Çocuklar çekimler için yanımdan ayrılmış ve benden bir yere ayrılmayacağım konusunda söz almışlardı. Sıkılsam bile onları burada beklemek zorundaydım. Cebimde hissettiğim titreme ile telefonumun çaldığını anladım.
Ellie! Hızlıca aramayı cevaplandırdım.
"Hera? "
" Ell ! Neredesin sen? Ben Kore'ye geldim ama bil bakalım ne oldu? Sokakta kaldım! Kızım madem bu adres eski adres neden yenisini söylemedin? Dışarıda ne kadar bekledim haberin var mı? Komşuların olmasa ne olurdu acaba halim? "
" Lütfen sakin olup sesini kısar mısın biraz? Eminim etrafındaki insanlar sana deli gibi bakıyordur. "
Gözlerimi etrafta gezdirince herkesin şaşkınlıkla bana baktığını fark ettim. Yabancı birinin yabancı bir dilde böyle bağıra bağıra konuşması dikkatlerini çekmiş olmalıydı.
" Tamam sakinim. " dedim.
" Öyleyse Fransızca konuşmayı kes çünkü Fransızcam kötü biliyorsun. "
Ellie ile bir yıl boyunca Fransa'da aynı evde kalmıştık. O Amerika'dan dil öğrenmek için Fransa'ya gelmiş ama fazla bir yararı olmayınca iş için Kore'ye gitmişti.
" Ne güzel Fransızca'nı geliştirirsin işte. " dedim kıkırdayarak.
"İngilizce konuşmanı tercih ederim Herari. " dedi. Sesinden somurttuğunu anlayabiliyordum.
" Bana Herari deme diye kaç defa diyeceğim? " dedim kızarak. Bu sefer o kıkırdadı.
" Sen onu bunu boşver de komşularımdan mı bahsettin az önce? "
" Evet neden ki? " dedim.
" Sen şaka mısın kızım? Onlar kim biliyor musun sen? "
" Şarkıcılarmış anladığım kadarıyla. "
" Hera cidden bazen salak mısın yoksa salağa mı yatıyorsun anlamıyorum. "
" Neden ki ya? " dedim dudaklarımı büzerek. Gözlerim uzaktan bana gel işareti yapan Baekhyun'a çarpınca,
" Sonra konuşalım mı şu an çok meşgulüm? Hatta buluşalım. Buluşmamız şart zaten. Bana yeri ve saati mesaj at akşam orada olacağım. Güle güle. " Telefonu pat diye kapatıp cebime koydum ve Baekhyun'un yanına ilerledim. Yanına varınca gülümsedim.
" Ellie Stone ile görüşebildin mi? " Dudaklarımı birbirine bastırdım ve başımı aşağı yukarı salladım.
" Evet, sonunda aramalarıma geri döndü. Bu akşam buluşacağız. Sizin çekimler nasıl gidiyor. Diğerlerini göremedim. " dedim etrafa bakınarak. Kai elinde üç içecek ile yanımıza geldi ve birini bana uzattı.
" Teşekkürler. " dedim elindekini alırken. Bardaktan bir yudum aldım. Kahveydi. Kahve sevmezdim ama bunun tadı cidden güzeldi. Bir yudum daha aldım.
" Kahve ile aşk yaşıyorsun resmen! " Kapattığım gözlerimi aniden açtım.
" Efendim? Bana mı dedin? "
Baekhyun elini sallayarak güldü.
" Sana diyorum tabi. Sorunun cevabını verdim." Kai Baekhyun'a gözlerini devirdi.
"Diğerlerinin çekimi alt katta. Biz üçümüz buradayız. Çünkü farklı kategoride çekimlerimiz var. "
" Sizinki ne öyleyse?" Tam ağzını açmıştı ki onu durdurdum.
" Şirin çiftleri canlandırıyoruz denebilir. "
" Kesinlikle! Sevimli, tatlı çiftler." dedi Kai.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi
FanfictionEXO // Yaptığımız seçimler bizi başka seçimler yapmaya zorlar. Onlar da başka seçimlere... Her seçim bir diğerini tetikler ve yeni olasılıklara kapı açar. Önemli olan yeni seçimler yapabilecek cesareti bulabilmekte. Ben o cesareti kendimde buldum...