" Biraz daha üstüme gelirsen beni taciz ettiğini düşüneceğim. " dedi Sehun gülerek.Hera bir an duraklayıp olduğu pozisyona baktı. Resmen kremleri alacağım diye çocuğun üstüne çıkmıştı. Utanarak boğazını temizledi ve yerine oturdu. Sehun'a söz geçiremeyeceğini kabullenmişti.
" Aferin hep böyle uslu kız ol. Şimdi eşofmanını çıkar. "
" Ya yok artık! " diye patladı Hera.
" Ne ya? Eşofmanın çok sıkı. Yukarıya kadar sıvayamam. İstiyorsan git hastanede giydiğin gibi şort giyin. "
Hera kaşlarını çattı. Bu işten hiç hoşlanmamıştı. Sehun'a ters bir bakış attı.
" Bana bak uyarıyorum seni, zaten ilaçlarımı kullanamadığım için sürekli uykusuz, sinirli ve gerginim. Bacaklarıma baktığını yakalarsam oyarım o gözlerini. "
Sehun inanamaz gibi gözlerini açtı. Bu kızın nasıl bir işkence anlayışı vardı öyle. Hera üstüne bulduğu en uzun şortu ve bol bir askılı giydi. Geri döndü ve yatağa oturdu. Sırtını Sehun'a döndü. İkisi de sesini çıkarmıyordu.
Sehun o sırada sırtına kremleri sürmüştü. Ayağa kalkıp kızın önüne geçti. Bacağındaki bandajları yavaşça söktü. Hera dikkatli bir şekilde Sehun'u izliyordu.
Genç adam işaret parmağına biraz krem aldıktan sonra yavaşça sürmeye başladı. Kızın canı yanmasın diye elinden geldiğince nazik olmaya çalışıyordu. Sehun işini bitirdiğinde yeni bir bandaj yaptı bacaklarına. Parmağına tekrar krem aldı. Parmağını kızın boynuna yaklaştırdığında kızın kendini geri çektiğini gördü.
İki gencin gözleri kesişti. Sehun sol elini kaldırıp Hera'nın kıyafetini biraz asıldı. Köprücük kemiğinin dört parmak altındaki yaraya yavaşça sürmeye başladı. Hera'nın nefesini tuttuğunu fark etti. Kızın gerginliğini atması için konuşmayı denedi.
"Sakın bir daha kendini tehlikeye atma. "
Hera bakışlarını Sehun'a çevirdi ama o işine odaklanmıştı.
" Seni sedyede öylece yatarkengörünce ne kadar korktum haberin var mı?"
"Artık buradayım. Sorun yok. " Sehun keskin bakışlarını Hera'ya çevirdi.
" Ama olmayabilirdin. Bir sorun olmadığını söyleme. Önemli olmadığını da söyleme. "
" Niye bu kadar büyütüyorsun? " dedi Hera başını başka yere çevirirken.
" Büyütmek mi? Sana ne kadar çok değer verdiğimi bilmiyor musun? Seni kaybetmekten ne kadar çok korktuğumu biliyor musun? "
Hera birkaç saniye sessiz kaldı.
" Küçük İskender ne demiş biliyor musun? 'Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.' "
" Sence bu sevmeye engel mi? " dedi Sehun. Hera beklemediği bu soru karşısında afalladı. Bu sorunun cevabını hiç düşünmemişti. Sehun sakince ayağa kalktı. Odadan çıkarken arkasını dönüp hâlâ aynı şekilde oturan kıza baktı.
" Sorunun cevabını iyi düşün. Belki şimdi değil ama, bir gün o cevabı almak isteyebilirim. "
***
Herkes kendi halinde takılıyordu. Erken yatın dememe rağmen hâlâ uyanıklardı.
" Hadi bakalım herkes uyusun. Yarın erken kalkacağız. Hera sende uyumayı dene. " dedi Suho.
Omzumu silktim.
" İstesemde uyuyamıyorum ki!"
"Eyii! Kaç gündür uykusuzsun. Nasıl olur da uyuyamazsın? " dedi Chen. Yine omzumu silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...