ağlama. Hyung doktoru çağırmaya gitti birazdan burada olur. Ağrı kesici verince acın geçer."

Hera ağlamasını kesmeye çalışıyordu.

"Hera canın acıyorsa ağla, kendini ağlamamak için zorlarsan iyice yorulursun. Bizim yanımızda ağlamaktan çekinme. Biz senin aileniz. "

Xiumin hafif aralık kapıdan girerken doktorda peşinden gitti. İçeriye girdiklerinde Baekhyun Hera'dan ayrıldı ve kızı yatağa yatırdı.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin